24 Eylül 2024 Salı

'KHK'larla ihraç edilen kadınlar ekonomik özgürlüğünü kaybetti'

OHAL KHK'larıyla haksız ve hukuksuz şekilde ihraç edilenlerin işine geri dönmesi için devam eden eylemlerin 188. haftasında, KHK ile işten çıkarılan kadınların sosyal statülerini ve ekonomik özgürlüklerini kaybettiği vurgulandı. 

KESK'e bağlı Eğitim Sen İzmir 2 No'lu Şubesi, KHK ile işlerinden ihraç edilen emekçilerin işlerine geri dönmesi için başlattıkları oturma eylemlerinin 188. haftasında Karşıyaka'da açıklama yaptı.

"Hukuk yok sayıldı, işimiz gasp edildi, oylama sürdü, adalet istiyoruz" ve "Oturma eylemimiz 188. haftasında" pankartının açıldığı açıklamada basın metnini Işıl Öncü okudu. Öncü, OHAL sürecinin sadece kişilerin ihraç edilmesi veya kurumların kapatılması ile sınırlı olmadığına işaret etti. Öncü, "Bu kapsamda darbe girişimi bahanesiyle tüm kamu emekçilerine yönelik baskı, yıldırma, açığa alma şeklinde açıkça hukuka ve ahlaka aykırı bir sistematik saldırı bulunmaktadır" dedi.

'17 BİN 89 KİŞİ HAKKINDA İŞLEM BAŞLATILDI'
Binlerce kamu emekçisinin hukuk ilkeleri ihlal edilerek işlerinden atıldığını hatırlatan Öncü,  “OHAL boyunca resmi olmayan verilere göre 250 bini aşkın kişinin gözaltına alındığı, yürütülen operasyonlar sonucu 79 bin 301 kişi için gözaltı işlemi uygulandığı, yine aynı dönemde İç İşleri Bakanlığı verilerine göre 'Örgüt propagandası yapmak, halkı kin, nefret ve düşmanlığa sevk etmek, devlet büyüklerine hakaretlerde bulunmak ve devletin bölünmez bütünlüğüne ve toplumun can güvenliğine kast etmek' iddiasıyla toplam 45 bin 415 sosyal medya hesabının incelendiği ve tespit edilen 17 bin 89 kişi hakkında işlem uygulandığı bilinmektedir" ifadelerini kullandı.

'TÜRKİYE'DE KADIN KİMLİĞİYLE VAR OLMAK ZOR'
Öncü, KHK ile işten çıkarılan kadınların sosyal statülerini ve ekonomik özgürlüklerini kaybettiğine dikkat çekti. Öncü, Türkiye'de kadın kimliğiyle var olmanın zor olduğunun altını çizdi. "Bir de KHK'lı olarak etiketlenmiş olmanın getirdiği ağır yükü taşımak durumunda kalmışlardır. Aileleri tarafından kendilerinden geleneksel kadınlık rollerine geri dönmeleri beklenmiş, dolayısıyla aile ve toplum baskısını daha yoğun hisseder hale gelmişlerdir. İş ararken ya da çalışırken ihraç edilmiş bir kadın olarak o işe mecbur oldukları, başka bir iş bulmalarının çok zor olduğu düşünülmüştür. Bu bakış açısı iş yaşamında kadınların daha fazla tacize, mobinge maruz kalmalarına neden olmuştur" diye konuştu.

'MÜCADELE EDECEĞİZ'
Öncü, hukuksuz bir şekilde işten çıkarılan kamu emekçilerinin mağduriyetleri giderilinceye kadar ve işlerine geri iade edilene kadar mücadele edeceklerini vurguladı.

Eylem, "Susma sustukça sıra sana gelecek" sloganıyla ve alkışlarla  son buldu.