24 Eylül 2024 Salı

KESK'ten Diyarbakır Defterdarlığı önünde TİS eylemi

TİS öncesi ekonomik ve özlük hakları için Diyarbakır Defterdarlığı önünde eylem yapan KESK, "Sendikalı ya da sendikasız, tüm kamu emekçileri 'artık yeter' demeli ve bu gidişe bir son vermelidir" diye belirtildi.

KESK Diyarbakır Şubeler Platformu, TİS öncesi ekonomik ve özlük hakları için Diyarbakır Defterdarlığı önünde açıklama yaptı.

"Çarşıda, pazarda, markette, sokakta yaşanan gerçek enflasyon oranında insanca yaşamaya yetecek bir maaş istiyoruz" pankartının açıldığı eylemde basın açıklamasını Volkan Tuncer okudu.

Tuncer, "Sendikalı ya da sendikasız, 3 milyon kamu emekçisi ve 2 milyon emeklinin iradesi ve ihtiyaçları yok sayılmaktadır. Kamu emekçileri, 2022-2023 dönemi toplu sözleşmeye gitme sürecinde, yüzde 3'lük kısmı toplu sözleşmeden kaynaklanan, yüzde 5,45'lik kısmı ise enflasyon farkı olarak 'lütfedilen' yüzde 8,45'lik bir zamla karşılaşıyor. Enflasyon, halkın satın alma gücündeki azalmanın en somut göstergesi olmasına rağmen, iktidarın denetimindeki medya, açıklanan verileri 'işçi, memur ve emekliye zam müjdesi' olarak veriyor" dedi.

Haziran ayı resmi enflasyon oranının üzerinden verilen zam daha maaşlara yansımadan, Temmuz ayından geçerli olmak üzere elektriğe yüzde 15, konutlarda kullanılan doğalgaza ise yüzde 12 zam yapıldığını hatırlatan Tuncer, "Siyasi iktidarın kaşıkla verdiğini kepçeyle alma politikası yıllara kıyaslandığında ise kaşığın giderek küçüldüğü, kepçenin ise devasa boyutlara ulaştığı herkes tarafından çok iyi biliniyor" diye belirtti.

Tuncer, "5 milyon kişinin hayatlarının enflasyon rakamların arasına sıkıştırılamayacağı artık görülmelidir. Siyasi iktidar bir gerçeği unutmamalıdır. Yaşamlarımızın ekonomik müjdelerinizden, reform paketlerinizden, çılgın projelerinizden ve doymak bilmeyen sermayedarlarınızdan daha az kıymetli değildir" diye vurguladı.

Tüm kamu emekçilerine ve emeklilere çağrı yapan Tuncer, "Biz bu gidişe dur demediğimiz sürece, sahici ve samimi bir şekilde yan yana gelip el ele vermediğimiz sürece, kapalı kapılar ardında rakamlarla oynadıkları gibi hayatlarımızla oynamaya devam edeceklerdir. Dolayısıyla sendikalı ya da sendikasız, tüm kamu emekçileri 'artık yeter' demeli ve bu gidişe bir son vermelidir" diye konuştu.