24 Eylül 2024 Salı

KESK: Zam yağmuru altında yüzde 50'lik artış bir anlam ifade etmiyor

2022 yılı için uygulanacak asgari ücrete ilişkin değerlendirmede bulunan KESK Yürütme Kurulu, asgari ücretin yüzde 50 oranında artırılmasının zam yağmuru ve TL'nin döviz karşısında değer yitiminin devam ettiği koşullarda hiçbir anlam ifade etmediğini vurguladı.

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Yürütme Kurulu, 2022 yılı asgari ücretine ilişkin açıklama yaptı. İktidar ve yandaş medyanın "tarihi artış" nutukları atmaya başladığını hatırlatılan açıklamada, "Oysa asıl tarihi artış hayat pahalılığında, iğneden ipliğe sağanağa dönüşen zam yağmurunda, TL'nin döviz karşısında her gün daha fazla değer yitirmesinde yaşanmaktadır. Dolayısıyla önemli olan asgari ücretin oransal artışı değildir. Önemli olan gün geçtikçe ağırlaşan koşullarda asgari ücretin işçinin ve ailesinin geçimini karşılamaya yetip yetmediğidir" diye vurguladı.

4250 TL olarak belirlenen asgari ücretin, mutfakta, çarşıda, pazarda yaşanan gerçek hayat pahalılığının altında kaldığı vurgulanan KESK açıklamasında, "Böyle giderse birkaç ay içinde sadece kağıt üstünde kalacak bir tutardan ibaret olduğu net olarak görülmektedir. Bu gerçeği görmek için asgari ücretliler başta olmak üzere tüm emekçilerin, sadece birkaç dakikalığına hamaset nutuklarına kulaklarını tıkaması ve yüzünü kendi gerçeğine dönmesi yeterlidir" denildi.

ENFLASYON YÜZDE 60'I GEÇTİ
KESK açıklamasında şu gerçeklere dikkat çekildi:
"♦ Mutfakta, çarşıda pazarda yaşanan gerçek hayat pahalılığı-enflasyon bugün yüzde 60'ı aşmıştır.
♦ İğneden ipliğe zam yağmuru son haftalarda sağanağa dönüşmüştür.
♦ Yüzde 150'den fazla artan un fiyatlarının yarın öbür gün ekmek fiyatlarını iki katına çıkarması başta olmak üzere tüm temel tüketim mallarının fiyatlarının fahiş oranda artması dolayısıyla hiper enflasyon tehlikesi kapıya dayanmıştır.
♦ Açlık sınırı koşar adım 3 bin 500 TL'ye yoksulluk sınırı 11 bin TL'ye gitmektedir.
♦ TL'nin döviz kuru karşısında adeta pula dönmesi sadece sanayi ürünlerinde, ara mallarda, enerjide, akaryakıtta değil ham madde, tarım ürünlerinde ve gıdada bile dışarıya bağımlı hale getirilen bir ülkenin vatandaşları olarak hepimizin maaşlarını, ücretlerini, eritmeyi çoktan aşmış, buharlaştırmıştır.
♦ Yılın başında 384 dolara denk gelen asgari ücret bugünkü artışa rağmen ancak 271 dolara denk gelmektedir. 'Tarihi artış' olarak abartılan artışa rağmen asgari ücretlinin maaşı yılın başına göre dolar bazında 113 dolar azalmıştır.
♦ Bugün yapılan artışa rağmen Avrupa'nın en düşük asgari ücreti ülkesi unvanı hala Türkiye'ye aittir. Türkiye'deki asgari ücret zamlı haliyle dahi Çin'in 130 dolar altındadır."

TÜM İŞÇİ VE EMEKÇİLERE VADEDİLEN KÖLELİK
Ülkeyi yönetenlerin asgari ücretliler başta olmak üzere tüm işçi ve emekçilere tek vaadinin ülkeyi ucuz emek cennetine çevirme üzerine kurulu 'yeni' ekonomi modeli olduğu vurgulanan KESK açıklamasında, "Yani tüm işçilere emekçilere vaat edilen tek şey dünya pazarı ile rekabet adına köleliktir" diye kaydedildi.

İktidar ve yandaşlarının algı operasyonu yürüttüklerini kaydeden KESK, "Dolar kurunun 9,5 TL olduğu koşullarda yapılan bir ankete dayanılarak 'çalışanların yüzde 37,3'ünün asgari ücretin 3 bin 750-4 bin lira arasında olmasını istediği' iddia edilmiştir. Sadece son bir ayda TL'nin dolar karşısında yüzde 55 değer yitirmesi görmezden gelinerek 'asgari ücrette çalışanların beklentisinin üzerinde artış yapıldı' algısı yaratılmak istenmiştir" denildi.

İNSANCA YAŞAMAYA YETEREK ÜCRET MÜCADELEMİZ SÜRECEK
İşçi ve emekçilerin insanca yaşamaya yetecek ücret mücadelesini sürdüreceği kaydedilen açıklamada, asgari ücret belirlenirken işçi ile birlikte ailesinin temel alınması gerektiği, kamu emekçileri ve emeklilerin ücretlerinde en az yüzde 50 artış yapılması, toplu iş sözleşmesinin bu duruma göre yenilenmesi taleplerini de içeren talepleri dile getirdi.

GEÇİNEMİYORUZ DİYENLER MİTİNGLERDE BULUŞALIM
"Asgari ücretlisinden emeklisine, işçisinden kamu emekçisine hepimiz için suni değil, gerçek bir bayram havası yaratmak bizlere kölelik dayatanlara karşı emeğin hakları için ortak mücadeleyi yükseltmekten geçmektedir" denilen açıklamada, "Geçinemiyoruz" diyen herkese 18 Aralık Cumartesi günü İzmir ve Diyarbakır'da, 19 Aralık Pazar günü Ankara ve İstanbul'da KESK'in gerçekleştireceği mitinglere katılma çağrısı yapıldı.