GÜNCEL
'Kaypakkaya yeteri kadar anlaşılmadı'
"68'in 50. yılında 'Gerçekçi ol, imkansız görüneni iste'" şiarıyla düzenlenen "68 ve İbrahim Kaypakkaya Sempozyumu"nda "İbrahim Kaypakkaya'nın değerinin ve teorisinin yeteri kadar anlaşılmadığını" eleştirileri yapıldı.
Yeni Dünya İçin Çağrı, Partizan ve Sosyalist Meclisler Federasyonu, Taksim Hill Otel'de iki günlük "68 ve İbrahim Kaypakkaya Sempozyumu" düzenliyor.
"68'in 50. yılında 'Gerçekçi ol, imkansız görüneni iste'" şiarıyla düzenlenen sempozyum saygı duruşuyla başladı. Ardından Sevda Erkılıç açılış konuşması yapkı Erkılıç, "68 kuşağının devrimcileri/Komünistleri yeni bir dünya yaratmak için yola çıktılar. Burada dövüşçüler, toprağa düştüler. Mahirler, Denizler, Hüseyinler, Yusuflar, İbrahimler 68 devrimci ruhunun gerçek temsilcileridir 68'in çağrısı mevcut düzeni korumak değil, yeni bir dünyadır" dedi. Erkılıç, sempozyumun amacının 68'in 50. yıl dönümünde o günleri anmak ve güncel siyasi gelişmelerin ışığında devrimcilerin görevlerini tartışmak olduğunu ifade etti.
Sinevizyon gösteriminin ardından "68'in dersleri ışığında güncel siyasal gelişmeler ve görevlerimiz" başlıklı birinci oturum başladı.
KÖZ adına söz alan Niyazi Armutlu, İbrahim Kaypakkaya'nın ser verip sır vermeyen geleneğini anlattı. Kaypakkaya'nın referansının modern proleterya olduğunu ve Mustafa Suphi'nin enternasyonal devrimcileri esas aldığını vurguladı. "Kaypakkaya'nın '71 kopuşunun en son ve en ileri halkasıdır" diyen Armutlu, Türkiye devrimci hareketinin ihtiyacının bolşevik bir partinin kurulması olduğunu belirtti.
SOSYALİST DÜŞÜNCE GÜNCELLİĞİNİ KORUYOR
HDP adına konuşan Murat Mıhçı ise "Bu coğrafyada sol sosyalist değerleri temsil eden paramazların yoldaşları olarak buradayım" dedi. Ermenilerin yaşadığı tarihsel baskıya değinen Mıhçı, sosyalist hareketin Ermeni devrimcileri geç tanımasını eleştirerek Paramaz Kızılbaş'ın Kobane'de ölümsüzleşmesi ile Ermeni devrimcileri tanındığını belirtti. Devrimci hareketin '80 sonrası içe dönük siyaset yaptığını belirten Mıhçı, İbrahim Kaypakkaya ve devrimci önderleri anlamanın bu anlayışta olduğunu kaydetti. Devrimci mücadelenin ve sosyalist düşüncenin bugün tüm dünyada güncelliğini koruduğunu söyleyen Mıhçı, Ermenistan'da yapılan eylemlere ve başbakanın bu eylemlerle değişmesinin halkın umudunu arttındığını ifade etti.
Gezi isyanını hatırlatan Mıhçı, Ermenistan'daki halk hareketinin sadece var olan antidemokratik politikalara başkaları ile yetinmemesi gerektiğini, isyan sonrası ne yapılacağına dair de devrimci örgütler tarafından hazırlıklı olunması gerektiğinin altını çizdi.
Yeni Dünya İçin Çağrı adına konuşan Çetin Beste, ABD emperyalizminin 20 yıl öncesine göre dünyada tek güç olmadığını belirtti. Beste, "ABD emperyalizmi geriliyor, ancak Çin emperyalizmi yükseliyor. ABD'nin saldırganlığının temel nedeni budur" dedi. ABDnin büyükelçiliğini Kudüs'e taşımasının bir nedeninin de emperyalist saldırganlığını devam ettirmek olduğunu söyleyen Beste, Çin'in ekonomik olarak dünyanın her yerinde geliştiğini ancak askeri olarak ABD ile savaşacak durumda olmadığını kaydetti. Çin'in ABD ile savaşacak askeri bir güç haline geldiği anda yeni bir dünya savaşının ortaya çıkacağını belirtti. Tüm dünyada sosyal hakların gasp edilmesinin ve iç siyasette faşizme yönelmesinin dünya çapında savaşa hazırlık olduğunu ifade eden Beste, işçi sınıfının içinde olduğu barış hareketinin yaratılması durumunda bu savaşın engellenebileceğini belirtti.
Türkiye ve Kürdistan'da ise önder parti liderliğinde gelişen işçi sınıfı hareketinin olmadığını söyleyen Beste, bu boşluğu faşizmin milliyetçilik ile doldurduğunu belirtti. AKP'nin 15 Temmuz darbe girişimi sonrası toplumsal muhalefeti tasfiye ettiğini kaydeden Beste, 24 Haziran seçimleri ile parlementer sistemin AKP'nin emperyalist hayallerinin önündeki engelleri kaldıracak şekilde yeniden reforme edilmesinin hedeflendiğini belirtti.
KAYPAKKAYA'NIN DEĞERİ VE TEORİSİ YETERİ KADAR ANLAŞILMADI
Alınteri adına konuşan Mürvet Küçük de her ülkedeki '68 hareketinin kendi özgünlüğü içinde yaşandığını, ancak tüm dünyada '68'in temel ruhunun statükoya devrimci meydan okuma olduğunu ifade etti. Bu meydan okumanın sadece kapitalizme değil aynı zamanda sol sosyalist statükoya da meydan okuma olduğunu söyleyen Küçük, kapitalizmin kültürel yozlaşmasına karşı insanların Kızıl Tugaylar ve RAF gibi arayışlara yöneldiğinin altını çizdi. Türkiye'de bu anlayışı Mahirlerin, Denizlerin ve İboların temsil ettiğini söyleyen Küçük, Kaypakkaya'nın '71 kopuşunun içinde daha geç ortaya çıkmasının temel nedeni olarak daha bütünlüklü bir kopuşu ifade ettiğini söyledi. Küçük, bunun nedeninin Kaypakkaya, teori ve pratik arasındaki tutarlı duruşu ve Kemalizmden kopuşu, örgütsel inşa sürecinde de belirginleşmek olarak ifade etti. Kaypakkaya'nın ardıllarının O'nu doğru kavrayamadığını vurgulayan Küçük, İbrahim Kaypakkaya'nın değerinin ve teorisinin yeteri kadar anlaşılmadığını eleştirdi.
KAYPAKKAYA BELLİ YÖNLERDEN YANLIŞ KAVRANDI
SMF adına konuşan Emrah Saltık ise dünyada Türkiye'de ve Kuzey Kürdistan'da faşist politikaların ve emek-sermaye çelişkisinin arttığını belirtti. AKP iktidarı döneminde cemaatler aracılığı ile işçi sınıfının hak alma bilincinde karartma yarattığını söyledi. Saltık, Kaypakkaya'nın fikirleri köylülüğe dayansada asıl olarak işçi sınıfını referans aldığını belirtti. Sınıfsal çelişkilerden hareketle bakış açısını belirleyen Kaypakkaya'nın ufkunun komünizm olduğunu belirten Saltık, Kaypakkaya'nın belli yönlerinin yanlış kavrandığını ifade etti. 68'in öğrenci hareketi ve gençlik başkaldırısı olsa da bununla sınırlı olmadığını ve yeni bir dünya özlemi ortaya çıkardığını söyledi. 68 önderlerini anlamanın yolunun onların ortaya koyduğu teori ve değerleri yenilemekten geçtiğini ifade etti.
Sempozyum konuşmaların ardından soru-cevap bölümüyle devam ediyor.