GÜNCEL
Kayıp yakınları: Mehmet İnan nerede?
Diyarbakır'da kayıp yakınları, 1994 yılında 3 defa gözaltına alındıktan sonra Siirt'e giderken kaybedilen Mehmet İnan'ın akıbetini sordu.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınlarının "Kayıplar bulunsun failler yargılansın" sloganı ile her hafta düzenlediği oturma eylemlerinin 484'üncüsü İHD binasında gerçekleştirildi.
Salonda, farklı tarihlerde gözaltında kaybedilenlerin fotoğrafları ile "Ben insanım benim de haklarım var, insan haklarıyla insandır" pankartları açıldı.
'ADALET VE HAKİKAT ARAYIŞIMIZI SÜRDÜRECEĞİZ'
Açıklama öncesi kısa bir konuşma yapan İHD Diyarbakır Şube Başkanı Abdullah Zeytun, yaşanan kayıpların faillerinin, dönemin siyasi iktidarları ve yetkilileri olduğunu belirterek, "90'lı yıllardan beri adalet arayışımız sürüyor. Dönemin iktidarları, cezasızlık politikalarının arkasına sığınarak arayışımızı sonuçsuz bırakmak istiyor. Dönemin siyasi iktidarlarının ve yetkililerinin yargılanmasını istiyoruz" diye konuştu.
'İNAN EVİN İHTİYAÇLARINI KARŞILAMAK İÇİN GİTTİ'
Bu haftaki oturumda Siirt'te 1994 yılında kaybedilen Mehmet İnan'ın hikayesi anlatıldı. İnsan hakları savunucusu Mehmet Emin Ermin, İnan'ın kaybedilmeden önce 3 kez gözaltına alınıp serbest bırakıldığını belirtti. Ermin, "28 Şubat 1994'te Mehmet'in babası Ali İnan, eşi ve çocukları su kuyusu mevkiinde hayvanlarını otlattıkları sırada Mehmet İnan, ailesinin ihtiyaçlarını tedarik etmek üzere Siirt'e gider. Akşam evine dönmeyince ailesi kaygılanmaya başlar. Baba Ali İnan, ertesi günün sabahında Siirt Cumhuriyet Savcılığı'na, Tugay Komutanlığı'na yazılı başvuruda bulunur. Ancak bir sonuç alamaz" şeklinde konuştu.
İnan'ın kaybedilmesinden 4-5 ay sonra polislerin baba Ali İnan'ı Siirt Emniyet Müdürlüğü'ne götürdüğünü aktaran Ermin, "Orada kendisine bazı fotoğraflar gösterilir. Fotoğraftakilerin hiç biri tanıdık gelmez. Polisler babayı geç bir saatte eve bırakır. Mehmet İnan'dan o tarihten itibaren haber alınamaz ve akıbeti hala bilinmiyor" ifadelerini kullandı.
Açıklama, 5 dakikalık oturma eylemiyle son buldu.