24 Eylül 2024 Salı

Kanber Saygılı yazdı | Buzu kırdık, yolu açtık

1 Mayıs Platformu olarak bütün zorluklarını bilerek bir tercih yaptık. İrade koyduk, emek harcadık. "Yasaklarınızı, sınırlarınızı tanımıyoruz" dedik. Tanımadık ve siyasi iktidara meydan okuduk. Meydan meydan, fabrika fabrika, kampüs kampüs, havza havza yasakları eze eze, omuz omuza, yürek yüreğe 1 Mayıs'ın kapısına dayandık. Bu sefer Taksim 1 Mayıs meydanını işgalcilerden kurtaramadık ama bir yol açtık. Faşizmin ve sermayenin zifiri karanlığında güçlü bir ışık olduk. Yaşam bizi haklı çıkardı. Gönül rahatlığıyla söyleyebiliriz; buzu kırdık, yolu açtık, 1 Mayıs'ı kazandık. Durmak yok. Aynı kararlılık ve inançla birleşik mücadeleyi büyütmeye devam.

Her zaman değil tabii ki, özellikle kritik zamanlarda sınıf mücadelesi büyük bir fotoğraf önümüze koyar. İstisnasız hepimize büyük bir ayna tutar.

Bakıp görmek isteyenler için fotoğraf flu değil gayet nettir. İşte 1 Mayıs günleri onlardan biridir.
Devlet-halk, emek-sermaye arasındaki çelişkinin hiç bu kadar berrak olmadığı günlerde karşıladık 1 Mayıs'ı.

Bir tarafta meşruluğu milyonlar tarafından sorgulanan, yalanda, hırsızlıkta, vurgunda despotlukta sınır tanımayan siyasi iktidar, öbür yanda "açız, işsiziz, ölüyoruz, boğuluyoruz, yeter" diyen milyonların ortak öfkesi var.

Bir tarafta sınır tanımayan sermayenin sömürü çarkı, öbür yanda neredeyse her gün polis saldırısına uğrayan, gözaltına alınan ama bükülmeyen bir iradeyle devam eden işçi direnişleri var.

Bir tarafta siyasi iktidarın beşli çetesi, jandarması, polisi, karşısında ise deresini, dağını, ormanını, suyunu can bedeli savunan emekçi köylülerimizin, kepenk kapatan küçük esnafın, tarlasına, traktörüne ipotek konulan çiftçinin isyanı var.

2020 yılını direnişle kapatan maden işçilerimiz, 2021'in kapısını direnişle aralayan Boğaziçi gençliğimiz, 8 Mart kadın isyanımız, halklarımızın gül bahçesini andıran rengarenk Newroz'umuz, grevlerimiz, direnişlerimiz var.

Ne yapmalıydık?

İki yoldan birini seçmek.

Meşruluğunu yitirmiş, despotlukta ve hoyratlıkta sınır tanımayan iktidarın iradesine boyun eğmek, sınırlarını belirlediği kapana girmek ya da açlıkla ölüm arasına sıkıştırılmış işçi sınıfı ve halklarımızın öfkesini kuşanıp sınır tanımamak, istediğimiz yerde ve saatte 1 Mayıs'ımızı kutlamak.

1 Mayıs Platformu olarak bütün zorluklarını bilerek bir tercih yaptık ve ikinci yolu seçtik. İkinci yol emek, inanç ve irade gerektiriyordu. Buna uygun konumlandık. İrade koyduk, emek harcadık. "Yasaklarınızı, sınırlarınızı tanımıyoruz" dedik. Tanımadık ve siyasi iktidara meydan okuduk. Meydan meydan, fabrika fabrika, kampüs kampüs, havza havza yasakları eze eze, omuz omuza, yürek yüreğe 1 Mayıs'ın kapısına dayandık.

1 Mayıs sabahı gelip çattığında çocuklar gibi şendik. Çünkü 1 Mayıs'ı, 1 Mayıs öncesinden kazanacağımızı ilan etmiş ve kazanmıştık. Sıra 1 Mayıs meydanımızı işgal edenlerin üzerine yürümeye gelmişti. Tereddüt etmeden onlarca koldan seferler düzenledik. İşgalciler kalabalık biz azdık. Ama onlardan inançlı ve kararlı ve de haklıydık.

Bu sefer Taksim 1 Mayıs meydanını işgalcilerden kurtaramadık ama bir yol açtık. Faşizmin ve sermayenin zifiri karanlığında güçlü bir ışık olduk. Yürüdüğümüz yolu test ettik. Kolektif aklın ve birleşik devrimci iradenin gücünü gördük, gösterdik. Tabi ki kitle gücümüzün zayıflığını ve eksiklerimizi de.

Yaşam bizi haklı çıkardı. Gönül rahatlığıyla söyleyebiliriz; buzu kırdık, yolu açtık, 1 Mayıs'ı kazandık. Durmak yok. Aynı kararlılık ve inançla birleşik mücadeleyi büyütmeye devam.

Şan olsun 1 Mayıs'ı yaratanlara ve yaşatanlara.

*DİSK Limter-İş Sendikası Genel Başkanı