23 Kasım 2024 Cumartesi

İzmir'de kadınlar çocuk istismarına karşı yürüdü

İzmir Kadın Platformu, çocuk istismarına karşı Alsancak'ta bulunan ÖSYM bürosu önünden Türkan Saylan Kültür Merkezi önüne yürüdü.
İzmir Kadın Platformu, çocuk istismarları ve ölümlerine ilişkin Alsancak'ta bulunan ÖSYM bürosu önünden Türkan Saylan Kültür Merkezi önüne yürüdü.
 
"Çocuğuma dokunma", "Eylül ve Leyla son olsun. Çocuklar ölmesin. Çocuklarımızı yaşatmak için ses çıkarıyoruz" pankartlarının açıldığı eylemde "Yasalarınız batsın çocuklar yaşasın", "Ne idam ne hadım önleyici yasalar", "Eylül, Leyla son olsun, çocuklar yaşasın" sloganları atıldı.
 
Eylemde basın açıklamasını Juliana Gözen okudu. Çocukların hayatlarının devlet tarafndan korunmadığı için Eylül ve Leyla'nın hayatını kaybettiğini söyledi. Devletin çocukların istismarını ortadan kaldırma ve koruyucu-önleyici hizmetleri kurumsallaştırma görevini yerine getirmesi gerektiğini vurgulayan Gözen, istismarı sadece hastalık ve ceza eksenine yerleştirmenin yanlış olduğunu kaydetti.
 
Türkiye'de 8 yılda 104 bin 531 çocuğun kaybolduğunu hatırlatan Gözen,  kaybolmuş. Evet, bu sayı 16 ülkenin nüfusundan daha fazla. Kayıp çocuklar için, çocuk istismarını durdurmak için, çocukların uğradıkları ayrımcılıklar için yıllardır kıllarını kıpırdatmayanlar, “ Çocuk istismarının araştırılması” önergesini TBMM'de reddedenler, Eylül, Leyla ve daha nice çocuğun ölümünden sorumludur.
 
"Failleri korumaya çalışan uygulamalara, cezasızlığa son verilmeli, indirimler uygulanmamalıdır" diyen Gözen, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Çocuğa yönelik cinsel istismar, hastalık veya bireysel bir sapkınlık değildir. Sorun toplumsaldır! Çocuk istismarı, toplumdaki erkek egemen uygulamaların sebep olduğu ve meşrulaştırdığı bir şiddet suçudur."