1 Ekim 2024 Salı

İstanbul ve Ankara'da hasta tutsaklara özgürlük çağrısı

Hak savunucuları, İstanbul ve Ankara'da ağır hasta tutsaklar İdris Başaran ve Hasan Alkış başta olmak üzere tüm hasta tutsakların serbest bırakılması ve hak ihlallerinin son bulması çağrısı yaptı.

Hapishanelerde artan hak ihlalleri, işkence ve katliam politikalarına karşı tutsak yakınları ve hak savunucularının mücadelesi sürüyor. İHD İstanbul Şubesi Hapishaneler Komisyonu, hasta tutsak İdris Başaran'ın sağlık durumunu kamuoyuyla paylaşırken, Ankara'da Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi üyeleri, ağır hasta tutsak Hasan Alkış'ın serbest bırakılmasını istedi.

İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Hapishaneler Komisyonu, 532'nci F oturmasında ağır hasta tutsak İdris Başaran'ın serbest bırakılmasını istedi. "Tedavi haktır, engellenemez" ve "Hasta mahpus İdris Başaran serbest bırakılsın" pankartlarının açıldığı eylemde, hasta tutsakların fotoğrafları taşındı.

Komisyon adına basın açıklamasını okuyan Meral Şahin, sürgün sevkler, hak ihlalleri ve işkence nedeniyle hapishanelerden İHD'ye yapılan başvuruların giderek arttığını kaydetti. Ağır hasta tutsak İdris Başaran'ın da 24 Mayıs'ta Antalya S Tipi Hapishanesi'ne sevk edildiğini söyleyen Şahin, bu sürgünle Başaran'ın tedaviye erişiminin zorlaştırıldığını vurguladı. 28 yıldır tutsak olan Başaran'ın 3 kez kalp krizi geçirdiğini, kalp ritim bozukluğu, astım, bronşit, epilepsi, panik atak, gastrit, fıtık hastalıkları olduğunu aktaran Şahin, Başaran'ın cezasının bitmesine 2 yıl kaldığını kaydetti.

Şahin, tek kişilik hücrede tutulan Başaran'ın kendi başına yaşamını idame ettiremediğini dile getirerek, Başaran ve tüm hasta tutsakların sağlık ve yaşam hakkının tehdit altında olduğunu söyledi.

"Hastalıkları göz önüne alınarak tedavi olabilecekleri bir hastaneye sevk edilmeleri ya da serbest bırakılmaları gereken hasta mahpusların S Tipi hapishanelere sevk yapılarak ölüme terk edilmeleri kabul edilemez" ifadelerini kullanan Şahin, sürgünlerin yanı sıra artan işkence haberlerine dikkat çekerek, 25 Mayıs günü Batman Beşiri Hapishanesi'nde yaşamını yitiren Sıddık Uğur'un vücudunda işkence izleri bulunduğunu hatırlattı.

"Neredeyse tüm hapishanelerden yükselen çığlık; hak ihlali, işkence ve kötü muamelenin düzeyini, yıkıcılığını gözler önüne sermektedir" diyen Şahin, işkencenin son bulması, hasta tutsakların serbest bırakılması çağrısı yaptı.

Eylem, "İdris Başaran serbest bırakılsın", "Tedavi haktır engellenemez", "İnsan haklarıyla insandır" sloganlarıyla son buldu.

ANKARA
Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi, eylemlerinin 404'üncü haftasında Bolu F Tipi Kapalı Hapishanesi'nde tutulan ağır hasta tutsak Hasan Alkış için özgürlük istedi. "Tedavi haktır engellenemez" pankartı açılan eylemde, basın açıklamasını İHD Ankara Şubesi Eşbaşkanı Sevil Turgut okudu.

Turgut, Alkış'ın açık kalp ameliyatına rağmen kalp yetmezliğinin devam ettiğini, bunun yanı sıra hiper tansiyon ve Behçet hastalığı teşhisi konduğunu aktardı. Behçet hastalığının eklemlerine ve beynine atmasından sonra Alkış'ın iki kez felç geçirdiğini söyleyen Turgut, uzun tedavi süreci sonrası Alkış'ın sol tarafında güçsüzlük ve uyuşmanın sürdüğünü dile getirdi.

Bolu İzzet Baysal Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin Alkış'a Behçet hastalığı nedeniyle "Cezaevinde kalamaz" raporu verdiğine dikkat çeken Turgut, Adli Tıp Kurumu'na sevk için Ankara Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nden ikinci bir doktor görüşü alındığını kaydetti. Buradaki doktorun Behçet hastalığı teşhisini reddederek "Cezaevinde kalabilir" raporu verdiğini söyleyen Turgut, Alkış'ın sonrasında tekrar anjiyo geçirdiğini dile getirdi.

Alkış'ın anjiyo sebepli İstanbul Cerrahpaşa Hastanesi'ne sevk edildiğini ve burada ikinci kez Behçet hastalığı teşhisi ve "Cezaevinde kalamaz" raporu verildiğini vurgulayan Turgut, şöyle devam etti: "Hasan Alkış'a hastalıklarından kaynaklı olarak Ankara Numune Hastanesi Sağlık Kurulu tarafından 30 Haziran 2015 tarihinde %43 sürekli engelli raporu verilmiştir. Kalp yetmezliği, yüksek tansiyon ve Behçet hastalıkları kendisini zorlamaktadır. Düzenli ilaç kullanmasına rağmen yüksek tansiyonu kontrol altına alınamıyor ve Behçet hastalığı da atak yaptığından durumu ağırlaşıyor. Ağır hastalıklarından kaynaklı olarak yaşamını arkadaşlarının desteği ile devam ettirebiliyor."

Hasan Alkış'ın bir an önce tahliye edilmesi ve nitelikli tedavi hakkına erişmesi gerektiğini vurgulayan Turgut, hasta tutsaklar için mücadeleye devam edeceklerinin altını çizdi.

Eylem, sloganlarla son buldu.