22 Eylül 2024 Pazar

'Hüseyin'in akıbetini sorarken diğer oğullarımla tehdit edildim'

Cumartesi Anneleri, bu hafta Hüseyin Taşkaya'nın akıbetini sordu. Eylemde Taşkaya'nın jandarma ve polisler eşliğinde gözaltına alındığı belirtilirken akıbetinin sorulmasının da devlet tarafından engellenmeye çalışıldığı vurgulandı.
Cumartesi Anneleri, Galatasaray Meydanı'ndaki 715. buluşmasını polisin engellemesi üzerine İHD İstanbul Şubesi önünde gerçekleştirildi. Bu hafta Hüseyin Taşkaya'nın akıbeti soruldu.
 
Gözaltında kaybedilenlerin fotoğraflarının taşındığı eyleme CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu da katıldı.
 
ADI ÖLÜM LİSTESİNDEYDİ
 
Basın metnini okuyan kayıp yakını Sürgün Taşkaya, Türkiye'de demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun bir yargı sistemi olmadığına dikkat çekti, bu yüzden gözaltında kaybedilenler için adaleti sağlanamadığına vurgu yaptı. 15 haftadır Galatasaray'ın engellenmesinin Anayasa'ya aykırı olduğunu vurgulayan Taşkaya, bu hafta Hüseyin Taşkaya'nın akıbetini soracaklarını belirtti. Hüseyin Taşkaya'nın 42 yaşındaki 4 çocuk babası olduğunu kaydeden Taşkaya, "Bucak Aşireti'nin hakimiyetinde olan Siverek'te müteahhitlik yapıyordu. Adının ölüm listesinde olduğu duyumları gelmeye başlayınca evini İstanbul'a taşıdı. Kalan işlerini tamamlamak için bir süreliğine Siverek'e döndü ve amcası Mehmet Taşkaya'nın evinde kalmaya başladı" dedi.
 
6 Aralık 1993 tarihinde askerler, polisler, Bucak aşiretine mensup korucular otuz araçlık konvoyla, Urfa'nın Siverek ilçesi Bağlar Mahallesindeki Mehmet Taşkaya'nın evine baskın yapıldığını aktaran Taşkaya, Üsteğmen Ahmet Şentürk'ün yönettiği baskında Hüseyin Taşkaya'nın gözaltına alındığını söyledi.
 
DİĞER OĞULLARINDA KAYBEDİLİR
 
"Hüseyin Taşkaya'yı  sormak için emniyete, savcılığa, valiliğe giden ailesine 'Sedat Bucak'a sorun' denildi. DYP milletvekili, aşiret reisi-korucu başı Sedat Bucak da 'Bizim ekip almış fakat devlete teslim etmiş; bundan sonra haberimiz yoktur, devlet biliyor' dedi" diyen Taşkaya, "Oğlundan haber alma umuduyla  Siverek Emniyet'ine giden Fatime Taşkaya'ya 'Bir daha bize gelmeyin. Diğer oğullarınla birlikte burayı terk edin, yoksa onlar da kaybolur'" şeklinde konuştu.
 
Ailenin tüm başvuruları sonuçsuz kaldığının altını çizen Taşkaya, sözlerine şu şekilde devam etti: "Anne Taşkaya ısrarlı bir arayışın ve bekleyişin ardından oğlundan haber alamadan 17 Ekim 2015 tarihinde aramızdan ayrıldı. Hüseyin Taşkaya'yı gözaltına alıp kaybedenlerin isimlerini biliyoruz. Dava dosyasında da yer alan failler bu güne kadar haklarında işlem başlatılmayarak cezasızlıkla ödüllendirildi."
 
Taşkaya, Galatasaray Meydanı'ndan ve Hüseyin Taşkaya'nın akıbetini sormaktan vaz geçmeyeceklerini vurgulayarak sözlerini sonlandırdı.
 
Hüseyin Taşkaya'nın eşi Sultan Taşkaya, 23 senedir Galatasaray'da olduklarını kaydetti, "Devlet bize onu da çok gördü. Kimseye zarar vermiyoruz, çocuklarımızın babasını, analarımızı kardeşlerimizi arıyoruz. Haklıyız, bu mücadeleyi bırakmayacağız, devam edeceğiz" dedi.
 
KAYBEDİLENLERİN ZİHNİYETİYLE GALATASARAY'DAN ENGELLENİYORUZ
 
Hüseyin Taşkaya'nın kızı Serpil Taşkaya ise şunları söyledi: "Babam kaybedildiğinde ben 7 yaşındaydım, 25 yıldır babamı arıyorum. 23 yıldır meydanlarda sürdürüyoruz bu mücadelemizi, çocuklarımla devam edeceğim. Ağır hak ihlallerine maruz kalıyoruz. Yakınlarımız kaybedilmekle kalmıyor, aynı zihniyetle biz de Galatasaray'dan engelleniyoruz. Kayıp yakınları olarak bizler için Galatasaray, bizim mezarlarımızı sembolleştiriyor. Babam için 9 yaşından beri karanfil bırakıyorum ben o meydana."
 
Kayıp yakını Hasan Karakoç, "23 yıldır hakikatleri ortaya çıkarılmasını istiyoruz. Bu uğurda çok değerli insanlarımızı kaybettik. Asiye Anne'nin yıldönümüydü. Onlar katlimın, vahşetin karşısında durdular. Onlardan aldığımız mirası asla bırakmayacağız. Evlatlarına bir mezar bile hediye edemeden göç ettiler. Bir 23 yıl daha geçse de bu mücadeleyi bırakmayacağız, o katillerden hesap soracağız."