23 Kasım 2024 Cumartesi

Hekimlerin Kadıköy'deki nöbeti ikinci gününde devam etti

İstanbul Tabip Odası, "Sağlıkta Şiddet Yasası çıkartılsın" talebiyle başlattığı nöbetin 2. gününde Kadıköy İskele'de nöbet tuttu.
İstanbul Tabip Odası, "Sağlıkta Şiddet Yasası çıkartılsın" talebiyle başlattığı nöbetin 2. gününde Kadıköy İskele'de bir araya geldi. El fenerlerinin yakıldığı eylemde, yaşamını yitiren doktorların foıtoğrafları ve karanfiller taşındı.
 
Nöbette ilk olarak sağlık emekçilerine destek veren şair Ataol Behramoğlu söz aldı. İnsanlara hayat taşıyan kişilerin insan eliyle sürekli biçimde öldürülmesinin çok üzücü bir olay olduğunu dile getiren Behramoğlu, "1950-1960'larda böyle şeyler oluyordu. Ama böylesine sistematik doktor şiddeti ilk defa yaşanıyor. Son yıllarda her şeyin paraya endeksli olduğu liberal bir ortamda yaşıyoruz. Hekimlik mesleği sıradan bir hale getirildi. Sistem bunu bu hale getirdi. Her şeyin paraya endekslendiği bir düzende doktorun da kutsallık değeri kalmamış oluyor. Ülkemizdeki siyasi iktidar da bu durumu ayrıca körüklüyor. Bugün de işlenen cinayetlere karşı bir yaptırım uygulaması görülmüyor. Bunun için de örgütlenmemiz gerekiyor. Toplumda doktorlar bu konuda öncülük yapabilecek yeterliliktedir. İnsanlarımızı da bu durum konusunda bilgilendirmek gerekir" diye konuştu.
 
TTB eski Başkanı Prof. Dr. Raşit Tükel ise fiziksel şiddetin giderek boyut değiştirdiğine dikkat çekerek, "En son doktor Fikret Hacıosman'ın ölümünde de gördük ki sağlıkta şiddete bağlı ölümler artık çok yakın. Bunun için tek bir sebep ortaya koymak çok zor. Sağlıkta şiddet dediğimiz zaman öncelikli olarak sağlık sistemini gözden geçirmek gerekiyor. 2003'ten bu yana 'Sağlıkta Dönüşüm Programı'nın uygulandığı yıllardan bu yana giderek artan bir şiddet olgusuyla karşılaşıyoruz. Bunlar giderek ölümlere doğru dönüşmeye başladı. Sağlıkta dönüşüm ve şiddet ilişkisi hasta hekim ilişkisini tamamen dönüştüren bir sistem. Piyasanın koşularına sağlık hizmetlerini uyarlayan bir sistem. Karlılığı, hasta hekim ilişkisini şimdiye kadar görmediğimiz bir biçimde bir takım ölçüleri gündeme getiren bir sistem. Örneğin bir müşteri kavramını gündeme getiriyor. Hastaya müşteri gibi bakmak sistemini getiriyor. Bir sağlık tesisinden bir hastaneden kar elde etmek daha çok hasta bakarak olabilir. Niteliği düşürerek olabilir. Yani hasta hekim ilişkisinin doğasını bozarak olabilir. Çok fazla hasta bakmak şu anda gerçekten sorundur" diye belirtti.
 
Birçok hastanın normal klinikler yerine acil servislere başvurduğunu aktaran Tükel, "Bu sistem bir taraftan da bir memnuniyet anketi düzenliyor. Müşteri gibi görerek oluşturulan bir memnuniyet var. Sağlık sisteminden herkes çok memnun sanki. Çok ileri düzeyde bir sağlık hizmeti vermeyi vaat ediyor. Fakat sağlık kurumuna gelen bununla karşılaşmıyor. Uzun kuyruklar ve kısa sürede hasta bakmanın gerekliliği her türlü sorun hekime sağlık çalışanına yükleniyor. Bunu pekiştiren bir yaklaşım da hekimleri giderek değersizleştiren bir yaklaşım. Hastaya bakmaya dayalı bu sistemde ortaya her türlü sorun sağlık çalışanın sorunu biçiminde algılatılıyor" diye konuştu. Tükel, "Bizler tek bir yasal düzenlemeyle sağlıkta şiddetin son bulmayacağını biliyoruz. Ama bu çıkmadığı noktada da herhangi bir ceza yaptırım söz konusu olmuyor. Bu da caydırıcı olmak bir yana tam tersi şiddeti daha da teşvik ediyor. O yüzden TTB'nin ortaya koyduğu Sağlıkta Şiddet Yasa Tasarısı'nın bir an önce mecliste kabul edilmesini istiyoruz" dedi.