1 Ekim 2024 Salı

'HDP ve fikriyatı yenilemez'

HDP 4. Büyük Konferansı'nı gerçekleştiriyor. Konferansta söz alan HDP Eş Genel Başkanı Buldan HDP ve fikrinin yenilemez olduğunun altını çizerken Eş Genel Başkan Sancar ise ülkede yaşanın krizin çözümünün sadece HDP'de olduğunu kaydetti. 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) 5. Büyük Kongresi öncesi 4. Büyük Konferansı'nı Nazım Hikmet Kültür Merkezi'nde gerçekleştiriyor. "Büyük Direniş Büyük Yürüyüş" şiarıyla gerçekleştirilen konferansa, HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar, HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, HDP Parti Meclisi (PM) ve Merkez Yürütme kurulu (MYK) üyeleri, milletvekilleri, il eşbaşkanları, Kadın Meclisi üyeleri, Demokratik Yerel Yönetimler Kurulu üyeleri, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü Esengül Demir ve Cengiz Çiçek, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanları Saliha Aydeniz ve Keskin Bayındır, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Eş Genel Başkanları Özlem Gümüştaş ve Şahin Tümüklü, Sosyalist Dayanışma Platformu (SODAP) Sözcüsü Sevtap Akdağ Karahalı, Yeşil Sol Parti Eş Sözcüleri Ayşe Erdem ve İbrahim Akın, Devrimci Parti Genel Başkanı Elif Torun Öneren, Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) Eş Genel Başkanları Canan Yüce ve Cavit Uğurlu, Tevgera Jinên Azad (TJA) aktivistleri, Barış Anneleri Meclisi üyeleri olmak üzere 647 delege katıldı.

Konferansın ilk gününde siyasal gelişmeler, örgütsel durum değerlendirmesi yapılacak, ikinci günde ise, partinin önümüzdeki dönem mücadele hattını belirleyecek olan karar önergeleri tartışılacak. Alınan kararlar 3 Temmuz'da kongreye sunularak kongre ve konferans metinleri olarak karar altına alınacak.

Konferans salonuna, 7 dil de "Hoş Geldiniz" ile "Demokratik Gençlikle Özgür Geleceğe" ve "Eşbaşkanlık Mor Çizgimizdir" pankartları asıldı. Konferans salonu sabah erken saatlerde gelen delegelerin coşkusuyla inledi. Konferans başlayana kadar kadınlar ve gençler sloganlarla halaylar çekti. Gençlerin halayı sırasında sık sık "Biji Serok Apo" sloganları yükseldi.

Devrim ve özgürlük mücadelesinde şehit düşenler anısına saygı duruşuyla başlayan konferans, HDP'nin hazırladığı sinevizyon gösterimi ile devam etti.

DİVAN: GÜCÜMÜZÜ DEVRİM ŞEHİTLERİNDEN ALIYORUZ
Divana Dersim Dağ, Mahfuz Güleryüz, Tülay Hatimoğulları, Samet Mengüç ve İlknur Birol seçildi. Divan adına konuşan Mahfuz Güleryüz, devrimci önderleri anarak salondakileri selamladı. Güleryüz, mücadele ve geçmiş mirasından aldıkları güçle konferansı gerçekleştirdiklerini belirterek, "Ülkenin, bölgenin ve belki de  dünyanın umutla baktığı partinin neferleriyiz. Bu bilinçle bu kararlılıkla konferansımızı gerçekleştireceğiz. Bu büyük mimarın yaratıcısı olan Sayın Öcalan'ı saygıyla selamlıyoruz. Biz gücümüzü Mahirlerden Denizlerden, Kaypakkayalardan alıyoruz" dedi.

BULDAN: SAVAŞTAN BESLENEN SUÇ EKONOMİSİ KENDİNİ BESLİYOR
Konferansın açılışını ise HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar yaptı. İlk olarak konuşan Buldan, AKP-MHP ittifakının varlığını Kürt sorununun inkarında gördüğünü kaydetti. Kürt sorunu çözülmeden Türkiye'ye demokrasi ve özgürlüğün gelmeyeceğinin altını çizen Buldan, en karanlık anın şafağa en yakın an olduğunu bilen bir geleneğin temsilcisi olduklarını dile getirdi. 

İktidarın savaş politikalarına ilişkin konuşan Buldan, "Barışa kapatılan kapılar savaşı büyütmüş ve savaştan beslenen suç ekonomisini inşa etmiştir. Savaş politikalarına dayanan sistem, ekonomide kaynakların bir avuç yandaşa peşkeş çekme, sömürü ve rant düzenidir. Bunun adı kısacası suç ekonomisidir, merkezi ise tekçi, talancı iktidardır. Geldiğimiz noktada, savaştan beslenen suç ekonomisi her gün kendini yenilemektedir. Sermayenin emek üzerindeki sömürüsü bu yolla daha da derinleşmiştir. Türkiye halkları yoksulluğa, açlığa ve sefalete asla mahkûm değildir. Kaynakları savaşa, yandaşa, ranta ve çetelere akıtan AKP-MHP ittifakı, Türkiye'yi bir sefalet adasına dönüştürmüş ve üretim ekonomisini sıfırlamıştır. Türkiye bugün ciddi bir gıda kriziyle karşı karşıyadır. AKP'nin yanlış politikaları üretimi durma noktasına getirmiştir. Ülkede yıllardır süren çok yönlü krizler tek adam rejimiyle büyüyen savaşla birlikte daha da derinleşerek ekonomik buhrana neden olmuştur. Bugün Türkiye'de yaşanan şey, tam bir ekonomik çöküştür ve derin açlıktır" dedi.

'HDP KAPATILAMAZ, KAPATILAMAYACAK'
Buldan, "Mahir'in inancını, İbo'nun iradesiyle birleştirdik. 12 Eylül Darbesi'nde Diyarbakır 5 No'lu zindanda direnerek bugünlere geldik. 90'larda beyaz Toroslara boyun eğmedik. Cizre Newroz'unda halklaşarak bugünlere geldik. Uluslararası komploya karşı küllerimizden bir kez daha doğarak bugünlere geldik. 20 yılı aşkın ortak mücadeleyi büyüten emeğimizle buralara geldik. İnşaatlarda, tekstil atölyelerinde birbirimizi tanıdık. İşçiyle emekçiyle el ele verdik, bugünlere geldik. Meydanlarda omuz omuza vererek büyüdük. Zindanlarda çalınan sazla sesimizi birleştirdik, direnişlerde sesimizi yükselttik. 8 Martlarda, Newrozlarda, 1 Mayıs alanlarında güçlerimizi birleştirdik ve geleceğe yürüyeceğimizi mesajını birlikte verdik. İşte bu yüzden HDP ve fikri yenilmezdir. İşte bu yüzden HDP kapatılamaz, kapatılamayacak" ifadelerini kullandı. 

SANCAR: ÇÖZÜM HDP'DEDİR
Kürtçe selamlayarak konuşmasına başlayan HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar da Türkiye'nin büyük bir krizden geçtiğini belirtti. Bu krizi tümden çözecek güçlü yaklaşımı ve büyük yürüyüşü örgütleyeceklerini belirten Sancar, çözümün eski zihniyetin farklı yöntemlerle devam ettirilmesinde değil üçüncü yolda olduğunu belirtti ve ekledi: "Çözüm HDP'nin siyasal programındadır, çözüm inancını yitirmeyen halkların kararlı yürüyüşündedir. Çözüm bizdedir."

PKK Lideri Abdullah Öcalan'a uygulanan tecride dikkat çeken Sancar, "Böylece savaş politikalarını, çözümsüzlük anlayışını ilelebet sürdürebileceklerini düşünüyorlar. Ama biliyoruz ki Kürt sorununda demokratik çözüm anlayışı ileri gittiyse bunda Abdullah Öcalan çok önemli rol oynamıştır. O nedenle tecridi ağırlaştırmak çözümsüzlüğün ikiz kardeşidir. Savaş politikalarıyla tecrit birbirinden ayrılamaz. Sonuç ortada. Sonuç milyonların açlığıdır. 25 milyon insanın açlık sınırı altında yaşadığını biliyoruz. Resmi veriler bunu saklayamıyor. Yoksulluk sınırını da katarsak toplumun yüzde 80'den fazlası aç, yoksul yaşamaktadır. Kaynağında tam da Kürt sorununa yaklaşım ve bu yaklaşımın ürettiği inkarcı politikalar var. Kaynakları savaşa aktarırsanız ve savaş politikalarını, milliyetçiliği, nefret politikalarının kaynağı haline getirirseniz bu toplumda refah da, huzur da, barış da olmaz, demokrasi ve özgürlük hiç olmaz" dedi.  

Bu ülkede savaşı, talanı, rantı durduracak programa sahip tek partinin HDP olduğunun altını çizen Sancar, Kobanê kumpas ve HDP kapatma davasını hatırlattı. Sancar, bu davaların mutlak düşeceğini partisinin iradesinin ve gücünün davaları boşa çıkaracağını söyledi. 

'CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİNİ ÖNEMSİYORUZ'
Cumhurbaşkanlığı seçimini önemsediklerini dile getiren Sancar, "Bizim tavrımız geçerlidir. Eskiyi sürdürmeyi bırakacak, eski zihniyetten ayrılma iradesini ortaya koyacak her türlü müzakereye açığız. Halkın ihtiyaçlarını, ülkede Demokratik Cumhuriyete giden yolun açılmasını kabul ve taahhüt etmek şartıyla bizimle müzakereye, kamusal diyaloga girmek şartıyla ortak cumhurbaşkanı adayı fikrine de, seçeneğine de açığız. Ama tekrar altını çiziyorum, eski anlayışı farklı şekillerde sürdürme senaryolarına HDP'yi entegre edebileceğini düşünen kim varsa bu hesabını masadan kaldırsın. Böyle bir seçenek, böyle bir ihtimal yok" dedi.

'ENGELLERİ AŞMAK BİZİM İŞİMİZDİR'
Sancar, "Halkçı yönetimi kurma zamanıdır. Kamucu ekonomiyi inşa etme zamanı, çoğulcu toplumu, eşit yurttaşlığı güvence altına alma zamanıdır. Bu zaman HDP ile yaşanacak. Bu zamanı HDP kuracağı ittifaklarla, yoldaşlarla, demokrasi güçleriyle, toplumun bütün ezilenleriyle, dışlananlarıyla, kadınlarla, gençlerle, ekoloji hareketleriyle, bütün devrimci ve ilerici yurtsever güçlerle birlikte yürüyecek. Bu yol kutlu bir yoldur. Zordur, engellerle doludur ama engelleri aşmak bizim işimizdir. Yolumuz uzundur. Son kongre olmayacak.  5'inci Büyük Olağan Kongremiz yeniden başlangıcın ve inşanın kongresi olacaktır" ifadelerini kullandı.