KADIN
HDP Kadın Meclisi: Faşist iktidara karşı bütün alanlarda mücadele
AKP'nin kadın kazanımlarının yok edilmesi ve savaş politikalarına karşı, kadınların ortak zeminde mücadele yürütmesinin gerekliliğine vurgu yapılan HDP Kadın Meclisi sonuç bildirgesinde, "Kadın ve demokrasi düşmanı, erkek egemen, faşist iktidara karşı mücadelemiz ve direnişimiz yaşamın bütün alanlarında sürmektedir" denildi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi, 28 Eylül 2018 tarihinde gerçekleştirdiği Kadın Meclisi toplantısının sonuç bildirgesini açıkladı.
Kadın Meclisi'nin sonuç bildirgesinde, ekonomik kriz ve krizin kadınlar üzerindeki etkileri, bölgedeki savaş, kadınlara yönelik şiddet ve kadın kazanımlarına karşı yürütülen savaşın birbirine bağlı olduğu ifade edildi. Bu temelde en geniş kadın birlikteliğiyle kadınların mücadele etmesinin vurgulandığı bildirgede, "Türkiye ekonomisinin derin krizini, neo-liberal sermaye birikim rejiminin tıkanması, bölge savaşlarıyla jeo-stratejik risklerin artması ve 16 yıllık AKP iktidarının dinci, cinsiyetçi, tekçi, siyasetleri tetiklemiş ve ilerletmektedir. Her iktisadi krizi; emekçiler, yoksullar, kadınlar ve çocukların daha çok zarar gördüğü önlemler dizisiyle aşmaya çalışan AKP-Saray rejimi yine aynısını denemekte ve kriz karşısında yükseltilecek muhalefeti engelleyerek sonuçlarını tüm halka yaymaya, faturayı halkın ödeyeceği bir krizden çıkış siyaseti gütmektedir" denildi.
'CİNAYET, İSTİSMAR, TECAVÜZLER ARTARAK İLERLİYOR'
Krizi yönetme biçimlerinin erkek egemenliğini kışkırtmak ve kadınlara şiddet olduğu belirtilen bildirgede, "Ekonomik krizin asıl müsebbibi olan sermaye iktidarı işsizlik, yoksulluk, güvencesizlik ve şiddet dolu bir toplumsal hayatı baskı ve zor yöntemlerini arttırarak 'yönetmek' istemektedirler. Kadınların ilk gözden çıkarılarak işsiz bırakıldığı, emeğinin kölelik düzeyinde güvencesizleştiği ve ucuzlaştırıldığı, pahalılığın günlük yaşamı idame ettiremeyecek boyutlara geldiği, temel kamusal haklara (sağlık, eğitim, barınma, ulaşım, ısınma) erişimin kısıtlandığı ya da zorlaştığı bir dönemdeyiz. Kadın düşmanlığının alabildiğine kışkırtıldığı ve kadına yönelik şiddetin 'sıradanlaştırılarak' cezasızlık ile neredeyse teşvik edildiği bu dönemde cinayet, istismar, tecavüzler artarak ilerliyor" diye kaydedildi.
'AKP YANDAŞ KADIN KURUMLARI İLE MEŞRUİYET YARATMAK İSTİYOR'
AKP'nin kadına dönük politikalarına dikkat çekilen bildirgede, "Kadınların mücadeleyle elde ettikleri kazanımların tartışma konusu haline getirilerek ortadan kaldırıldığı ve bu saldırıların yasalar, çalışma yaşamı ve toplumsal yaşamın tüm alanlarından evlerin içine adım adım ilerlemesiyle başarılmaya çalışılıyor. Kadın mücadelesinin ve birikiminin gücü karşısında hep bir adım geri atmak zorunda kalan AKP iktidarı, hak kayıplarına karşı mücadeleyi yükseltecek kadınlara, kadın kurumlarına ve mücadelesine de saldırmaktadır. AKP iktidarı, önümüzdeki dönemi kadın mücadelesinin gerçek sahipleri olan kadın hareketleri ve feminist hareketlerin etki alanını ortadan kaldırmak ve 'yandaş kadın kurumları' aracılığıyla faşist/kadın düşmanı saldırganlığına meşruiyet alanı yaratmak istemektedir" ifadelerine yer verdi.
'LEYLA GÜVEN KEYFİ KARARLA TAHLİYE EDİLMİYOR'
Kadın kazanımlarının yok edilmesine dönük politikalara karşı ortak hareket edilmesi gerektiği vurgulanan bildirgede, "Birlikte kazandıklarımızı kaybetmemeye, yenilerini kazanmaya, dayanışmaya ve direnmeye dayalı mücadele sürecinin etkili bir parçası olacağımızı ifade ediyoruz. Yeni yasama yılının açıldığı bugünlerde cezaevlerinde rehin tutulan bütün kadın arkadaşlarımızın yanı sıra Hakkari Milletvekili olarak seçilen Leyla Güven'in AKP iktidarının güdümündeki yargı tarafından keyfi bir kararla tahliye edilmeyerek Hakkari halkının iradesinin tutsak edilmesini kabul etmediğimiz ve Leyla Güven'in özgürlüğüne kavuşması için tahliye işlemlerinin derhal yapılması gerektiğini belirtiyoruz" denildi.
'ÖCALAN ÜZERİNDEKİ TECRİT TÜM TOPLUMA YAYILMIŞTIR'
PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecride dikkat çekilen bildirgede şu ifadelere yer verildi: "Suriye ve Ortadoğu siyasetini savaş, işgal ve saldırganlık üzerine kuran AKP'nin, ülke içinde de Kürt halkının iradesini tanımama, izole etme, etkisizleştirme ve imha etmeye dayalı saldırganlığı devam etmektedir. Siyasi rehin alma operasyonları cezaevlerinde binlerce tutsağı haksız-hukuksuz ve işkence yöntemleriyle tutmaya devam ederken İmralı adasında rehin tutulan Sayın Abdullah Öcalan'a uyguladığı ağırlaştırılmış tecridi bir sistem haline getirerek tüm topluma yaymıştır. Tecrit, halkın en büyük ihtiyaçlarından biri olan barışın kanallarının açılmasında engel oluşturtmakta savaş politikalarını beslemektedir. Savaş ve militarizm erkek egemenliğini tırmandırmakta, kadın mücadelesinin önünde engel oluşturmaktadır. HDP Kadın Meclisi, tüm ülkede barışın ve demokrasinin kanallarının açılması için Sayın Öcalan'a uygulanan tecride karşı durmaktadır. Kadın ve demokrasi düşmanı, erkek egemen, faşist iktidara karşı mücadelemiz ve direnişimiz yaşamın bütün alanlarında sürmektedir."