GÜNCEL
HDP Demirtaş'ın tahliyesinin reddine itiraz etti
HDP'nin Cumhurbaşkanı Adayı Selahattin Demirtaş'ın tahliyesini reddetmesinin ardından Demirtaş'ın avukatları ret kararına itiraz etti.
Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi'nin HDP'nin Cumhurbaşkanı Adayı Selahattin Demirtaş'ın tahliyesini reddetmesinin ardından Demirtaş'ın avukatları ret kararına itiraz etti.
Demirtaş'ın avukatları ile HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Ayşe Acar Başaran ve Garo Paylan, MYK Üyesi Bedia Özgökçe Ertan, Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş ve milletvekilleri Nimetullah Erdoğmuş, İmam Taşçıer, Hüda Kaya ve Feleknas Uca Ankara Adliyesi önünde konuya ilişkin açıklma yaptı.
Açıklamada söz alan Meral Danış Beştaş, "Dün gece Demirtaş'ın tahliyesinin reddedildiğini her zaman olduğu gibi Anadolu Ajansı ve havuz medyasından öğrendik. Bu kararın adalet sarayında değil Beştepe Sarayı'nda alındığının, AKP Genel Merkezi'nde alındığının resmiydi. Avukat arkadaşlar bu karara çok geç saatlerde ulaştılar. Bugün hızlıca itirazlarımızı yapıyoruz. Bu kararı asla kabul etmiyoruz. Bildiğiniz üzere Demirtaş bir algı operasyonu sonucunda rehine durumunda. Hala milletvekili ve ayrıca şu anda cumhurbaşkanı adayı. Havuz medyası ve iktidar organları bir bütün olarak koro halinde 6-8 Ekim'deki ölümleri HDP'ye yüklemeye çalışsalar da belgeler bunun aksini söylüyor. Azmettirme ve suç tahrik gibi" dedi.
"Tutukluluk halinin devamı için bazı gerekçeler lazım. Nedir bunlar? Çok bilinen kaçma şüphesi ve delilleri karartma gibi. Diğerlerini söylemeye bile gerek yok. Delilleri nasıl karartacak Demirtaş? Zaten dava dosyasının tümü konuşmalarından ibaret. Bu konuşmalar konusunda deliler karartılabilir mi? Demirtaş, zaman makinesini geriye çevirip 3 yıl 5 yıl önceki konuşmalarını silebilir mi? Ayrıca niye silsin?" diye soran Beştaş, "Zaten mahkemede bütün sözlerinin arkasında olduğunu, bunu hala savunduğunu söylüyor" diye konuştu.
Beştaş konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Neden tutukluluk halinin devamı isteniyor, adli kontrol hükümleri yetersiz kalırmış. Bunun bir gerekçe olmadığını, buz dağının gösterilmek zorunda olunan yüzü olduğunu hepimiz biliyoruz. Gelin görün ki Sayın Demirtaş'ın tahliye edilmesi gerektiğine, serbest seçim hakkının ihlal edildiğine ilişkin muhalefet şerhi tam 7 sayfa. Ayrıntılı bir şekilde değerlendirilmiş. O şerh de açıkça ortaya koymaktadır ki Demirtaş'ın 1 dakika daha cezaevinde kalması ağır bir adaletsizliktir. Hukuksuzluğun devamıdır. Türkiye'deki seçime gölge düşürmektedir.
"Bu seçimin adil olmadığını eşit bir yarış olmadığını zaten biliyoruz. Ama bu kadar da ileri gidilmesi artık insanlara seçim olmadığı tartışmasını berberinde getirir. Bizler buradayız, yargıya sesleniyoruz. 24 Haziran'da bu iktidar değişecek. Bu iktidar değiştiğinde siyasi baskıyla verdiğiniz kararlar karşınıza çıkacak. Bunun hesabını ne kendinize verebileceksiniz ne de hukuk önünde verebileceksiniz.
"Demirtaş'ın tahliye edilmemesi kimsenin moralini bozmasın. Bu sadece bizim öfkemizi büyütür, tepkimizi karşılar ve bizi motive eder. Bizler her birimiz Demirtaş'ız! Demirtaş içeride, milyonlarca Demirtaş dışarıda. Bizler milletvekilleri olarak sadece HDP için değil Demirtaş için de çalışacağız. Bir oy partimize bir oy Demirtaş'a. Bizler kazanacağız, bizler Meclis'e giderek, Cumhurbaşkanlığı'na çıkarak."
HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Ayşe Acar Başaran da "Bakın bir üye 7 sayfa muhalefet şerhi yazdı. Şu anda itiraz edeceğiz. Bunu inceleyecek mahkemeye sesleniyoruz. Bizim dilekçemizi geçtik. O muhalefet şerhini yazan üyenin metnini okuyun. Gerçekten bir hukuk dersi vermiş. Bir milletvekili niye tutuklu yargılanamaz, bu kadar uzun tutukluluk niye adil değildi, niye bir Cumhurbaşkanı adayı cezaevinde tutulamaz, bu çok iyi açıklanmış. Okusunlar ve adil bir karar versinler" diye belirtti.
Milyonlarca kişinin Demirtaş'ın serbest bırakılmasını beklediklerini ifade eden Başaran, "Biliyoruz ki serbest bırakmasalar bile 24'ünde Sayın Demirtaş seçildiğinde bırakmaktan başka çareleri kalmayacak. 24'ünde biz Sayın Demirtaş'ı Cumhurbaşkanı seçtireceğiz ve onu şu anda tutulduğu Edirne Cezaevi'nden alacağız. Onun için daha adil bir yerde dursunlar. Hukuka uygun bir yerde durup bu yönde karar versinler" dedi.
Hem Anayasa Mahkemesi hem AİHM cephesinden de hukuki sürecin takipçisi olacaklarını vurgulayan Başaran, "Kimse de moralini bozmasın. Hepimiz birer Demirtaş gibi alanlarda çalışacağız. En nihayetinde biz kazanacağız" diye kaydetti.