24 Eylül 2024 Salı

Hasta tutsağın tedavisi hapishane tarafından engelleniyor

Tedavisi engellenen ağır hasta tutsak Semiran Erbağa Çakır'ın sağlık durumuna dikkat çeken insan hakları savunucuları, "Son olarak ailesi tarafından Adalet Bakanlığı'na yapılan başvurular sonucunda tekrar heyete çıkarılıp yeniden sağlık raporu düzenlenmesi istenmiş ve tekrardan aylar süren bir tahlil rapor süreci başlatılmış ancak heyet tarafından 'cezaevinde kalabilir' şeklinde rapor düzenlenmiştir" dedi.

İktidarın düşman politikaları nedeniyle hasta tutsaklar hapishanelerde ölüme terk ediliyor. Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi, 467. açıklamasında ölüme mahkum edilen ağır hasta tutsak Semiran Erbağa Çakır'ın durumuna dikkat çekti.

İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şube önünde düzenlenen açıklamaya Halkların Demokratik Partisi (HDP) Ankara İl Örgütü, Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Ankara İl Örgütü üyeleri de katılırken "Tedavi haktır engellenemez. Hasta mahpuslar serbest bırakılsın" pankartı açıldı.

Basın metnini okuyan İHD Hapishaneler Komisyonu Eş Sözcüsü Nuray Çevirmen, Tarsus Kadın Kapalı Hapishanesinde tutulan Çakır'ın, 2018 yılında tutuklandığını ve Van T Tipine götürüldüğünü aktardı.

Çevirmen, "Davanın esasa ilişkin bozulmasına kadar geçen süreçte 3 yıl hapiste tutulmuştur. Bu süre zarfında birçok hastalık meydana gelmiş olup bir kısmı da kronikleşmiştir. Van T Tipi'nde iken hipertansiyon, kalp ve damar rahatsızlıkları, kemik erimesi, anemi ve buna bağlı olarak kanda sürekli olarak iltihaplanma ve değer düşümü, ciddi oranda bağırsak ve mide hastalıkları, kapalı ortam alerjisi, göğüste kitle varlığı, gözde miyop, bel fıtığı ve çölyak şüphesi gibi hastalıkları bulunmaktadır ve bugüne kadar çölyak için bir tedavi görmemiştir. 2021 yılı Temmuz ayına kadar cezaevinde geçirdiği süreç boyunca Van T Tipi Kapalı Hapishanesinden yeterli sağlığa erişim imkanları olmadığından Diyarbakır Kadın Kapalı Hapishanesine tedavi amaçlı olarak sevk edilmiştir. Diyarbakır'da yaklaşık 1 yıl kalmış ancak o sırada covid nedeniyle yeterli tedavi imkanına ulaşamamıştır. Bu zorlu ve kısıtlayıcı tedavi koşullarına rağmen rahatsızlıklarından dolayı sağlık heyeti tarafından sağlık raporları düzenlenmiş ve onaylanmıştır. Bu sağlık raporlarıyla kendisinde oluşan kronik rahatsızlıklar için ömür boyu ilaç kullanımı kesinleşmiştir" dedi.

Çakır'ın Diyarbakır'da tedavisi tamamlandıktan sonra tekrar Van T Tipi'ne götürüldüğünü belirten Çevirmen, hapishanede tedavi ve sağlığa erişimdeki kısıtlılık, doğru tedavi görme imkansızlığı ve covid salgın sürecindeki kısıtlayıcılık, dosyanın esastan bozulması ve sağlık sorunlarının ağırlaşması ile yapılan başvurular sonucunda tahliye edildiğinin altını çizerek şunları vurguladı: "Tahliyesinden sonra yoğun bir tedavi sürecine başladı. Ancak dosyanın yerel mahkemede onaylanması ve 7 yıl 6 aylık hükmün kesinleşmesi ile tutuklanarak Tarsus Kadın Kapalı Hapishanesine götürülmüştür. Cezaevine girmesiyle yarım kalan tedavilerinden ötürü, yapılan tüm başvurulara ret cevabı verilmiştir. Son olarak ailesi tarafından Adalet Bakanlığı'na yapılan başvurular sonucunda tekrar heyete çıkarılıp yeniden sağlık raporu düzenlenmesi istenmiş ve tekrardan aylar süren bir tahlil rapor süreci başlatılmış ancak heyet tarafından 'cezaevinde kalabilir' şeklinde rapor düzenlenmiştir."

Çakır'ın kronikleşen rahatsızlıkları, sürekli kullandığı ilaçlar, geçirdiği kalp krizi ve devam eden riski, sürekli ve acil olarak hastaneye kaldırıldığının altını çizen Çevirmen, "Çakır'ın hapishanede yaşamını devam ettiremeyeceği açıktır. Mahpusun tüm hastalıkları ve tedavi koşulları göz önüne alınarak tahliye sürecinin başlatılmasını talep ediyoruz" dedi.