1 Ekim 2024 Salı

Hapishane idaresi tutsakların parası üzerinden kar elde ediyor

Diyarbakır Hapishanesi idaresinin, tutsakların emanete yatırılan paralarını faize yatırarak haksız kazanç elde ettiği ortaya çıktı. Pek çok hapishanede benzer uygulamanın olduğu öğrenildi. Haberin yayınlanmasının ardından açıklama yapan Ceza Tevkifevleri Genel Müdürlüğü, emanetteki paraların faize yatırıldığını kabul ederken, haberin çarpıtma olduğunu öne sürdü.

Diyarbakır 4 No'lu T Tipi Hapishanesi'nde kalan tutsakların emanete bırakılan paralarının, hapishane idaresi tarafından faize yatırılarak işletildiği ortaya çıktı. Olay, Ayhan H. adlı tutsağın emanetteki 11 bin TL'sinin avukatı Özüm Vurgun'a ödenmesi talebiyle açığa çıktı.

Hapishane yönetimi avukat Vurgun'a banka hesabına para yatırma uygulamaları olmadığını dilekçe karşılığında parayı elden alabileceğini söyledi. Dilekçe yazılmasının ardından 31 Mayıs günü hapishaneye giden Vurgun'a önce paranın taksitle verilebileceği, bunu kabul etmemesi üzerine de kasada para olmadığı söylendi.

Kasadaki parayla müvekkilinin parasının ne alakası olduğunu soran avukat Özüm Vurgun'a ödemenin 10 Haziran günü elden yapılabileceği yanıtı verildi. Parayı hemen almak istediğini söylediğinde 'Vadeli…' ifadesini duyduğunu aktaran Vurgun, "Bunun üzerine, 'Siz buradaki mahpusların parasını vadeli hesaba mı yatırdınız?' dedim, herhangi bir şekilde cevap alamadım" dedi.

'ZİMMET SUÇU'
Yaşananların ardından hapishane idaresine dilekçe veren ve Adalet Bakanlığı'na olaya ilişkin bilgi verdiğini ve bilgi talep ettiğini söyleyen avukat Vurgun, "Özellikle de mahpustaki insanların parasını gidip faiz çalıştırıp, üzerinden para elde ediyorsanız, bu başkasına ait bir mal üzerinden hukuksuz bir şekilde kazanç sağlamaktır. Bir kamu görevlisi yaptığı için 'zimmet suçu' oluşturur ve sebepsiz zenginleşmeye sebep verir. Bunların hepsi suçtur" diye konuştu.

'RÜŞVET VE ZİMMETİN DÖNDÜĞÜ ALAN'
Kendi ihtiyaçlarının karşılanması için emanete bırakılan ve ayda 500 TL harcama limiti olan tutsakların paralarının faize yatırılmasını "rant" olarak niteleyen Vurgun, "Cezaevlerinde bu sistem varsa muhteşem bir rant kapısı, rüşvet ve zimmet sürecinin döndüğü alan haline geliyor. Ve ben sürekli dilekçemde şunu sorguladım: 'Bu faizler nereye, nasıl aktarılıyor?' En önemli soru da bu. Çünkü benim bildiğim kadarıyla oradaki müdürlerin tamamı ve bu işe ortak olan insanların tamamı zimmet suçunu işlemektedir. Bu net bir şeklide suçtur" diye kaydetti.

SUÇ DUYURUSUNUN ARDINDAN PARA TESLİM EDİLDİ
2 Haziran günü tekrar hapishaneye gittiğini belirten Vurgun, hapishane yönetiminin müvekkilini avukatını çağırması konusunda baskı yaptığını aktardı. Tanımadığım bir numara acil olarak hapishaneye giderek para işini halletmesi yönünde bir mesaj aldığını söyleyen Vurgun, mesajın bir gardiyan tarafından gönderilmiş olabileceğini kaydetti.

Hapishanede kapalı görüşlerin yapıldığı yerde kameranın gördüğü bir alanda 11 bin liranın teslim edildiğini ve parayı saymasının istendiğini belirten avukat Özüm Vurgun, "Benim anladığım, bu suç duyurusundan sonra çekinmişler" şeklinde konuştu.

Vurgun, Adalet Bakanlığı'ndan faize para yatırılıp yatırılmadığının yanıtını beklediğini söyleyerek, tutsak yakınlarına tutsakların hesabına yatırılan yüklü miktardaki paraları çekerek bu sürecin açığa çıkmasına katkı sağlama çağrısında bulundu.

TEVKİFEVLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ FAİZİ KABUL ETTİ
Tutsakların emanet paralarının faize yatırılmasına ilişkin açıklama yapan Adalet Bakanlığı Ceza Tevkifevleri Genel Müdürlüğü yapılan işlemi kabul etti. 

Tutsakların emanetteki paralarının faize yatırıldığı kabul edilen açıklamada, faiz gelirlerinin tutsakların eğitim ve sosyal ihtiyaçlarının karşılanması için kullanıldığı iddia edildi.

Verilen dilekçeye rağmen 11 bin liranın avukata ödenmemesi gerçeği görmezden gelinen açıklamada, ödemeyi almaya geç gittiği öne sürülerek avukat sorumlu tutulmaya çalışıldı.

Ceza Tevkifevleri Genel Müdürlüğü açıklamasında emanetteki paraların faize yatırıldığı kabul edilmesine rağmen haberin çarpıtma olduğu ileri sürüldü, "Söz konusu haberler tamamen çarpıtmalardan ve gerçek dışı iddialardan oluşmaktadır ve resmi uygulamalarla kesinlikle bağdaşmamaktadır" denildi.