24 Eylül 2024 Salı

Genel-İş ile İZENERJİ arasında TİS imzası törenle atıldı

Genel-İş İzmir 2 No'lu Şube ile İZENERJİ şirketi arasında 7. Dönem Toplu İş Sözleşmesi imzalandı.

DİSK'e bağlı Genel-İş İzmir 2 No'lu Şube ile İZENERJİ şirketi arasında yaklaşık 10 bin işçiyi ilgilendiren 7. Dönem Toplu İş Sözleşmesi'nin imza töreni gerçekleşti.

Törene, DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, Genel-iş Genel Başkanı Remzi Çalışkan, DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer de katılırken Genel-İş İzmir Şube yöneticileri ve çok sayıda işçi katıldı.

İşçiler "Vergide adalet istiyoruz", "696 KHK mağduru işçilerin zorunlu emeklilik uygulaması kalksın", "Çete mafya sermaye siyaset düzeni son bulsun", "Dünyanın bütün işçileri ve ezilen halkları birleşin iktidara yerlesin", "Karanlığa ve gericiliğe teslim olmayacağız" "2 Temmuz Madımak Katliamı'nı unutmadık, unutturmayacağız" pankartları açarken Genel-İş 2 Kadın Komisyonu da hem Elmalı davasına dikkat çeken pankart ve "İstanbul Sözleşmesi'nden vazgeçmiyoruz" pankartı açtı.

İşçiler, "İş ekmek özgürlük", "Birleşe birleşe kazanacağız", "Kadın yaşam özgürlük", "Faşizme karşı omuz omuza", "Yaşasın örgütlü mücadelemiz", "Çeteler halka hesap verecek" sloganları attı.

BİRLİKTE MÜCADELE VURGUSU
Evrensel'de yer alan habare göre; TİS imza töreninde konuşan Genel-İş İzmir 2 No'lu Şube Başkanı Arif Yıldız, bir yandan pandemi, deprem, sel felaketleri, diğer yandan ekonomik kriz ile her geçen gün ağırlaşan yaşam koşulları karşısında işçilerle birlikte mücadele verdiklerini söyledi. Yıldız, "Aslında bu sözleşme; son bir yıl içinde 696 sayılı KHK ile AKP iktidarı tarafından 'sözde kadro veriyorum' vaadi ile çerçeve toplu sözleşmeye mahkum edilen ve daha sonra 1 Temmuz 2020 tarihinde İzmir Büyükşehir Belediyesi bünyesinde bulunan İZENERJİ şirketine aktarılan yaklaşık 4 bin üyemizin ikinci toplu sözleşmesidir" dedi.

HDP'YE YÖNELİK SALDIRI KINANDI
Toplu sözleşme mücadelesinin bugün için bittiğini ancak önemli mücadele gündemlerinin omuzlarında olduğunu söyleyen Yıldız, "Daha düne kadar iktidarın en büyük destekçilerinden birisi olan ve iktidarın gayrimeşru işlerini yürüten yine iktidara destek mitingleri yapan Peker'in, yayınlamaya başladığı videolarla; sermaye, devlet, mafya-çetelerin kirli ilişkilerini bir kez görmüş olduk. Milletvekilleri, bakanlar, oğulları, damatları, gazete patronları, yerli yabancı büyük şirketler ve mafya bu kokuşmuş çürümüş düzenin çarklılarını döndürüyorlar. İşte bu karanlık ve kokuşmuş ilişkilerin bir parçası olarak ilimizde eli kanlı bir kişi tarafından sürekli kolluk güçlerinin gözetimindeki HDP il binasında güpegündüz bir katliam gerçekleştirildi. Aslında tetiği çeken kadar çektirenler de bellidir. Aslında bu saldırı; daha önce gerçekleştirilen DİSK Genel Başkanımız Kemal Türkler, Uğur Mumcu, Musa Anter, Metin Göktepe, Tahir Elçi cinayetleri, Maraş, Çorum, Sivas ve 10 Ekim katliamları gibi başta işçi sınıfı olmak üzere tüm emek ve demokrasi güçlerini hedeflemektedir" diye belirtti.

'FAŞİST POLİTİKALARA KARŞI SUSMAYACAĞIZ'
"Tüm karanlık güçlere onları koruyup kollayan düzene sesleniyoruz, biz işçiler olarak faşist politikalarınız ve saldırganlığınız karşısında susmayacağız sinmeyeceğiz" diyen Yıldız, birlikte mücadele çağrısı yaptı. Çete-mafya, sermaye, siyaset üçgeninden ülkeyi işçi ve emekçilerin temizleyeceğini belirten Yıldız, son olarak şunları kaydetti: "Kadına, doğaya, çocuğa, hayata ve yaşama düşman bu gerici zihniyeti; özgürlükten, emekten, barıştan ve adaletten yana olan tüm halk güçleri olarak hep birlikte biz yeneceğiz ve mücadelesini biz vereceğiz."

'EMEK VE DEMORASİ MÜCADELESİNDE OLAN HERKESLE MÜCADELEMİZİ BÜYÜTECEĞİZ'
Ardından konuşan Genel-İş Genel Başkanı Remzi Çalışkan ise, "İnsanca yaşayacak bir ücret talebi hakkımız vardır ve bu talepte bir araya gelen herkese teşekkür ediyoruz. Zor zamanlardan geçiyoruz ve bu zorluk saymakla bitmez, ekonomik ve siyasi kriz yaşayan bir ülkeyiz. Salgın da bu ekonomi krizinin üstüne geldi. Adaletin hukukun olmadığı, iş cinayetlerinin olduğu kuralsız çalışmanın olduğu sürekli geriye gidişin olduğu bir ülkedeyiz. Bu salgın bütün bu sorunları daha da katladı. Demokrasi sorunu, adalet sorunu da bizim sorunumuzdur. Hakkımızı sonuna kadar alacağız" dedi. Ötekileştiren, kutuplaştıran, çatışmalardan faydalanan politikaları asla kabul etmediklerini söyleyen Çalışkan HDP'ye yönelik faşist saldırıyı da kınadı. Çalışkan, "Emek ve demokrasi mücadelesinde olan herkesle mücadelemizi sonuna kadar yürüteceğiz. Bu ülkede çetesi mafyası bir gün kaçacak ama biz üretmeye devam edeceğiz, bir arada olacağız. Demokrasi işçinin ekmeğidir. Hem haklarımızı talep edeceğiz hem de bu ülkede adaleti, demokrasiyi talep edeceğiz ve İstanbul Sözleşmesi'nden vazgeçmiyoruz diyeceğiz" diye konuştu.

'İSTANBUL SÖZLEŞMESİ BİZİMDİR'
DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu da, İstanbul Sözleşmesi'ne değinerek, "Başta İstaanbul Sözleşmesi olmak üzere bütün kazanımlarımıza bedeli ne olursa olsun sahip çıkacağız. İstanbul Sözleşmesi bizidir. İş yerlerinde, alanlarda, sokaklarda kadınlar olarak omuz omuza mücadele edeceğiz" dedi.

'DİRENE DİRENE EMEĞİMİZİ SAVUNMAYA DEVAM EDECEĞİZ'
AKP iktidarının pandemiden bu yana yürüttüğü politikaları da eleştiren Çerkezoğlu, "AKP iktidarı salgının ilk günden itibaren bütün politikalarını bir avuç sermayeyi korumak için şekillendirdi. Bu ülkenin emekçilerini, yurttaşlarını değil sermayeyi düşünerek attı adımları. İşten çıkarma yasağı da başta olmak üzere bugün sonlandı. 10 milyon işsizle, kapanan iş yerleriyle, artık imdat çığlıkları veren küçük esnafla, yoksullukla pandemi devam ediyor, o nedenle iktidarı sorumluluk almaya davet ediyoruz. Ücretsiz izin dayatmasına son verilsin, iş ve gelir kaybı uğrayanlara asgari gelir desteği sağlansın. Vergi de adalet sağlansın. Bu önemler için kaynak yok demesinler. Eğer siz işsizlik sigorta fonundaki kaynakları patronlara aktarmazsanız kaynak var, eğer adaletli bir vergi sistemi kurarsanız kaynak var. Milyonlar işsizlik ve açlıkla boğuşurken bir avuç yandaşa maaş sağlamazsanız kaynak var. Ülke kaynaklarını hortumlayacak olan Kanal İstanbul'u inadına dayatmazsanız kaynak var. Buradan bir kez daha sesleniyoruz, yağma yok. Direne direne, emeğimizi, ekmeğimizi memleketimizi savunacağız. Söke söke yağmaya karşı direne direne mücadele diyoruz" diye konuştu.

'MÜCADELE ESAS ŞİMDİ BAŞLIYOR'
Son olarak konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ise, "Sözleşmeyi büyük bir kazançla nihayetlendirdik. Toplu Sözleşme çalışanların hakkettiği çok önemli bir anlaşma ortaya çıktı. Bu toplu sözleşme bir çok ilki de sağladı" diyerek sözleşme ile geçen maddeler hakkında bilgi verdi.

Eşit işe eşit ücret vurgusu yapan Soyer, "Tamamladığımız tüm sözleşmelerle birlikte bugün bu sözümüzün arkasında güçlü bir şekilde duruyoruz ve durmaya devam edeceğiz. Büyükşehir belediyesi işçileri hangi şirkette çalışırsa çalışsın aynı düzeyde ücret alacak" dedi.

Birlikte mücadelenin önemine değinen Soyer, "Birleşe birleşe toplu iş sözleşmesini yaptık ama asıl birleşe birleşe mücadele şimdi başlıyor. Kuracağımız yeni memleket ezilenin olmadığı birlikte el ele vererek çok daha güzel olacağı bir memleket olacak. Omuz omuza ter dökmeye devam edecek, o güzel geleceği sizlerin elleriyle hep beraber kuracağız" diye konuştu.

Konuşmalarının ardından imzalar atıldı.