22 Eylül 2024 Pazar

Erebo: Ivana enerjik, coşkun, umut yüklü devrimci kadın

Mîzgîn Erebo, Avrupa'dan Rojava'ya, İstanbul'dan Rojava'ya uzanan devrimci arayış, tutkulu devrimcilik, isteklerinin peşinden yürüyen iki devrimciyi anlattı. Ölümsüzlüklerinin 9. yılında Hoffmann ve İnce'nin mücadeleye nasıl başladıklarını aktaran Erebo, her ikisinin de partisine olan bağlılığını, mücadelede kararlılığının altını çizdi. 

Enternasyonalist devrimci Ivana Hoffmann'ın Rojava'nın Til Temir kasabasında DAİŞ'e karşı savaşırken ölümsüzlüğünün yıldönümü. 7 Mart 2015 tarihinde şehit düşen Ivana Hoffmann'ı Avrupa'da gençlik çalışmasındayken tanıyan ve daha sonra Medya Savunma Alanlarında bir süre birlikte gerilla eğitimi alan Mîzgîn Erebo ETHA'ya anlattı.

Ivana'nın yaşam enerjisi ve mizahi özellikleriyle dikkat çektiğini söyleyen Erebo, ilk karşılaşmalarında onu sanki uzun yıllardır tanıyormuş gibi hissettiğini kaydetti. Kampta çeşitli eğitimlere, çalışmalara katıldıklarını dile getiren Erebo, Young Struggle'ın yeni mücadeleye başlayan bir örgüt olduğunu ve o zamana kadar yerli Alman gençlerin örgütlenmesine çok alışık olmadıklarını söyledi. Bu nedenle Ivana'nın nasıl örgütlendiğini çok merak ettiği için kendisine sorduğunu, "trende uyuşturucu kullanıyordum, bir gün bildiri verdiler, bir gün gazete" dediğini aktaran Erebo, uyuşturucu kullanan birinin örgütlenmesi oldukça önemli olduğu için birçok konuşmada bunu anlatarak örnek gösterdiğini dile getirdi. 

Ancak bir gün Ivana'nın bu hikayeyi reddettiğini aktaran Erebo, "Meğer Ivana yoldaşın özelliklerinden biri şakacılığıymış. Böyle şakalar çok yapıyormuş. Mizah anlayışı çok güçlü bir yoldaştı" ifadelerini kullandı.

'MÜCADELECİ VE DİRENGEN KADIN IVANA'
Erebo, Ivana'nın gerçek hayatının daha farklı olduğunu belirtti. Bekar olan annesi ve kardeşlerine bakmak için okuldan ayrılarak işe başladığını, babası Afrikalı olduğu için zorluklar yaşadığını söyledi. Yaşadıklarının Ivana'yı yaşamdan koparacak düzeyde olduğunu ancak örgütlü mücadeleyle Ivana'nın daha da güçlendiğinin altını çizen Erebo, "Önce okulda mücadele ediyor, sonra Kürt özgürlük hareketiyle tanışıyor, sonra Young Struggle örgütüyle tanışıyor. Dostluklar kurmaya başlıyor. Ivana, 'bunları kabul etmek zorunda değilim' diyerek örgütlü yaşam yönünde karar alıyor. Kürt halkının Kürdistan'ın dört parçaya bölünmesini baskıları vb. kabullenmeyişi uzun yıllar bunun mücadelesini yürütmesi yoldaşı etkilemişti."

Young Struggle ile örgütlü mücadeleye başlayınca kaybettiği kimlikleri yeniden kazandığı, mücadele gerekçelerini de güçlendirdiğini söyleyen Mîzgîn Erebo; "Ezilen bir kadın, lezbiyen olarak kimliğini daha açık yaşamaya başladı. Kadın özgürlük mücadelesiyle daha çok ilgilenmeye başladı. Annesinin durumunu daha iyi anlamaya başladığında sevmediği bir erkeği kabul etmek zorunda olmadığını da kabul etti. Maddi yaşamın zor koşullarının yarattığı sonuçları daha iyi anlamaya başladı. Ve bunlar yoldaş için mücadele etmenin temelini oluşturdu" şeklinde konuştu.

Ivana Hoffmann'ın tüm antifaşist eylemlerde yer almaya çalıştığını söyleyen Mîzgîn Erebo, Sakine Cansızlar katledildikten sonra yapılan bir yürüyüşte karşılaştıklarını, zamanın tam da MLKP'nin Rojava savunması için seferberlik çağrısı yaptığı dönem olduğuna dikkat çekti ve "Gideceğini anladım. Bir süre sonra dağda karşılaştık" diye ekledi.

'YOLDAŞLARINA ÇOK BAĞLIYDI'
Mizgin Erebo, Hoffmann'ın yoldaşlık ilişkilerinde çok güçlü olduğunu söyledi ve şunları aktardı: "Avaşîn yoldaş dağdayken sürekli bir yoldaştan bahsediyor. İsmini söylemiyor ama sürekli Berçem yoldaşı ve özelliklerini anlatıyor. Büyük bir hayranlıkla komutanlığını, yoldaşlarla kurduğu ilişkileri büyük bir hayranlıkla anlatıyordu. Berçem yoldaş bir gün alanımıza çıkageldi. Yoldaşın geldiğini öğrenince Avaşîn yoldaş büyük bir heyecanla 'Sana anlattığım yoldaş geldi, mutlaka görmelisin' diyerek birlikte yoldaşı karşılamaya gittik."

Mîzgîn Erebo, Ivana'nın şehitlere bağlı olduğunu bunun seçtiği isme de yansıdığını şu sözlerle aktardı: "Orada olduğum zamanda kullanacağım isim konusunu konuşuyorken, Avaşîn yoldaş, 'benim ismim Avaşîn Tekoşîn Güneş. Normalde üç isim kabul edilmiyor. Ama ben yaptım' diye anlatıyordu. Dağda ilk karşılaşmamızda beni mizahi yanıyla karşıladı."

'ÖĞRENMEYE TUTKULUYDU'
Ivana'nın politik mücadelenin zor araçlarıyla kurduğu ilişkinin son derece güçlü, aynı zamanda sabırsız olduğunu dile getiren Erebo, kendisine keleş verilmemesine, eğitim görmediğini anlattığını söyledi. "Ma ben kendimi nasıl savunacağım. Ha bire beni yanlarında çanta gibi taşıyorlar" diyen Ivana'nın ilk gösterdiği şeylerden birinin silahların, raxtların konulduğu yer olduğunu aktardı. Silahları çok beğendiğini ve kime ait olduğunu sorduğunu kaydeden Erebo, kısa bir süre sonra da eğitime başladıklarını dile getirdi. 

Hoffmann'ın öğrenme merakının çok güçlü olduğunu aktaran Mîzgîn Erebo şunlara dikkat çekti: "Ortamda Türkçe konuşuluyordu. İkimiz de Almanca konuşunca rahatlamaya başladı. Bir yandan Türkçe ve Kürtçe öğreniyordu. Ama yine de çeviriye ihtiyacı var. Benim de o zaman Türkçem şimdikinden daha kötüydü. Eğitimlere başladık. Komutan Yoldaşlar, eğitim sırasında ihtiyaç olduğunda sana sorar sende çeviri yaparsın diye söylemişlerdi. Teorik eğitimler bitti. Silah atış pratiğine geçtik. Yoldaş ısrarla önce ben atayım, bir daha atayım diyordu. Atışları on iki olmayınca neden vuramadım? diyordu. Herkesi de sorgulamaya davet ederdi. Avaşîn yoldaş neden on ikiden vurmadı tartışmasını yürüttürürdü. Atışlarda istediği olmayınca gerilim konusu oluyordu kendisi için."

Ivana Hoffmann'ın insan ilişkilerinde kültürel, dil vb farklılığı kendisine bir engel görmediğini belirten Erebo şunları söyledi, "Avaşîn yoldaş canlı, hareketli bir yoldaştı. Kültürel ve dil farklılığının hiçbir önemi yoktu. Yoldaş ortamında bir biçimde diyalog yolu bulurdu. Bir yoldaşın canı mı sıkılmış diyalog kurmak için tiyatro mu oynaması gerekir, şarkı mı söylemesi gerekir, yazıp çizmesi mi gerekir hiç önemi yoktu. İletişim için mutlaka bir yöntem bulurdu."

Pratik emekçiliğinin de gelişkin olduğunu söyleyen Erebo, "Emek konusunda iki defa yüke çıkıldıysa üçüncü kez de kendini önerirdi. Bir şey taşınması mı gerekirdi kendini önerirdi. Fiziki olarak da güçlü bir yoldaştı. Yoldaşlarının yüklerini paylaşmak isterdi" diye belirtti.

Mîzgîn Erebo, şunları söyledi: "Sabırsız bir yoldaştı. Örneğin ne zaman Rojava'ya gideceğiz. Ne zaman savaşa katılacağız diye sorardı. O zaman Sarya ve Paramaz yoldaşların şehadet haberleri gelmişti. Rojava'da cephede savaşmak onun gerilim konularından olurdu. Bu konuda sürekli tartışmalar yürütürdü."

AMACININ TAKİPÇİSİ KARARLI DEVRİMCİ: COŞKUN İNCE
Til Temir'de Ivana Hoffmann ile birlikte ölümsüzleşen Coşkun İnce'yle tanışmadığını ama onun partisini bulmak için çok uzun yollardan geçtiğini belirten Mîzgîn Erebo şunları söyledi: "Tekoşêr yoldaşa dair de şunları belirtebilirim. O süreçte dağda komutanlığa bir not gelmişti, 'Sizin bir yoldaşınız geldi. Hapishaneden yeni çıkmış. Kars'a gitmiş, Kars'tan gerillaya katılmış, her yerde MLKP'yi arıyor. Her gittiği yerde MLKP'yi yazıyor, soruyor' diye aktarmışlardı. Hepimiz anlatılan yoldaşı çok merak ediyorduk. Orada tanışamadık. Avaşîn yoldaş'ın Tekoşêr yoldaşla Rojava'da tanışma şansı oldu. Bir süre sonra Avaşîn yoldaş'ın görev yeri belli oldu. Rojava'ya doğru yola çıktı. Ivana ile Rojava'da karşılaşmadık. Ben Rojava'ya çıkacağım zaman Avaşîn yoldaşların şehadet haberini almıştım. Til Temir'de Süryanilerin bir köyü olan Nasır köyünde mevziyi savunurken Tekoşêr yoldaşla birlikte şehit düştüler."

'TUTKULU, HEYECANLI, COŞKULU VE UMUT DOLU GERİLLA IVANA'
Ivana Hoffmann'ın neşeli, coşkun, heyecanlı olduğu kadar duygulu bir devrimci olduğunu ifade eden Erebo, şunları aktardı: "Avaşîn yoldaş bir gün tatlı yapıyordu. Çok hüzünlü görünüyordu. Ne olduğunu sordum. Yoldaş annesini anlatmaya başladı. Annesini anlatırken kardeşlerini, anlattı. Çok özlüyordu annesini ve kardeşlerini. 'Ben bu savaşı aynı zamanda onlar için veriyorum' demişti." Annesi ile güçlü bir ilişkileri olduğuna dikkat çeken Erebo, annesinden ayrılmanın onun için zor olduğunu buna rağmen mücadelesini engellemesine de izin vermediğini söyleyen Erebo, "Şuna çok üzülüyordu. Dağa geleceğini güvenlik nedeniyle annesine söylememiş. Yola çıkacağı zaman o gece, annesinden arkadaşında kalmak için izin istemiş. Annesi izin vermemiş. Tartışıp evden çıkmış. 'Annem burada olduğumu öğrenirse bana çok kızacak' diyordu. Bugün en çok sevindiğim mutlu olduğum şey annesinin mücadele içinde olması. Avaşîn yoldaşın en büyük korkusu annesinin ona sahip çıkmama ihtimaliydi. En çok istediği şey ise, onun mücadelesini sürdürmesiydi. Ivana yoldaş şehit düştükten sonra adına festivaller yapılıyor her yıl. Kitap çıktı anısına. Firat yoldaş şehit düştü. O anmada, başka alanlarda gördüm. Annesinin sahip çıkması benim içinde çok büyük bir huzur oluyor. Ivana bunları görseydi eminim çok mutlu olurdu."