EMEK
Emekli çağındaki 228 işçi iş cinayetinde yaşamını yitirdi
İşçi Sağlığı ve Güvenliği Meclisi'nin raporuna göre, 2018 yılının ilk dokuz ayında "emeklilik çağında çalışan" en az 228 ücretli işçi, iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi. Tüm ücretli iş cinayetlerinin yüzde 20'sini 50 yaş üzeri işçiler oluşturuyor.
İşçi Sağlığı ve Güvenliği Meclisi, emeklilik yaşı gelmesine rağmen çalışan ve iş cinayetlerinde yaşamını yitiren işçilere ilişkin bir rapor yayınladı.
Buna göre, 2018 yılının ilk dokuz ayında "emeklilik çağında çalışan" en az 228 ücretli işçi, iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi.
Tüm ücretli iş cinayetlerinin yüzde 20'sini 50 yaş üzeri işçiler oluşturuyor.
Kendi hesabına çalışan çiftçi ve esnaflar bakımından ise bu yılın ilk dokuz ayında 50 yaş üzeri 139 çiftçi ve esnaf da çalışırken yaşamını yitirdi.
Hem ücretliler hem de kendi hesabına çalışanlar emekçiler ele alındığında, iş cinayetlerinin yüzde 50'sini 50 yaş ve üzeri işçiler oluşturuyor.
Yaşamını yitirenlerin 4’ü kadın işçi, 224’ü erkek işçi. Kadın işçi cinayetleri tarım ve konaklama işkollarında gerçekleşti.
Ölenlerin 206’sı 51-64 yaş aralığındayken 22’si ise 65 yaş ve üzerinde.
65 yaşının üzerinde bile çalışırken ölenler emeklilik çağında çalışan işçilerin yüzde 10’u gibi yüksek bir orana sahip.
65 yaş ve üzeri ölen işçiler tarım, ticaret, metal, inşaat, taşımacılık, konaklama ve genel işler işkollarında çalışıyordu...
Ölümler en çok inşaat, taşımacılık, tarım, belediye/genel işler, ticaret/büro ve madencilik işkollarında gerçekleşti.
Yoksulluk ve yasal düzenlemelerle emeklilik hakkının fiilen ortadan kaldırılması yaşlı işçileri güvencesiz çalışma koşullarına itti.
GÜVENCESİZ KOŞULLARDA ÇALIŞIYORLAR
İSİG, "Bu işkollarında sigortasız çalışmak ya da sigortanın düzensiz yatmasından dolayı emekli olmak zordur. Diğer yandan başka mesleklerden emekli olup geçinemeyen ve yaşa takılanlar özellikle inşaatta çalışmakta, şoförlük yapmakta ve mevsimlik tarım işçisi olmaktadır" yorumunu yaptı.
En fazla ölüm nedeni yüksekten düşme, ezilme/göçük, kalp krizi ve trafik kazasıdır. Yüksekten düşmeler inşaatta, ezilmeler inşaat ve tarımda, trafik kazaları ise taşımacılık işkolunda sık rastlanan nedenlerdir. Ancak dikkat çeken husus bütün işkollarında ‘emeklilik çağında çalışan’ işçileri ölüm nedenleri arasında "kalp krizi"nin olması.
Her 5 ‘emeklilik çağında çalışan’ işçiden 1’i çalışırken kalp krizi geçirerek yaşamlarını yitiriyor.
Ölenlerin 4’ü (yüzde 1,75) sendikalı işçi, 224 işçi ise (yüzde 98,25) sendikasızdır.
'EMEKLİLİK YAŞI DÜŞÜRÜLMELİ'
Emeklilik hakkı için mücadele edeceklerini belirten İSİG, şu taleplerde bulundu:
"İşçilerin belli bir çalışma yılından sonra emekli olma hakları vardır. Emeklilik; işçilerin çalıştıkları işkoluna, mesleğe, cinsiyetlerine, kişisel sağlık durumlarına vb. göre belirlenmelidir. Emeklilik yaşı düşürülmelidir.
Emeklilikte yaşa takılma bir maliyet unsuru olarak ele alınamaz. Kaldı ki söylendiği gibi maliyet 750 milyar TL değildir. Tahsil edilmeyen SGK primlerinin tahsil edilmesi, kayıt dışı çalışanların sigortalı çalıştırılması, sermaye çevrelerine tanınan vergi ve prim teşviklerinin bir kısmının ayrılması (Örneğin işveren SGK teşvik primi) bu sorunu çözmeye yetecektir. Emeklilikte yaşa takılanların emekli olma hakları tanınmalıdır.
Zorunlu BES uygulamasından çıkılması zorlaştırılıyor. Oysa işçiler BES’in içyüzünü iyi biliyorlar. Uygulama bir sosyal güvenceyi esas alan bir emeklilik sistemi değil, tasarrufların birkaç özel şirket tarafından yıllarca kullanılması, yine devletten yüzde 25 oranında kaynak (bizim paralarımız) transferidir. Eğer toplu bir para olursa -ki bu da aldığımız ücretler dikkate alındığında çok cüzi bir miktar- ve bu parayı emekli maaşı olarak istersek ‘ne kadar zaman maaş bağlansın?’ sorusuyla karşılaşıyoruz. Yani ‘yaşamımıza bir süre biçme zorunluluğu’ getiriliyor. Belirlediğimiz sürede de aylık ‘ilköğretim öğrencisi’ harçlığına denk bir düzeyde maaş alabiliyoruz. Yani bir nevi emekli aylığı ortadan kaldırılmak isteniyor. BES uygulaması iptal edilmelidir."
ERDOĞAN NE DEMİŞTİ?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 16 Ekim 2018’de AKP grup toplantısında "Emeklilikte yaşa takılanlar kampanyası siyasi ranta dönüştürülmemeli. Bugün ülkemizde ortalama emeklilik yaşı 52’dir. 20 yıl çalışıp 38 yaşında emekli olan biri 40 sene devletten maaş alacak. Böyle bir uygulama olamaz. Bu teklifin maliyeti 750 milyar liraya ulaşıyor. Böyle bir yükü ülkenin sırtına bindiremeyiz" dedi.
Türkiye’de emeklilik yaşı farklı statülere ve farklı koşullara göre kanunla belirlenmişti, emekli olma yaşı daha düşüktü. Ancak 1999 yılında yapılan değişiklikler ve sonrasında 2008 yılında yürürlüğe giren SSGSS Yasası ile birlikte emekli olabilme yaşı ve prim ödeme gün sayısı kademe kademe (nihai olarak 65 yaş ve 9000 prim günü) yükseltildi.