24 Eylül 2024 Salı

'Ek ödemeler, onur kırıcı rakamlarla sınırlı tutuluyor'

Online açıklama yapan sağlık, emek ve meslek örgütleri, ek ödemelerin onur kırıcı rakamlarla sınırlı olduğunu kaydederek, "ek ödeme değil hak ödeme istiyoruz" dedi. 

Türk Tabipleri Birliği (TTB), Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Türk Hemşireler Derneği (THD), Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği (TÜMRAD-DER) ile Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği "Ek ödeme değil, hak ödeme istiyoruz" başlığı ile online basın toplantısı düzenledi.

'SAĞLIK ÇALIŞANLARI GÜVENSİZLİĞE İTİLİYOR'
İlk sözü alan TTB Genel Sekreteri Dr. Vedat Bulut, 2022 ve 2023 yıllarını kapsayan 6. Dönem Toplu İş Sözleşmesi'nin (TİS) 26 Ağustos'ta imzalandığını hatırlatarak, sözleşmeyle beraber sağlık çalışanlarının daha da derinleşen bir güvensizliğe ve yoksulluğa itildiğini belirtti.

'YOKSULLUK SINIRININ ALTINDA ÇALIŞIYORUZ'
Sağlık emekçilerinin yoksulluk sınırının altında çalıştığını dile getiren Bulut, ücretlerde herhangi bir iyileştirme yapılmadığını söyledi. Bulut, hükümetin pandemi döneminde dahi sağlık emekçilerine uygun bir bütçe çıkarmaması ve yapılan 10-15 TL'lik ek ödemeleri büyük destek gibi kamuoyuna yansıtmasının sağlık emekçilerine yaklaşımını ortaya koyduğunu belirtti.

'EK ÖDEME DEĞİL HAK ÖDEME İSTİYORUZ'
Birçok kurumda döner sermayelerin hiç ödenmediğini ya da onur kırıcı rakamlarla sınırlı tutulduğunu ifade eden Dr. Bulut, "Sağlık çalışanlarının emeğinin getirisi olan döner sermaye ödemelerinde asıl pay yönetici kadrolarına ayrılmaktadır. Yönetmelik gereği, ek ödemeler yöneticilerin iki dudağından çıkacak onaya bağlıdır. Bu nedenle asıl talebimiz her zaman olduğu gibi yaşanabilir, emekliliğe yansıyan tek ödemedir. Ek ödeme değil, hak ödemedir" dedi.

'SAĞLIK EMEKÇİLERİ ÇALIŞAMAZ DURUMA GETİRİLDİ'
Sağlık kurumlarının sağlık emekçilerini çalışamaz duruma getirdiğini ve emekçilerin bu dönemde büyük sorunlar yaşadığını kaydeden Bulut, yaşanan sorunları şöyle sıraladı: "Her gün artan şiddet haberleri, şiddet sonrası cezasızlık, 480 sağlık çalışanını yitirdiğimiz ve binlercesinin hastalandığı salgında kabul edilmeyen meslek hastalığı yasası, pandemi tüm hızıyla devam etmesine rağmen çalışma ortamlarının koşullarının iyileştirilmemesi, izin hakkının tanınmaması, emeğimizin karşılığı olacak bir düzenlemeye gidilmemesi, güvencesiz ve savunmasız bir şekilde mahkum bırakılmak, mobbingin giderek artması…"

'COVİD-19 MESLEK HASTALIĞI SAYILSIN'
Tüm sağlık emekçilerini, dernek, kurum ve sendikaları sağlık emekçilerinin taleplerini yükseltmeye ve örgütlenmeye davet eden Bulut, sözlerini "Yıllardır enflasyon karşısında eriyen gelirlerimiz için emekliliğe yansıyan en az yüzde 150 gelir iyileştirilmesi istiyoruz. Kovid-19 hastalığının meslek hastalığı sayılması için bir yasa istiyoruz" diyerek noktaladı.

'EMEKÇİLER ENFLASYONA EZDİRİLDİ'
TDB Genel Başkanı Tarık İşmen de, özellikle pandemi dönemi ve son 2 yılda enflasyonun gerçek rakamlarının altında ezilen sağlık emekçilerinin taleplerinin 'hak talebi' olduğunu vurguladı.

İşmen, "Burada ne bir fazladan para talebi vardır ne de sağlık emekçilerinin hurafeye ihtiyacı vardır. Sağlık emekçileri yaşadığımız süreç içerisinde kaybolan haklarının telafisini talep etmektedir. Kendisinden büyük fedakarlıklar beklenen emekçiler enflasyona ezdirilmiş, hakları gasp edilmiştir. Bunların mutlaka telafi edilmesini bekliyoruz" dedi.

'SAĞLIK ÇALIŞANLARI ENFLASYONUN ALTINDAN KALKMAYA ÇALIŞIYOR'
Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası Genel Sekreteri Erdoğan Demir ise, ekonomik olarak enflasyon oranlarının çok altındaki ücretlerle yaşamaya zorlanan bir kesimi temsil ettiklerini dile getirdi.

Sendikalarının temsil ettiği sağlık çalışanlarının 700 bin kamu işçisinin bulunduğu toplu sözleşme sürecinden yeni çıktığını belirten Demir, "Ciddi anlamda 300-500 liralık zamlarla ağır enflasyon koşullarının altından kalkmaya çalışıyorlar" diyerek, birlikte mücadele çağrısında bulundu.

'TALEPLERİMİZ DEĞERLENDİRİLMEDİ'
SES Eş Genel Başkanı Hüsnü Yıldırım da, konuşmasında sağlık emekçilerinin yıllardır yoksulluk sınırında yaşamaya mahkum edildiğinin altını çizdi. TİS sürecinde sendika olarak yaklaşık 120 konuya dair önerilerini hazırlayarak masaya oturduklarını, fakat TİS masasında sadece iki-üç taleplerinin değerlendirmeye alındığını, iki taleplerinin de komisyona havale edildiğini söyleyen Yıldırım, geriye kalan taleplerinin ise değerlendirilmediğini vurguladı.

Yıldırım, sağlık hizmet emekçilerinin pandemi döneminde verdiği emek bütün dünya tarafından takdirle karşılansa da, Sağlık Bakanlığı'nın kendilerini yok sayan, piyasa ekonomisine göre sağlığı dizayn etmeye çalışan yasal değişiklikler yaptığını kaydetti. Yıldırım sağlık emekçileri olarak buna "dur" demeye ve mücadele etmeye devam edeceklerini söyledi.