24 Eylül 2024 Salı

Diyarbakır E Tipi Hapishanesi önündeki açıklama engellendi

Diyarbakır E Tipi Hapishanesi'ne yürümek isteyen anneler polis tarafından engellendi. Polisin engellemesi üzerine açıklama yapan HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, "Adalet Bakanlığına bu konuda çağrı yapılıyor. Tam 170 gündür bu çağrıyı yapıyoruz. Adalet Bakanlığı başta olmak üzere iktidar bu sesi duymak istemiyor" dedi.
HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan ve Sezai Temelli'nin yanı sıra milletvekillerinin de katılımı ile hapishanedeki açlık grevinde olan evlatlarına destek vermek amacıyla Diyarbakır E Tipi Hapishnesi'ne yürümek isteyen anneler polis tarafından engellendi.
 
Polisin engellemesi üzerine açıklama yapan HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, "Bugün Leyla Güven'in açlık grevinin 170'inci günü. Tam 170 gündür Leyla Güven ve onunla birlikte açlık grevinde olan binlerce tutsak ve Türkiye'nin ve dünyanın birçok yerinde açlık grevinde olan arkadaşlarımız adalet hukuk diye seslerini duyurmaya çalışıyorlar. Bugün Türkiye'de 92 cezaevinde açlık grevinde bulunan tutsakların maalesef yüzlercesi kritik aşamada. Cezaevlerinde kimsenin yaşamını yitirmesini istemiyoruz. Bir an önce evlatlarımızın sağlığına kavuşmasını istiyoruz" dedi.
 
'ÖLÜMLER YAŞANMASIN İSTİYORUZ'
 
Ölümler yaşanmasını istemediklerini ifade eden Temelli, "Bu yüzden bugün annelerimizle yan yanayız sesimiz duyulsun diye. Bu sesin duyulmasının yolu bir an önce Türkiye'deki tüm kamuoyunun, herkesin duyarlılık göstermesinden geçiyor. Bugün basın açıklaması yapmak bile artık engelleniyor. Basın açıklaması yapmak isteyen anneler engelleniyor, şiddet uygulanıyor Gebze'de Kızıltepe'de olduğu gibi. Bugün burada basın açıklaması yapmak istediğimizi dile getirdiğimizde yine bir engellemeyle karşılaştık. Gördüğünüz gibi yolun ortasında bu engellemeye rağmen sesimizi duyurmaya çalışıyoruz" diye kaydetti. 
 
Açlık grevlerinin sonlanmasının yolunun tecridin sonlandırılmasından geçtiğini vurgulayan Temelli, "Adalet Bakanlığına bu konuda çağrı yapılıyor. Tam 170 gündür bu çağrıyı yapıyoruz. Adalet Bakanlığı başta olmak üzere iktidar bu sesi duymak istemiyor. Tam tersine tıpkı 31 Mart seçimlerine giderken bunun seçim malzemesi yaptığı gibi siyaset malzemesi yapıyor. Bu siyasi bir malzeme olacak bir konu değildir, insan haklarına dair bir konudur. Yaşam hakkına dair bir konudur. Mutlak tecridin sonlanması en temel insan haklarından yana bir tavır sergilemektir" dedi.
 
'HİÇ KİMSE BU TALEPLER MEŞRU DEĞİL DİYEMEZ'
 
Temelli konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bugün hiç kimse çıkıp başta Adalet Bakanı olmak üzere bu talep meşru değildir diyemez. Hiçbir hukukçu diyemez ki bu talep meşru değildir. Meşrudur, haklıdır, siyasal bir taleptir. Yasaların uygulanmasını, hukukun gereğinin yapılmasını istiyoruz. Anneler bunu istiyor. Annelerin sesine duyarlı olmak gerekiyor. Bugün Leyla Güven 170. günündeyse, bugün yüzlerce insan kritik aşamadaysa artık Türkiye kamuoyunun buna duyarsız kalma lüksü yoktur.
 
"Bir an önce Türkiye'deki tüm demokrasi güçlerini, sivil toplum örgütlerini, emek ve demokrasi güçlerini bu konuda duyarlı olmaya davet ediyoruz. Annelerin sesine ses katmaya ve onların yanında olmaya çağırıyoruz."
 
Diyarbakır E Tipi Hapishanesi önünde yapmak istedikleri basın açıklamasının engellenmesini eleştiren HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, "Evet annelerimiz cezaevi önünde kendi çocukları için evlatları için o cezaevlerinde cenazelerin çıkmaması için açıklama yapacaktı, adalete, hukuka dair açıklama yapacaktı. Bir kez daha Gebze'de Kızıltepe'de olduğu gibi bugün Diyarbakır'da da annelerimizin önüne barikat çıkarıldı. Bugün ortaya çıkan tablo tecridin bir benzeridir. Bugün artık tecrit sadece İmralı'da değildir. Türkiye'nin her yerine sirayet etmiştir. Biz annelerimizle birlikte barikatları kaldırmak, tecridin son bulmasını sağlamak için buradayız. Bugün Leyla Güven'in 170. gününe girdiği bu açlık grevinin amacı tecridin kalkmasıdır" diye konuştu.
 
'YAŞAM İÇİN TALEPLER YERİNE GETİRİLMELİDİR'
 
Meşru, haklı, yasal olan bir şeyi ifade ettiklerini vurgulayan Buldan, "Ancak Adalet Bakanı çıkardıkları yasaları bile uygulamaktan yerine getirmekten vazgeçmiş ve önüne engeller getirmiştir. Bir kez daha ifade etmek istiyoruz ki Adalet Bakanlığı başta olmak üzere hükümet, diğer siyasi partiler herkes açlık grevinde olan tüm arkadaşlarımızın yaşaması için bu talebin yerine getirilmesine destek vermelidir" dedi.
 
Buldan konuşmasını şöyle sürdürdü: "Evet Leyla'nın eli tutulmalıdır, cezaevindeki arkadaşlarımızın eli tutulmalıdır, annelerimizin sesi mutlaka dinlenmelidir. Annelerimizin yüreği bugün cezaevlerinde yaşananlardadır. Hiçbir anne cezaevlerinde çocuğunun yaşamını yitirmesini istemez, cezaevlerindekilerin yaşamını yitirmesini istemez. Biz empati yapıyoruz. Bir an önce tecride son verilmeli insanlarımız, Leyla Güven yaşamalıdır. Bu işin sonlanması için tecridin kaldırılması için annelerimiz nerede ise bizler orada olmaya devam edeceğiz. El eleyiz, kol kolayız, omuz omuzayız."
 
Yapılan açıklamanın ardından kitle hapishane önünden ayrıldı.