24 Eylül 2024 Salı

Dersim'de katliamda yaşamını yitirenler anıldı

Dersim Tertelesi'nin 82. yılında yaşamını yitirenler Seyit Rıza Meydanı'nda anıldı.
Dersim Demokrasi Platformu, Dersim Tertelesi'nde yaşamını yitirenleri anarak katliamı lanetledi. Seyit Rıza Meydanı'nda yapılan anmada gülbenkler verilerek çılalar yakıldı, lokmalar pay edildi.
 
DAD, DEDEF, EMEP, ESP, HDP, İHD, PARTİZAN, PSAKD, SMF, Dersim Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu ve çok sayıda kişi katıldı.
 
Anmada konuşan DAD Eşbaşkanı Musa Kulu, "Devlet bize ne dilimizi ne tarihimizi bıraktı. Amaçları inancımızı yok edip bizi Sünnileştirmek, bizi unutturmaktı. Birçok yerden Dersimliler bugün buraya geldi ve bu kara günü unutmadıklarını, devletten özür dilemesini beklediklerini, kaybedilen insanlarımızın akıbetini öğrenmek istediklerini dile getirdi" dedi.
 
Basın açıklamasını DEDEF Yönetim Kurulu üyesi Zülfü Uçar okudu. Uçar, "Kökleri fiavuni ve nemrudi zihniyete dayanan katliam geleneği, Osmanlıdan Cumhuriyete ittihatçı anlayış etrafında yeniden şekillendi. 1920 yıllardan itibaren dersim üzerine sayısız rapor hazırlandı. Yasal düzenlemeler gerçekleştirildi. Sömürge valiliğini çağrıştıran Genel müfettişliğin kurulması, askeri operasyonlar için yollar karakollar yapılmasıyla dersim halkının katledilmesi için taşlar döşeniyordu. 1935 yılında devlet dersim halkını katliamdan geçirmek için 'Tunçeli Kanununu' çıkardı. 4 Mayıs 1937 Bakanlar Kurulu Kararı, Dersim'de imha ve sürgün süreci açısından bir  başlangıç teşkil ettiği için Dersimliler 4 Mayısı 'Dersim 38 Tertelesi Anma Günü' olarak kabul etmiştir" ifadelerini kullandı.
 
'4 MAYIS KARA GÜNDÜR'
 
"Tunceli Tenkil Harekatı olarak bilinen Dersim halkına yönelik  toplu imha kararı 4 Mayıs 1937'de yapılan bir Bakanlar Kurulu toplantısı ile karar altına alınmıştır. Bu kararı takiben imha  hareketi başlamış ve onlarca uçak ile  Dersim bomba yağmuruna tutulmuştur" diyen Uçar, şunları kaydetti:
"Bunun sonucunda binlerce insan hayatını kaybetmiştir. Sonrasında, takriben iki yıldan fazla süren askeri operasyonlarla on binlerce Dersimli katledilmiş; bir o kadarı da bilinmedik diyarlara sürgün edilmiş; aileler birbirinden uzak ve ayrı olarak yaşamaya mecbur edilmişler; çocuklar zorla evlatlık verilmişlerdir. Dersim'in önde gelenleri, haksızca ve zamanın hukuk sınırlarına bile uygun olmayan şekilde idam edilmişlerdir.
 
"Dersim katliamı insanlığın gördüğü en büyük vahşet ve devlet eliyle yasa çıkarılarak gerçekleştirilmiş bir katliamdır. Ve insanlığa karşı bir suçtur. Dersim katliamı fiziki katliamın yanında İnançsal, dilsel, ulusal Kültürel bir soykırımdır. 4 Mayıs 1937 Bakanlar Kurulu toplantısı ile alınan karar  çok açıktır: bir bölgenin bir halkın planlı ve sistemli olarak yok edilmesidir. Günümüzde ekolojik, kültürel, inançsal ve dilsel asimilasyon ve kültürel soykırım politikaları dersim soykırımının hala coğrafyamızda devam ettiğini göstermektedir. Biz Dersimliler için 4 Mayıs kara gündür. Dersimli bir nesil, anasız-babasız bırakıldı. Özellikle ailelerin elinden zorla alınıp subaylara evlatlık verilmiş dersimin kayıp kız ve erkek çocukları, köklerinden koparılarak öksüz bir yaşama mahkum edildiler."
 
'OIRKERDENA DERSİM HO VİRA MEKE'
 
Uçar, "Bizler, daha  sonra gelen nesiller bu kara günün mirasını devraldık; akrabalarını ve yakınlarını tanıma  olanağından mahrum yaşama mahkûm edildik. Çoğumuz kardeşe, amcaya, dayıya, halaya sahip olma duygusundan yoksun büyüdük. İdam edilen Dersim Seyitleri'nin yakınları, bugün hala dedelerinin mezarlarını aramaktadırlar" dedi.