23 Kasım 2024 Cumartesi

DEM Parti'den 'Özgürlük için örgütleniyoruz' konferansı

DEM Parti Ankara'da "Özgürlük için örgütleniyoruz" şiarıyla 1. Merkezi Örgütlenme Konferansı düzenleniyor. 

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) "Özgürlük için örgütleniyoruz" şiarıyla iki günlük 1. Merkezi Örgütlenme Konferansı düzenliyor. Ankara'da bulunan TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Konferans Salonunda gerçekleşen konferansın açılış konuşmaları Eş Genel Başkanlar Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan tarafından yapıldı. 

'NARİN CİNAYETİNİN AYDINLATILMASI İÇİN MÜCADELE EDECEĞİZ'
İlk söz alan Bakırhan, toplantıların önemli olduğunu ama esas başarının sahadaki örgütlenme olduğunu söyledi. Bakırhan, örgütsüz kalan bir yerde devletin çürümeyi, kirliliği, kendisini örgütlediğini kaydetti. Bakırhan, "Devletin önderlik ettiği toplum işte Tavşantepe köyüdür. Bizim olmadığımız, toplumu savunmak şiarıyla örgütlü olmadığımız yerde devlet işte böyle çürümeyi, kirliliği, kendisini örgütler. Bizim olmadığımız yerde bu tür zeminler karanlık yapılara, paramiliter güçlere devlet tarafından açılıyor" dedi. Diyarbakır'da katledilen 8 yaşındaki Narin'e dikkat çeken Bakırhan, Narin cinayetinin aydınlatılması için mücadele edeceklerini söyledi. 

'NE ASKERİN NE ERDOĞAN'IN SAVAŞ KILICINA İZİN VERMEYECEĞİZ'
Narin'in katledilmesiyle birlikte Türkiye'de bir tarafta "Mustafa Kemal'ın askerleri", diğer tarafta ise "Erdoğan'ın askerleri" diye kılıç çekenlerin olduğunu belirten Bakırhan, "Bu halkın barışa, demokrasiye, insanca yaşama ve özgürlüğe ihtiyacı var. 3'üncü yola ihtiyacı var yani bize ihtiyacı var. Asker kılıcından rahatsız olan bir Erdoğan görüyoruz. Madem asker kılıcından rahatsızsın o zaman 22 yıldır kılıcın keskin ucunu niye Türkiye halklarına gösteriyorsun sorusunu Erdoğan'a soruyoruz. Yine muhalif olana, itiraz edene kılıç sallayan, kılıç gösteren sizler değil misiniz" dedi. Bakırhan, "Ne askerin kılıcına ne de Erdoğan'ın savaş kılıcına asla izin vermeyeceğiz" diye vurguladı. 

'3. YOLU HAYATA GEÇİRDİĞİMİZİ HEP BERABER GÖRECEĞİZ'
Örgütlenme üzerine de konuşan Bakırhan, "Örgütsel deneyimimiz, partilerimizin yaşından çok büyüktür. Sanırım bu salonda bilmeyen yok. Partimiz Türkiye sosyalist hareketi ve Kürt özgürlük hareketinin birikimi, geçmişi ve mücadelesinden damıtılarak ortaya çıkmış bir partidir. Dolayısıyla bize miras kalan bu engin tecrübelerinden yararlanan bütün baskılara, zor zulüm politikalarına rağmen bu geçmişteki sahiplendiği için ayakta duran, mücadele eden diz çökmeyen bir partiyiz. Biraz önce Türkiye halkları bize büyük bir sorumluluk yükledi dedik. Denizlerden Mahirlere, Sakinelerden Mazlumlara kadar büyük bir bedel ödedik. Bu mirasa tarihsel görev ve sorumluluklarla sahip çıkalım. Onun için ne yapacağız? Çoğulcu bir perspektifle Türkiye'deki sorunlara yaklaşacağız. Emek alanında olacağız, emekli ile olacağız, KHK'linin hak arayışının yanında olacağız, sokakta olacağız. Tavşantepe'deki gibi halklarımızı karanlık güçlere, halkın inancını istismar eden güçlere bırakmamak için ev ev, sokak sokak örgütleneceğiz. Cudi'de yanan ağaçla Akbelen'de kesilen ağacın kardeş olduğunu herkese söylettiğimizde başarılı olduğumuzu, 3'üncü yolu hayata geçirdiğimizi hep birlikte göreceğiz" dedi.

Sokak sokak, ev ev örgütleneceklerinin altını çizen Bakırhan, sisteme karşı durarak en geniş demokrasi ittifakını sağlamak gibi bir sorumlulukları olduğunu söyledi.  

'MUHALEFETİN ANA ÖZNESİYİZ'
DEM Parti Eş Genel Başkanı Hatimoğulları da kadın konferansında da ülkenin içinden geçtiği iktisadi kriz, açlık, yoksulluk, kadın emeği ve emekçilerin sömürülmesi, açlık ve yoksulluk sınırında yaşayan insanların sürekli arttığı bir ülke gerçekliğini değerlendirdiklerini hatırlattı. DEM Parti'nin hiçbir zaman örgütlenmeden geri adım atmadığını söyleyen Hatimoğulları, "Bu rejim, bu faşist otoriter rejim varken uygulamış olduğu politikalar, 10 Ekim Gar katliamı, Antep düğün katliamı, HDP'nin mitinginde saldırılar, Suruç ve bunun gibi birçok katliamı bu ülkede gerçekleştirerek toplumsal muhalefeti ezmek, toplumsal muhalefetin bu otoriterleşen rejimine karşı rejim ve kendi adına sözüm ona yol temizliğine gitti. Bizler bu şok doktrinini emekçiler, kadınlar ve bu ülkenin bütün ezilen ve sömürülenleri olarak geçirdik, bu şokun etkisini artık atlattık. Bugün alanlarda, meydanlarda emekçiler, işçiler haykırılıyorsa, bugün DEM Parti gördüğü bütün baskılara rağmen cezaevinde çok sayıda arkadaşımızın olmasına rağmen, başta Eş Genel Başkanlarımız Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş gibi birçok seçilmiş arkadaşımız hapishanede olmasına rağmen hala ayaktaysak demek ki bu ülkenin Türkiye'nin ve Kürdistan halklarının umudu olan yine bizleriz. Bu çok kıymetli bir şey. Bizler darbelenmelere rağmen, örgütlülüğümüzün zaman zaman zayıflamasına rağmen hala bu salonda örgütlenme konferansı gerçekleştirebiliyor ve seçimlere girip belediyeler kazanabilen bir siyasi partiyiz. Bu büyük bir başarıdır, bu önemli bir başarıdır. Bu Türkiye'de muhalefetin ana öznesi olduğumuzun en canlı kanıtıdır. Buradan yol alacağız" ifadelerini kullandı.

'İKTİDAR VE REJİMİ İFLAS ETTİ'
Savaşa karşı barış harekatını örgütlemenin konferansın ana hatlarından olduğunu dile getiren Hatimoğulları, iktidar ve rejiminin iflas ettiği, küresel sermayenin büyük çaplı kriz yaşadığı, kapitalizmin krizde olduğu bir dönemde elbette emek mücadelesinin de kadın mücadelesinin de ekoloji, gençlik, doğa haklarının, inançların mücadelesi, her bir kesimin nesnel olarak olgunlaşan bu koşullarda önünün açık olduğunu söyledi. 

Yerelden merkeze yeniden bir yapılanmanın içine girdiklerini dile getiren Hatimoğulları; Behice Boranlar, Hikmet Kıvılcımlılar, Denizler, Mahirler, Kaypakkayalar, Mazlumlar, Sêvêler, Sakineleri andı. Hatimoğulları, "Onların açtığı yolu ilerletmek, tıkanan her yolu açmak, bunun için hep birlikte mücadele etmenin boyun borcu" olduğunu söyledi.