24 Eylül 2024 Salı

Buldan ve Temelli DBB'yi ziyaret etti

HDP Eş Genel Başkanları Fervin Buldan ve Sezai Temelli, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi'ni ziyaret etti. Kalabalık bir kitle tarafından karşılanan Buldan ve Temelli, halkın iradesini geri aldığını belirtti, "Onlar yıktıkça biz yeniden dikeceğiz" dedi.
HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Sezai Temelli, 31 Mart seçimlerinde kayyumlardan geri alınarak yeniden halk iradesine geçen Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi'ni ziyaret etti.
 
Belediye önünde kalabalık tarafından karşılanan Buldan ve Temelli, halk iradesinin yeniden yerini bulduğunu belirtti. 
 
'BU DEMOKRASİ, BARIŞ FOTOĞRAFI'
 
Ziyaret sırasında konuşma yapan HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, "Bu çok güzel bir fotoğraf. Demokrasi fotoğrafı, barış fotoğrafı. Bu fotoğrafı hep birlikte bugün oluşturduk. Ama bunun arkasında birçok arkadaşımızın emeği var. Buradan emeği geçen tüm arkadaşlarıma bir kez daha sevgilerimi ve saygılarımı yolluyorum. Büyük bir başarıya hep birlikte imza attık. Ama tabii ki önemli bir eşiği geride bıraktık, mücadelemiz sürüyor. Mücadelemiz demokrasi bu ülkeye gelene kadar, barış bu ülkeye gelene kadar, tecrit son bulana kadar da devam edecek. Bundan da kimsenin kuşkusu olmasın."
 
'KÜLTÜRÜMÜZÜ YOK SAYAN ANLAYIŞA KARŞI DİRENDİK'
 
"kayyum, Şark Islahat Planı'nın bugünlere uyarlanmasıydı. Biz bu tarihi çok iyi biliyoruz. 1920'lerden bugüne kadar tekçi anlayışın halkları yok sayan, kültürleri yok sayan anlayışın nasıl bir istibdat dönemi uyguladığını çok iyi biliyoruz. Kültür kıyımı yapan, kentleri yakıp yıkan bir zihniyetin kayyum olarak karşımıza çıktığı, geride bıraktığımız bir 30 ay yaşadık. Ve kayyumların nasıl tahribat yarattığını da çok iyi biliyoruz. Sadece iktisadi olarak değil, kültüre, tarihe yönelik saldırılarıyla halkı yok sayan, halkın dilini, kültürünü, yaşam hakkını yok sayan bir anlayışın nasıl ete kemiğe büründüğünü nasıl belediyelerimizi kentimizi zapt ettiğine hep birlikte şahit olduk. İşte bu zapta karşı, bu kent kırımına karşı, bu kültürü tarihi yok sayan bu anlayışa karşı hep birlikte direndik, mücadelemizi var ettik ve kayyumları süpürüp attık."
 
'KAYYUMA KARŞI ÇIKMAK TECRİDİ KABUL ETMEMEKTİR'
 
Kayyum hukukunun altında OHAL hukukunun yattığını belirten Temelli, "Onun arkasında da tecrit hukuku yatar. O yüzden de diyoruz ki mutlak tecridin başladığı günden bugüne kadar domino etkisi her yerde kendisini göstermiş. Önce OHAL düzeni var edilmeye çalışılmış sonra da kentler kayyumlarca zaptedilmiş. kayyuma karşı çıkmak bir yerde demokrasi mücadelesi ama bir yerde de OHAL hukukunu kabul etmemek, tecridi kabul etmemektir. Çünkü bu tecritçi anlayış bütün ülkeyi tecritleştirirken OHAL düzenini devam ettirmeye çalışıyor" dedi.
 
'TÜM MUHALEFETİ DEMOKRASİ İTTİFAKI'NDA BULUŞMAYA ÇAĞIRIYORUZ'
 
OHAL'in şekil olarak kaltığını ancak bugün uygulamaların hala sürdüğünü belirten Temelli, KHK ile ihraç edildikleri için seçilen belediye başkanlarının mazbatalarının verilmemesinin buna örnek olduğunu söyledi. Temelli, "OHAL düzeninin devamına son vermek ancak ve ancak birlikte demokrasi mücadelesi ile mümkündür. O yüzden de diyoruz ki Türkiye'nin bugün acil ihtiyaç duyduğu şey, bütün bu krizlerinden çıkabilmesi için bu OHAL düzeninin sonlanması tecritleştirilmiş ülkenin tecridi kırabilmesi için ülkenin acil ihtiyaç duyduğu şey demokrasi ittifakıdır" şeklinde konuştu.
 
'BU OTORİTER REJİME HEP BİRLİKTE SON VERECEK GÜCÜMÜZ VAR'
 
Siyasetçilerin, gazetecilerin tutuklu olduğunu belirten "fikir özgürlüğü kalmamıştır" diyen Temelli, yargının bağımsız olmadığını söyledi. Temelli, şöyle devam etti: "Nasıl ki bu kayyumları buradan süpürüp attık, işte bu demokrasi mücadelemizde, demokrasi ittifakını genişleterek Türkiye'nin her yerinde bu düzene, bu otoriter rejime hep birlikte son verebiliriz. Bunu başarabiliriz. Bunu başaracak olacağımızın göstergesi de işte bu tablodur. Burada yan yana gelen annelerdir, yan yana gelen bizleriz. Bu gücümüz var, bunu başardık, bir kez daha başaracağız. Hepinizi bir kez daha başarılarınızdan ötürü kutluyorum."
 
BULDAN: YENİDEN BURADA OLMANIN GURURUNU YAŞIYORUZ
 
HDP Eş Genel Başkanı, yeniden Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi'nin önünde olmanını grurunu yaşadıklarını vurguladı ve ekledi: "31 Mart seçimlerinde halkımızın gösterdiği irade çerçevesinde Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere birçok belediyeyi kazanarak, gasp edilen belediyeleri geri alarak bu hakkımızı, bu hukukumuzu elde ederek bugün burada olmanın gururunu yaşıyoruz. Çünkü bu merdivenlerin sonundaki binanın içinde sevgili Gültan Kışanak ve sevgili Fırat Anlı'nın bırakmış olduğu irade var. Onların bize bıraktığı bu iradeye sahip çıkmak bizim görev ve sorumluluğumuzdu. Bu iradeye bir kez daha sahip çıktık" 
 
'ONLAR YIKTIKÇA BİZ DİKECEĞİZ'
 
29 ay önce halkın iradesini gasp edildiğini belirten Buldan, halkın bundan sonra iradesine sahip çıkacağını söyledi. 
 
Buldan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "kayyumın en başta yaptığı iş bu iradeyi yok saymaktı. Farklılıklarımızı, zenginlerimizi yok etmekti. Açtığımız kadın kurumları başta olmak üzere bütün kurumları kapatmak, halkımızın iradesi sonucu asılan tabelaları sökmek, büstleri ve heykelleri yıkmak ilk icraatları oldu. Biz biliyoruz ki projeye buradan başladılar. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi diğer kayyumlara örnek olacak şekilde gasp edildi ve diğer şehirlere atanan kayyumlar tarafından hep örnek alındı. Çünkü her yerde halkımızın iradesine saygısızlık yapıldı, her yerde halkımızın kararı ile ortaya çıkan ve bizlerin geçmişini yok etmeye çalışan bu kayyumlar bizlerin değerleri olan ve büyüklerimiz olan insanlara verdiğimiz değerleri yok etmeye çalıştılar. Onlar kapattıkça biz açacağız, onlar yıktıkça biz dikeceğiz onlar dağıttıkça biz bir araya geleceğiz, çoğalacağız, büyüyeceğiz.  
 
'TECRİDİ HEP BİRLİKTE KALDIRACAĞIZ'
 
Buradan açlık grevi direnişinin 170. gününde olan sevgili Leyla Güven'e özellikle selamlarımızı iletmek istiyorum. Leyla ile birlikte hem cezaevlerinde hem de dışarıda başta milletvekillerimiz olmak üzere tutuklular ve bedenini açlık grevine yatıran bütün arkadaşlarımızı saygı ve sevgiyle selamlıyoruz. Tecridi hep birlikte kaldıracağız. Biliyoruz ki tecrit sadece İmralı'da değil bugün tecrit Türkiye'nin her yerinde. kayyumların atanması ile birlikte belediyelerde, siyaset yapan arkadaşlarımızın cezaevine alınması  ile birlikte demokratik siyasete tecrit uygulandı. Yine Türkiye'nin her yerinde demokrasiye, barışa ve özgürlüklere de tecrit uygulanmaktadır." 
 
'DEMOKRASİYİ SAVUNANLAR İÇERİDE, DEMOKRASİYE MÜDAHALE EDENLER DIŞARDI'
 
"Bugünün Türkiyesi'nde barışı, adaleti, demokrasiyi savunanlar cezaevinde olurken, özellikle dışarıda bu işin içinde olan ve gerçekten Türkiye demokrasisine müdahale edenler ellerini kollarını sallayarak dolaşmaktadırlar. Bizler barışın ve demokrasinin bu ülkeye bir an önce gelebilmesi için her türlü mücadelemizi vermeye devam edeceğiz. Ancak, bunu belediyeleri kazandığımız yerlerde halkımızla, sizlerle başlatmanın önemli olduğunu belirtmek isteriz."
 
'BİZİM OLANI, SİZİN OLANI GERİ ALDIK'
 
"Bu belediyeyi biz almadık. Yeni bir şey yapmadık, bizim olanı, sizin olanı aldık. Sizler kendi eviniz olan kendi yeriniz olan yeri geri aldınız. Hepinize bir kez daha teşekkür ederim. Her türlü engellemeye ve müdahaleye rağmen büyük bir başarı elde ettik. Bu başarıdan dolayı bir kez daha teşekkür ediyoruz. Yolunuz ve yolumuz açık olsun."