24 Eylül 2024 Salı

BTS'den iktidara baskı ve sürgünlere son verme çağrısı

Baskı, sürgün ve soruşturmalara karşı Alsancak Garı önünde eylem yapan BTS üyeleri, iktidara seslenerek "Uzun süredir sendikamız yönetici ve üyelerimiz üzerindeki AKP'ye yakın güçler tarafından geliştirilen bu ceza ve sürgün furyasına son verilmelidir" dedi.

BTS İzmir Şubesi ve KESK İzmir Şubeler Platformu, baskın ve sürgünlere karşı düzenlenen oturma eylemi Alsancak Garı önünde 20. haftasında da devam etti.

"Demiryolları halkındır, satılamaz" pankartının açıldığı eyleme BES Genel Sekreteri Aziz Özkan, SES Merkez Kadın Sekreteri Gönül Adıbelli, Eğitim-Sen Merkez Kadın Sekreteri Simge Yardım katıldı.

Basın açıklamasını okuyan BTS İzmir Şube Başkanı Erdal Akyol, BTS ve KESK olarak dün olduğu gibi bugün ve yarın da antidemokratik ve hukuk dışı saldırı ve baskılar karşısında diz çökmeyeceklerini ve sendikal haklarını savunacaklarını söyledi. Tüm özelleştirmelerde kamunun zarara uğradığını dile getiren Akyol, sermaye gruplarının yüksek kar beklentisinin özelleştirmeyi mümkün kıldığını belirtti.

'23 MİLYON DEMİRYOLU ÇALIŞANI NE OLACAK?'
Özelleştirmenin ülkenin kaynaklarını sermayeye, yandaşlara peşkeş çekmekle açıklanabileceğine dikkat çeken Akyol, "Özellştirme sonucunda demiryollarında dikkat edilmesi gereken bir başka nokta ise yaklaşık 23 bin demiryolu çalışanının akıbetinin ne olacağının belli olmamasıdır. Özelleştirmelerin kamu yatırımlarının peşkeş çekilmesiyle sınırlı kalmadığı, aynı zamanda işsizlik ve güvencesizliği de beraberinde getirdiği gerçeği, kamuoyunun dikkatini özelleştirilen işletmelere çevirmesini zorunlu kılmaktadır" diye belirtti.

'SÜRGÜN FURYASINA SON VERİN'
Özelleştirme, sürgün, ihraç, baskı ve soruşturmaların birbiri ile bağlantılı olduğunu vurgulayan Akyol, "Hepsi de sermayenin ve onun yerli işbirlikçilerinin politikalarının sonucudur. Bugün bir kez daha yetkililere sesleniyoruz. Uzun süredir sendikamız yönetici ve üyelerimiz üzerindeki AKP'ye yakın güçler tarafından geliştirilen bu ceza ve sürgün furyasına son verilmelidir. Bu durum, sendikal örgütlenmeye ve demokratik hak mücadelesine vurulmak istenen bir darbedir. Bu asla kabul edilemez" dedi.