Av. Bilgiç: Tütün üreticileri eylemler devam etmesin diye tutuklandı
Tütün üreticileri ve işçilerinin, 'yetki belgesi' şartına karşı sokaklara çıkmasının ardından yaşanan gözaltı ve tutuklamaları değerlendiren avukat Murat Bilgiç, aralarında 70 yaşındaki tütün üreticilerinin de bulunduğu 10 kişinin tutuklandığını hatırlattı. Tütün üreticilerinin tutuklama gerektirmeyen suçlamalardan tutuklandığını ve amacın gözdağı vermek olduğunu söyleyen Bilgiç, Boğaziçi direnişine katılan öğrencilerin tutuklanmasıyla tütün üreticilerinin tutuklanmasının aynı amaca hizmet ettiğine dikkat çekti.
Tütün üreticilerinin 'yetki belgesi' şartıyla üretim ve satış yapamaz hale getirilmesine karşı yürüttüğü mücadelede 10 kişi tutuklandı. Tutuklananlar arasında 20'li yaşlardaki gençler de var, 70'li yaşlardaki insanlar da. Tutuklananlar Adıyaman'ın Gölbaşı ilçesinde bulunan K1 Tipi Kapalı Hapishanesi'ne götürüldü.
ETHA'ya konuşan avukat Murat Bilgiç, tutuklamaların "Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü Yasasına muhalefet", "kamu görevlilerinin görev yapmasını engellemek" ve "suç işlemeye tahrik etmek" iddialarına dayandırıldığını söyledi.
Avukat Bilgiç, hakları için eylem yapan tütün üreticilerinin tutuklanmasını Boğaziçi direnişine katıldıkları için öğrencilerin tutuklanmasına benzetti, gözdağı amacı taşıdığına dikkat çekti.
EKMEK DAVASI
İnsanların ekmeklerine sahip çıkmak, yaşamlarına devam etmek için sokağa çıktığını söyleyen Bilgiç, "Kiminle konuşsak, tütün üreticilerinin davalarının ekmek davası olduğunu açık şekilde söylüyorlar. Adıyaman için tütünün önemini, tütün olmadan yaşayamayacaklarını söylüyorlar. Bunu herkes kabul ediyor" diyerek mücadelenin haklılığına işaret etti.
Tutuklama kararının hukuksal olmadığını, Türk Ceza Kanunu'nda öngörülen tutuklama nedenlerinin hiçbirine uymadığını vurgulayan avukat Bilgiç, "Bu insanların hepsi köyde, ikametgahları belli olan insanlar, hepsinin işi gücü var, yasanın öngördüğü tutuklama gerektiren suçlardan hiçbiriyle suçlanmıyorlar" dedi.
TUTUKLAMA GEREKTİRMEYEN SUÇTAN TUTUKLANDILAR
Bilgiç, "Bu insanları isnat edilen suçlardan cezalandırsanız, Yargıtay'da cezaları onaylanmış bile olsa insanlar cezaevine girdikleri saatte dışarı çıkacaklar. Çünkü infaz rejimine göre bu maddelerden verilen cezalarda yatma süreleri bile olmuyor. Ama bu durumda tutukluluk cezaya dönüştürüldü. Ne zaman hakim karşısına çıkacaklar, ne zaman duruşmaları olacak bilmiyoruz. Tutukluluğa itiraz edeceğiz" diye konuştu.
BOĞAZİÇİ ÖĞRENCİLERİNİN TUTUKLANMASI İLE AYNI AMACI TAŞIYOR
Tütün üreticilerinin tutuklanmasını Boğaziçi direnişine katılan öğrencilerin tutuklanmasına benzeten avukat Bilgiç, "Orada da toplantı gösteri yasasına aykırılıktan insanları tutukladılar. Bir-iki ay sonra bıraktılar. Hatta sonunda da beraat ettiler. Burada da aynı suçlama var ve pozisyon aynı. Hak arama talebi var. Ve anayasanın öngördüğü toplantı gösteri yürüyüşü kapsamında bir gösteri, toplantı var. Dolayısıyla mevcut anayasanın güvence altına aldığı hak kullanılmış, ama insanlar tutuklanmış" dedi.
EYLEMLERİ ENGELLEMEK, GÖZDAĞI VERMEK İSTİYORLAR
Avukat Bilgiç yaşananlara ilişkin şu değerlendirmede bulundu: "Tutuklamalar, insanların gözünü korkutma, eylemlerin tekrarını engelleme, sindirme amaçlı. Eylemin öncüsü olan insanları bulmaya çalışmışlar. Onları cezalandırarak bütün topluma gözdağı verme amacı güdülüyor."