24 Eylül 2024 Salı

Ankara'da sosyalistlerin açlık grevi üçüncü gününde

ESP, SKM ve SGDF üyeleri, Ankara'da açlık grevlerinin üçüncü gününde KESK, Partizan, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği'ni ziyaret etti.
Hapishanelerde tecride karşı direnişte olan tutsaklara ses olmak için İstanbul'dan bayrağı devralana ESP, SKM ve SGDF üyeleri, Ankara'da açlık grevlerinin üçüncü gününde kurum ziyaretlerini sürdürdü.
 
BOZGEYİK: ANNELER GÜNÜNDE GEBZE'DE OLACAĞIZ
 
KESK Genel Merkezi'ni ziyaret eden açlık grevindeki sosyalistler, KESK Eşbaşkanı Mehmet Bozgeyik ve yöneticiler ile görüştü.
 
Ziyarette konuşan açlık grevi direnişçisi İbrahim Tasman, Leyla Güven ve 7 bin tutsağın açlık grevine başladığını ifade etti. Tasman, "Bizler de onların sesine ses olmak için açlık grevindeyiz. Tecride karşı ne yapabiliriz birlikte nasıl mücadele edebiliriz" diye sordu.
 
KESK Eşbaşkanı Mehmet Bozgeyik ise "Türkiye'de uzun süreden beri özellikle cezaevlerinde tutukluların avukatlarıyla ve yakınlarıyla görüştürmemesi gibi bir durum var. Kendi kurumlarımızda yaşam hakkı için duyarlılık gösteriyoruz. Açlık grevi heyetinin içinde biz de varız. Siyasi partilerde ve mecliste bir duyarsızlık var. Sendikalar olarak diplomasi anlamında bir şeyler yapıyoruz. Demokratik talep cezaevlerinde kritik aşamaya geldi" dedi. Anneler Günü'nde Gebze'deki anneleri ziyaret etmeyi düşündüklerini ifade eden Bozgeyik, "Gücümüz oranında  kendi cephemizden destek olmaya çalışıyoruz" diye kaydetti.
 
PARTİZAN: GÜÇLÜ BİR SES ÇIKARMAK GEREKİYOR
 
Sosyalistler günün ikinci ziyaretini Partizan'a yaptı. Partizan temsilcisi yaptığı konuşmada, "Pratik olarak ne kadar görülmese de bizler de birşeyler yapıyoruz. İçeride açlığın yıpratmadığı kadar dışarıdaki sessizlik yıpratıyor. Kürt analarına yapılan saldıralar bizleri daha fazla üzüyor ve daha fazla birşeyler yapmak gerektiğini gösteriyor. Cezaevlerinde açlık grevleri ve ölüm oruçları, F tiplerinde yaşanan hak ihlalleri. Sokağa çıkmanın gerekliliğidir bu nedenler. Dışarıdan güçlü bir ses çıkarmak gerekir" ifadelerini kullandı.
 
Açlık grevi direnişçisi Haydar Atlıhan ise sokak tecridinin en çok yaşandığı yerin Ankara olduğunu söyledi. atlıhan, "Sendikalar açısından da KHK'lılar konusunda sokaklarda seslerini çıkaramadılar. Biz bir şeyler yaparsak birleşik bir hat olursa tecride karşı sesimizi yükseltiriz" diye belirtti.
 
KAPLAN: LEYLA GÜVEN'İ ZİYARET ETTİK
 
Açlık grevindeki sosyalistler, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Gani Kaplan, Genel Sekreter Onur Kaya, MYK üyelerini ziyaret etti.
 
Açlık grevindeki İbrahim Tasman, "Bizler de dışarıda onların sesine ses katmak, dayanışmayı örmek ve kamuoyu yaratabilmek için süreli dönüşümlü açlık grevi eylemi başlattık" dedi. Tasman, "Kurum ve siyasi partileri ziyaret edip ortaklaşa neler yapabiliriz diye konuştuk. Çünkü bu tecrit sadece hapishanelerdeki bir durum değil. Hayatımızın her alanına nüfus etmiş bir tecrit var. Bizler de biliyoruz ki hapishanelerdeki tecrit kırılırsa yaşamımızdaki tecrit de kırılacaktır. Sizlerle nasıl kamuoyu yaratıp ortak mücadele hattı çizebiliriz, bunun hakkında fikir alışverişinde bulunmak için bir aradayız" diye belirtti.
 
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Gani Kaplan ise Leyla Güven öncülüğünde başlatılan eylemler konusunda duyarlılıklarını ifade ederek şunları söyledi: "Bu süreçte bizi endişeye düşüren bir suskunluk var. Bu suskunluk hem Kürt coğrafyasında hem de Batı coğrafyasında görülüyor. Basın da maalesef susmuş durumda. Demokratik kamuoyu da bu konuda duyarsız. Biz inancımız gereği öncelikle insanı yaşatmayı hedef alırız. Yine inancımız gereği nerede bir mazlum var ise onu destekleyip yanında yer almak gibi bir görevimiz var. Bu bize geçmişten gelen tarihi bir misyondur. Konu ile ilgili Adalet Bakanlığı’ndan randevu talebimize cevap bekliyoruz."
 
Açlık grevinde olan Helin Yağmur Uci ise demokratik kitle örgütleri olarak birlikte mücadele yürütülmesi gerektiğini ifade ederek "Tek başına bir şeyler yapmaya çalıştığımız zaman sesimiz yetersiz kalıyor. Çünkü sessiz kalan medya ve iktidar var. Bu nedenle yaptığımız bu ziyaretlerin amacı da birleşik bir mücadele yürütmek için çağrıda bulunmaktır" diye kaydetti.