29 Eylül 2024 Pazar

'Ali İhsan Dağlı'nın mezar yeri gösterilsin'

25 sene önce gözaltında kaybedilen Ali İhsan Dağlı dosyasını ele alan İHD İzmir Şubesi, insanlık suçlarında zamanaşımı olmadığını vurguladı. İnsan hakkı savunucuları faillerin yargılanmasını ve Dağlı'nın mezar yerinin ailesine gösterilmesini istedi.

İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi, 25 sene önce kaybedilen Ali İhsan Dağlı için adalet istedi. AİHM tarafından mahkum edilmesine rağmen devletin yine de inkar ettiği Ali İhsan Dağlı dosyasını ele alan insan hakkı savunucuları, Dağlı'nın mezar yerinin bir an önce ailesine gösterilmesini istedi.

1964 Silvan doğumlu Dağlı'nın Diyarbakır'ın Silvan ilçesi Eşme köyünde yaşadığını ve geçimini çiftçilikle sağladığı ve üç çocuk babası olduğu hatırlatıldı. 1994 yılı Ekim ayında gözaltına alınan Dağlı'nın beş gün sonra serbest bırakıldığı ifade edilen açıklamada, 14 Nisan 1995 tarihinde köye yapılan baskında Ali İhsan Dağlı'nın üzerine ateş açıldığı ve yaralandığı belirtildi.

GÖRGÜ TANIKLARI GÖZALTINDA OLDUĞUNU DOĞRULADI
Dağlı'nın gözleri bağlanarak, köy muhtarı M. Şirin Kılıç ile tanka bindirilerek götürüldüğünü kaydedilen açıklamada, "Bir gün sonra muhtar serbest bırakıldı. Köy muhtarı M. Şirin Kılıç, 'ben ve Ali İhsan alındıktan sonra yine Silvan'a bağlı olan Kuruçayır Köyü'ne baskın yapıldı. Yaklaşık iki saat boyunca bu köyde aracın içinde bekletildik. Ali İhsan ve ben gelen helikoptere bindirilerek Silvan ilçe merkezine götürüldük. Oradan bizleri karakolda sorguya aldılar. Sorgu sırasında bana kabak dayak atarlarken, Ali İhsan'a yaralı olduğu halde yoğun işkence yaptılar. İkinci gün beni serbest bıraktıklarında Ali İhsan orada yoktu' dedi" diye belirtildi.

İŞKENCE GÖRMÜŞ FOTOĞRAFI BASINDA YAYINLANDI
B.G. isimli bir askerin gönderdiği Ali İhsan Dağlı'nın işkence görmüş bir fotoğrafının 11 Eylül 1995'te Evrensel gazetesinde "İşte kayıp" başlığı altında yayınlandığı ve Dağlı'nın amcasının oğlu Faysal Dağlı tarafından doğrulandığı söylenen açıklama, şöyle devam etti: "Diyarbakır Savcılığı'na başvuru yapan Faysal Dağlı hiçbir sonuç alamadı. Durumu İnsan Hakları Derneği ve Uluslararası Af örgütüne bildirdi. Gözaltındayken çekilen fotoğraflarının gazetelerde yayınlanmış olmasına rağmen Dağlı'nın gözaltına alındığı kabul edilmedi ve İnsan Hakları Derneği ile ailesinin tüm girişimleri sonuçsuz kaldı. İç hukuk yollarından bir sonuç elde edemeyen Dağlı'nın ailesi olayı AİHM'e taşıdı. AİHM Mayıs 2007’de oybirliği ile Türkiye'yi mahkum ettiği kararında, yaralı ele geçen Dağlı'nın askeri araca bildirildikten sonra gözlerinin bağlandığı, kendisine askeri doktor tarafından tıbbi müdahale yapılarak İlçe Jandarma Komutanlığı'na götürüldüğü, operasyonda görev yapan Piyade er B.G.'nin, Dağlı'nın gizlice fotoğraflarını çektiği ve bu fotoğrafların merkezi New York'ta bulunan İnsan Hakları İzleme Merkezi'ne gönderildiği  belirtildi. Ayrıca kararda Dağlı'nın gözaltında kaybolduğu operasyonu dönemin Jandarma Asayiş Kolordu Komutanı Korgeneral Hasan Kundakçı'nın yönettiği de belirtildi."

B.G.'inin operasyona Yarbay Sabri Doğan ile yardımcısı Binbaşı Osman Yalıkaya komutasındaki Kara Kuvvetleri İç Güvenlik Piyade Alayı 2. ve 8. Kara Kuvvetleri birlikleri ve Bağdere Jandarma Karakolu'ndan düzenli jandarma birliklerinin katıldığını aktardığı vurgulanan açıklamada, "Bir kez daha sesleniyoruz. İnsanlığa karşı işlenen suçlarda zaman aşımı olmaz, failler yargılansın" denildi.