24 Eylül 2024 Salı

'90'lı yılları aşan bir durumla karşı karşıyayız'

TRT binası önünde eylem yapan KESK İstanbul Şubeler Platformu, hukuksuzlukların yaşandığı süreçte TRT başta olmak üzere ana akım medyasının asılsız itham ve iftiralarının tetikçilik olduğunu kaydetti. 

Kamu Emekçileri Sendikası (KESK) İstanbul Şubeler Platformu, KHK'lar ile işinden atılan üyelerinin hakkını talep etmek için Şişli'de bulunan TRT binası önünde basın açıklaması yaptı.

KESK İstanbul Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Çayan Çalık, KHK'ler ile muhalif kesimlerin üzerinde baskıların arttığını belirtti. Hiçbir hukuksal süreç tanınmadan adeta mafyavari bir yöntemle ihraçların gerçekleştiğini hatırlatan Çalık, OHAL süreci bitmesine rağmen ihraçların işlerine iade edilmeyerek hukuksuzluğun devam ettirildiğini söyledi.

Baskıların hayatın her alına sirayet ettiğini dile getiren Çalık, "Bütün bu süreçlerde yandaş TV kanallarında uzman kisvesiyle çıkarılan kişiliklerin karalama, yalana ve dolana dayalı ithamları ile itibarsızlaştırma ve hedef göstermeleri planlı programlı bir standart haline getirildi. Bu tetikçilerin hedef aldığı kişiler ya da kurumlar baskı altına alınarak gözaltılar, tutuklamalar, cezalandırmalar yaygınlaştırıldı. Susurluk kazasıyla ortaya çıkan, Meclis Araştırma Komisyon raporlarına da yansıyan ancak o dönemde üstüne gidilmemesi, hesaplaşma ve yüzleşmenin olmaması nedeniyle 1990'lı yılları aşan bir durumla karşı karşıyayız" ifadelerini kullandı.

Son süreçte devlet bağlantılı çete yöneticisi Sedat Peker'in itiraflarının ülkeyi uçuruma sürüklediğine dikkati çeken Çalık, "Kirli ilişkiler deşifre oldukça gündem saptırma amaçlı emek ve demokrasi güçlerine, toplumsal muhalefetin tüm bileşenlerine yönelik gözaltı operasyonları artmaya başladı. Bu hukuksuzluğun yaşandığı süreçte TRT başta olmak üzere havuz medyasının, arkadaşlarımıza yönelik asılsız itham ve iftiraları tek kelime ile tetikçiliğin son noktasıdır" diye konuştu.

Eylem, "KHK'larla ve gözaltılarla sürdürdüğünüz mafya düzenine teslim olmayacağız " pankartı açılarak, "Baskılar bizi yıldıramaz", "Çetelere teslim olmayacağız" ve "Gözaltılar, tutuklamalar, baskılar bizi yıldıramaz" sloganlarıyla sona erdi.