22 Eylül 2024 Pazar

4. evre kanser hastası Başyiğit ısrarla hapishanede tutuluyor

Ağır hasta tutsak Mahmut Başyiğit'in sağlık durumunu kamuoyuyla paylaşan Hasta Mahpuslara Özgürülk İnisiyatifi, konuşmayacak, kendi bakımını yapamayacak durumda olan hastanın eşine sadece 20 dakika izin verildiğini aktardı. Açıklamada, Başyiğit'in ısrarlı hapishanede tutulmasının yaşam hakkının ihlali olduğu kaydedildi. 

Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi, 495. hafta açıklamasında hasta tutsak Mahmut Başyiğit'in gittikçe kötüleşen sağlık durumunu kamuoyuyla paylaştı. 

"Tedavi haktır engellenemez. Hasta mahpuslar serbest bırakılsın" pankartının açıldığı eylemde, Aydın E Tipi Kapalı Hapishanesinde tutulan ağır hastalardan Mahmut Başyiğit'in 10 Ocak 2023 tarihinde tutuklandığı belirtildi. Hapishaneye girmeden önce safra taşı şikayetleri olan Başyiğit'in, tutuklandıktan sonra ultrason sonucunda safra kesesinin normal boyutunu kaybetmiş olduğunun gözlemlendiği, safra kesesi ile karaciğer arasındaki sınır geçilemediğinden MRG ile üst batın bölgesined ileri incelmenin önerildiği aktarılan açıklamada, "19 Ocak 2024 tarihinde çıkan MRG üst batın incelemesinde ise safra kesesi izlenmemiş ve koledak çapının 11 mm artığına dair sonuç çıkmıştır" denildi. 

'ÇIKAN SONUÇLARA RAĞMEN HASTANEYE ÇAĞRILDI'
Bu sonuçlara rağmen Başyiğit'in tekrar hastaneden çağrılmadığı, kendi ısrarları sonucunda 4 Şubat 2024 tarihinde acile görütüldüğünü ancak detaylı tetkiklerin yapılmadığı söylenen açıklamada, "Hasta, gastroenterolojiye sevk talebinde bulunmuş ve bir ay sonra sıra gelmiştir. 6 Şubat 2024 tarihinde hastaneye gittiğinde safrada bir takım bulgular gözlenmiştir. Sonrasında mide için endoskopiye girdiğinde yoğun safra sekresyonu ve çökeltiler belirlenmiştir" ifadeleri kullanıldı. 

'BAKIMA MUHTAÇKEN HAPİSHANEYE GERİ GÖNDERİLDİ'
Başyiğit'in 7 Şubat günü safra kesesinin alınması için ameliyata girdiğini, ameliyatta safrada tümör olduğunun fark edildiğini ve kötü huylu tümörün karaciğer, kalın bağırsak ve mideye yayıldığının anlaşıldığı aktarılan açıklama şöyle devam etti: "Ameliyat sırasında doktor, eşinin onayını talep ederek büyük ve riskli bir ameliyat ile tümörü temizlemeye çalışacağını söylemiştir. Fakat eşi buna tek başına karar vermek istememiş ve hastanın kendisinin karar vermesini istemiştir. Ameliyattan sonra yoğun bakımda bir süre kalıp çıktığında hastanedeki mahkum odasına alınmıştır. Kanserden haberi olmayan mahpusa aliesi tarafından bilgi verilmiştir. Ertesi gün refakatçi izni istemiş olmalarına rağmen izin verilmemiştir. 12 Şubat tarihinde ameliyata girmiş ve 4-4,5 buçuk saat süren ameliyat sonrası yoğun bakıma alınmıştır. Bu ameliyatta tümörün bir kısmı temizlenmeye çalışılmış, 2 gün yoğun bakımda kaldıktan sonra tekrarhastane mahkum odasına alınmıştır. Durumu ağır olmasına rağmen ailesine refakatçi izni verilmemiş ve bu süreçte görüşme yapamamışlardır. 16 Şubat'ta eşi günlük 20 dakika grip bakımını yapabilmek için izin çıkartabilmiştir. Hastanın ne hareket edecek ne konuşacak ne de kendi özbakımını yapabilecek durumu olmamasına rağmen yalnızca günlük 20 dakika eşine bakım için izin verilmiştir. Eşi, 19 Şubat'ta tekrar görmeye gittiğinde taburcu olduğu söylenmiş ve ameliyatlı, bakıma muhtaç durumda iken Aydın E Tipi Cezaevine geri gönderilmiştir. 

'HAPİSHANEDE TUTULMASI KABUL EDİLEMEZ'
"Patolojiye dokular gönderilmiş ve ileri süreçlerde tedavinin nasıl yapılacağına kemoterapi için uygunsa kemoterapiye başlanacağı söylenmiştir. 27 Şubat'ta patoloji raporu çıkmıştır. Patoloji raporuna göre safra kesesi kaynaklı kötü huylu tümörün 4. evre de olduğu, komşu organlara, karaciğere, karın zarına ve lenf bezlerine yayılımının olduğu tespit edilmiştir. Kanserin çeşitli organlara sıçradığı ve 4. evrede olan mahpusun hapishanede bir gün dahi kalabilecek durumu yoktur ve ağır durumuna rağmen hapishanede ısrarla tutulması kabul edilemez."

Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi 495. haftada durumunu paylaştığı ağır hasta tutsak Başyiğit'in hapishanede kalmasının yaşam hakkının ihlali olduğunun altını çizdi.