21 Eylül 2024 Cumartesi

'Zeki ve İlyas'ı kaybedenler cezasızlık zırhıyla korunuyor'

1993 yılında 16 yaşındaki Zeki ve 12 yaşındaki İlyas Diril'in son olarak gözaltına alınırken görüldüğü kaydedilen Batman'daki 632. kayıp eyleminde, Zeki ve İlyas'ın gözaltında kaybedilmesinden sorumlu olanların hala cezasızlık zırhıyla korunduğunun altı çizildi. 

İnsan Hakları Derneği (İHD) Batman Şubesi ve kayıp yakınları, Gülistan Caddesindeki İnsan Hakları Anıtı önünde 632. "Kayıplar bulunsun, failler yargılansın" eylemi için yan yana geldi. "Kayıplar bulunsun, failler yargılansın" pankartı ve kayıpların fotoğraflarıyla bu hafta Diril ailesi için eylem düzenlendi. 

'EN SON GÖZALTINA ALINIRKEN GÖRÜLDÜLER'
Basın metnini okuyan Sinan İslam Gegin, Şırnak'ın Keldani Köyü olan Mehri (Kovankaya) de yaşayan Diril ailesinin köyleri askerler tarafından yakılınca 1990'lı yıllarda İstanbul'a göç ettiğini, İstanbul'da büyük zorluklar yaşayan ailenin, 1993 yılında köylerine geri döndüğünü ve yakılan evlerini yeniden yaptığını kaydetti. Gegin, "Bir kuyumcu imalathanesinde çalışan 16 yaşındaki Zeki Diril ve 12 yaşında olan kuzeni İlyas Diril İstanbul'da kaldı. Burada bir süre çalışarak para biriktirdiler. Biriktirdikleri paraları yanlarına alarak evlerine gitmek için Şırnak'a doğru yola çıktılar. 2 Mayıs 1994 tarihinde henüz evlerine ulaşamadan askeri kontrol noktasında gözaltına alınarak Uzun Geçit Jandarma Karakolu'na götürüldüler. Karakolda Nezaret ve Emniyet odası defterine 11 Mayıs 1994 tarih ve 18-19 sıra numarası ile kaydedildiler. 14 Mayıs 1994 tarihinde Uludere Jandarma Karakolu'na sevk edilen iki çocuk, bir tutanakla Uludere İlçe Jandarma Komutanı Bülent Serdengeçti'ye teslim edildiler. Çocuklarının gözaltına alındığını öğrenen aileleri Uludere Cumhuriyet Başsavcılığı'na
başvurdular" dedi. 

'HELİKOPTERE BİNDİRİLİP BİR YERDE ATILDI'
Uludere Jandarma Komutanı Bülent Serdengeçti'nin, İlyas'ın yaşı küçük olduğu için hemen serbest bırakıldığını, 193 sıra numarası ile gözaltı kaydı yapılan 16 yaşındaki Zeki'nin de ifadesi alındıktan sonra aynı gün akşama doğru serbest bırakıldığını iddia ettiğini aktaran Gegin, "1995 yılında, Zeki ve İlyas'ı gözaltında gördüğünü söyleyen ve Uludere Cezaevi'nde tutuklu bulunan K.Y. isimli kişi, Zeki'nin babasına 'Çocuklarınızı bir sabah erkenden karakoldan çıkardılar. Çok ağır işkence görmüşlerdi. Sonra bir askerden onların helikoptere bindirilip, bir yerde atıldığını duyduk dedi. Uludere Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturmada görevsizlik kararı verilerek dosya Şırnak'a gönderildi. Şırnak Cumhuriyet Başsavcısı Ayhan Aygün, 28 Temmuz 1998 tarihinde, Adalet Bakanlığı'ndan Uludere Jandarma Komutanı hakkında cezai soruşturma başlatma izni istedi. Ancak Adalet Bakanlığı soruşturma izni vermedi. Cumhuriyet Savcısının talep etmesine rağmen İlyas ve Zeki Diril'in kaybedilmesinden sorumlu olanların tespit edilebilmesi amacıyla hiçbir cezai dava başlatılmadı. Soruşturma takipsizlik kararı ile kapatıldı" ifadelerini kullandı.

'İKİ ÇOCUĞUN KAYBEDİLMESİNDEN SORUMLU OLANLAR KORUNUYOR'
İç hukuktan sonuç alınamayınca Zeki Diril'in babası Apro Diril'in AİHM'e başvurduğunu, AİHM'in Türkiye'nin Zeki Diril'in gözaltına alınmasının ardından serbest bırakıldığını destekleyen hiçbir kanıt sunmadığı, Uludere'ye sevk edildikten sonra Zeki'nin başına neler geldiği ile ilgili olarak inandırıcı ve ayrıntılı hiçbir açıklamada bulunmadığı tespitini yaparak ihlal kararı verdiğini belirten Gegin, şöyle devam etti: "Bu davada da cezasızlık, yurttaşa karşı suç işleyen güvenlik güçlerinin korunması için bir zırh olarak kullanıldı. Henüz çocuk yaştaki Zeki Diril ve İlyas Diril'in gözaltında kaybedilmesinden sorumlu olanlar da bu zırhın güvencesiyle korunmaya devam ediyor. Bizler bir kez daha Gözaltında kaybetme ve insanlığa karşı işlenen suçlarda yasal düzenlemeler yapılmasını, Türkiye'nin imzalamaktan kaçındığı, Birleşmiş Milletler tarafından hazırlanan Bütün Kişilerin Zorla Kaybedilmeden Korunmasına Dair Uluslararası Sözleşmeyi imzalamasını, onaylamasını ve uygulamasını ısrarla talep ediyoruz."

Açıklamanın ardından bir süre sessiz oturma eylemi yapıldı.