24 Eylül 2024 Salı

Yücel Yıldırım yazdı | İşçi eylemleri ve kitle bağı

Gerek 2022 işçi eylemleri dalgası ve gerekse bugünkü işçi eylemleri, bir kez daha "sadaka" yardımları ve işsizlik tehlikesi karşısında iş bulabilmiş olması nedeniyle AKP'ye rıza gösterdiği tezini çürütüyor.

Artan yoksullaştırmaya karşı işçi direnişleri gelişiyor. 2022 yılının başında işçi eylemlerinin kısa süren dalgası yoksullaştırmadan çıkmak için sendikalaşma direnişleri ve ekonomik hak talepli eylemlerdi. Sendikalaşma isteği biraz daha baskındı. Fakat şimdiki eylemler ve hazırlanmakta olanlar hemen hemen bütünüyle ekonomik talepli eylemler.

Asgari ücret yükseltildiği halde ortalama işçi ücretleri asgari ücretten çok farklı olmayan düzeyde olduğu için işçiler ücret artışı ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi için iş durdurmaya ve greve başvuruyorlar.

Erdoğan ve AKP, asgari ücreti alım gücü açısından aynı seviyede tutarken, ortalama işçi ücretlerini alım gücü ölçüsüne göre düşürüyor. Bu yolla burjuvazinin karını yükseltme ve işçi sınıfının asgari ücretli yarısını koruma görüntüsü verme politikası izliyor. Oysa işçi sınıfının hemen hemen bütününü, yaklaşık asgari ücret seviyesinde çalıştırarak, daha çok yoksullaştırıyor.

İşçi sınıfı, değişik kesim ve işyerlerinde sendikalaşma ve ücret artışı talebiyle yoksullaştırmaya yanıt vermeye girişiyor. Şimdiki işçi eylemleri bu yanıtın ifadesi. Emlak Konut ve Halkalı metro inşaat, Tanzanya'da Yapı Merkezi'nin demiryolu yapımı, Şireci Kotton, Artemis halı, EÜ Hastanesi, Fedaş Elektrik, Ağaç-İş işçileri eylemlerini yükselttiler. İşçilerin bir kısmı ücretlerini yükseltebildi. Bir kısmı eylemlerini sürdürüyor.

Belediye işçileri de eylemlere hazırlanıyor. Yüksek enflasyon karşısında düşük artışla kamu emekçilerinin ücretlerini alım gücü bakımından düşürme politikasına karşı KESK eylem kararı aldı.

Birleşik Metal bu yılın başında ek zam talebiyle sınırlı eylemler koymakla yetindi. Türk Metal ve Öz Çelik İş, MESS grup toplu sözleşmeleri yaklaşırken anketlerle sözüm ona işçinin taleplerini alma yöntemini uygularken, nasıl geçiştirerek işçiyi satacağı üzerine plan yapıyor. Fakat işçiler sendikacıların oyun ve ihanetine rağmen eylemlere başvurabilir. Yeniden işçi eylemleri dalgası gelişebilir.

Ekonomik taleplerle de olsa işçi eylemleri dalgası, her şeyden önce Erdoğan ve AKP'nin ortalama işçi ücretlerini düşürme politikasına karşı ve sendika bürokratlarının oyunlarını bozan mücadeleler olacak.

İşçiler, tekil eylemlerden güç alarak zamandaş eylemleri yükselterek, eylem başarılarıyla özgüven kazanıyorlar. Geçmiş süreçte kaybettikleri özgüveni mücadeleler içinde yeniden inşa ederek işçi sınıfı hareketini kitleselleştiriyorlar. Gerek 2022 işçi eylemleri dalgası ve gerekse bugünkü işçi eylemleri, bir kez daha "sadaka" yardımları ve işsizlik tehlikesi karşısında iş bulabilmiş olması nedeniyle AKP'ye rıza gösterdiği tezini çürütüyor. İşçiler mücadelelere seferber edilmedikleri için faşizme destek veya uzlaşma politikasının hegemonyası altında kalıyorlar. Fırsat bulduklarında ve çalışma yapıldığında mücadelelere seferber edilebiliyor, "iş bulmaya şükretme" atmosferini yıkıyorlar.

Komünist ve devrimci hareket, işçi sınıfı hareketini geliştirme çalışmasını artırdıkça, ekonomik talepli işçi eylemleri, işçi kitleleriyle bağlarını daha çok geliştirmenin bir aracı oluyor ve olacak. Ayrıca işçiler mücadele içinde devrimci propaganda ve ajitasyondan etkilenmeye açık hale gelirler. Antifaşist ve komünist bilincin gelişmesi için elverişli koşullar artar. Komünist ve devrimci hareket ile işçi hareketinin etkileşimi ve kaynaşması ilerler, her iki hareketi de güçlendirir.

Devrimci kadrolar bu mücadelelerle bağı içinde kitle çalışması yeteneklerini geliştirme imkanı bulur. Değişik siyasi fikirlerin etkisindeki işçilere ajitasyon propaganda yöntemleri ve söylemi geliştirmeyi öğrenir.

Mücadeleler içinde özgüvenleri artan ve fikirleri devrimci yönde değişme imkanı bulan işçiler, kapitalizmin ve burjuvazinin kendilerini yoksullaştırabilmesinin, sendikal yasakların, Erdoğan faşizmi ve onunla uzlaşanlar sayesinde olduğu bilincini öz deneyimleriyle öğrenir. Faşizme karşı politik tutum almaya başlar.

Ayrıca vurgulamak gerekir ki, işçi sınıfı hareketi, faşizmin İslamcı ve milliyetçi etkisindeki kitleleri etkileyerek faşizmden koparmaya daha fazla yatkındır.

Erdoğan faşizmi, baskı ve terörünü artırmayı planlarken artacak işçi eylemleri ve olası işçi eylemleri dalgası, bu planın gerçekleşebilmesini frenler.
Komünist ve devrimci hareket, sıraladığımız nedenlerle, işçi mücadeleleriyle daha çok ilişkilenmeli, bağlarını geliştirmeli, kendisini ve işçi hareketini güçlendirmenin imkanını değerlendirmelidir.