24 Eylül 2024 Salı

YSK'dan Kılıçdaroğlu'na yanıt: Şiddetle kınıyoruz

YSK, Kılıçdaroğlu'nun Meclis'teki konuşmasında kurul üyelerinin tehdit ettiği ve hedef gösterdiğini savunarak, "Bu nitelik ve ağırlıkta olan söz ve davranışları reddediyor ve şiddetle kınıyoruz" dedi. YSK, iptal kararının ise hukuka ve Anayasa uygun olduğunu savundu.
Yüksek Seçim Kurulu (YSK), İstanbul Büyükşehir Belediye seçiminin iptal edilmesi kararının ardından CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun yaptığı açıklamaya tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu, kurul üyelerine tehdit ettiği ifade edilen açıklamada, "Bu nitelik ve ağırlıkta olan söz ve davranışları reddediyor ve şiddetle kınıyoruz" denildi.
 
YSK, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun İstanbul Büyükşehir Belediye seçiminin iptaliyle ilgili TBMM Grup toplantısındaki konuşması hakkında yazılı açıklama yaptı.
 
Gösterilen tepkileri "hedef alan söylemler" olarak değerlendiren YSK, bugün toplantı yaparak konuyu ele aldıklarını bildirdi.
 
Yapılan açıklamada şunlar kaydedildi: "Yetki, görev ve sorumluluğunu Anayasadan alan Yüksek Seçim Kurulu; Anayasa ve kanunlar ile bunlara uygun olarak düzenlediği Genelgelerle, 31 Mart 2019 Pazar günü yapılan Mahalli İdareler Seçimlerinin düzen içinde ve dürüstlükle yürütülmesi için gerekli düzenlemeleri yapmıştır."
 
Seçim sonuçlarına ilişkin olağan veya olağanüstü itiraz süreçleri ile önlerine gelen yüzlerce dosyanın incelendiği, Anayasa ve kanunlara uygun olarak karara bağlandığı kaydedilerek,"Bu süreçte itiraz mercii olarak yargılama faaliyetinde bulunduğundan, eleştiri sınırlarını aşan açıklama ve beyanlara cevap vermemiştir. Ancak; İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Seçiminin iptaline dair kararın açıklanmasından sonra, 7 Mayıs 2019 Salı günü Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye Büyük Millet Meclisinin çatısı altında yaptığı açıklamada; Kurul üyelerine tehdit, hakaret içeren beyanlarda ve gerçek dışı itham, isnat ve iftiralarda bulunmuş, bazı Kurul üyelerini, isimlerini okumak suretiyle yuhalatmış ve hedef göstermiştir.
 
Anayasa ve Kanunlar, yasama organı üyesi olmanın sağladığı dokunulmazlığın hukuki korumasına sığınarak, bir kimseye suç işleme ve yargı organı mensuplarına hakaret etme serbestisi tanımaz. Kuşkusuz tüm yüksek mahkeme kararları gibi, Yüksek Seçim Kurulu kararları da hukuki açıdan tartışılabilir ve eleştirilebilir. Hukuki çerçevedeki bu tartışma ve eleştiriler hukuka katkı sağlayacağı için yararlıdır. Ancak hakimlerin verdikleri kararlar nedeniyle kişisel olarak hedef gösterilmesi ve itibarsızlaştırılması kabul edilemez.
 
Bu itibarla, tahammül sınırlarını aşan, içeriği kişilik haklarına açıkça saldırı ve suç oluşturan, kişileri hedef gösteren, kurumları ve seçim sistemini itibarsızlaştırma amacı güden ve bu suretle vatandaşların adalete ve demokrasiye olan inancını sarsan itham ve söylemlerden, sorumlu her vatandaş gibi kaçınılması gerekir."
 
Açıklamada, "Anayasanın 79. maddesine göre, Yargıtay ve Danıştay genel kurullarının kendi üyeleri arasından, üye tamsayısının salt çoğunluğu ile gizli oyla seçilen meslek mensuplarından oluşan Yüksek Seçim Kurulu; geçmişte olduğu gibi bugün de seçimlerin dürüstlük içinde yapılmasını temin etmek için, bağımsızlık ve tarafsızlık ilkeleri doğrultusunda, baskı, yıldırma, iftira, hakaret ve tehdit kampanyalarından etkilenmeksizin görevini yapmaya devam edecektir. Bu nitelik ve ağırlıkta olan söz ve davranışları reddediyor ve şiddetle kınıyoruz" denildi.