24 Eylül 2024 Salı

Yargıtay'ın tartışmalı kararının ardından Soma davası yeniden başladı

Yargıtay 12. Dairesi'nin 2021 Ocak ayında verdiği tartışmalı kararın ardından Soma'da 301 madencinin ölümünden sorumlu olan patron Can Gürkan'ın aralarında bulunduğu dört kişi "bilinçli taksirle ölüme ve yaralamaya neden olma" suçundan bugün tekrar hakim karşısına çıkacak.

301 madencinin hayatını kaybettiği Soma katliamı davası bugün görülüyor. Yargıtay 12. Dairesi'nin 2021 Ocak ayında verdiği tartışmalı kararın ardından Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı sanık Can Gürkan'ın da aralarında bulunduğu Haluk Evinç, Adem Ormanoğlu ve Efkan Kurt "bilinçli taksirle ölüme ve yaralamaya neden olma" suçundan tekrar hakim karşısına çıkacak.

Davanın duruşması öncesi Akhisar Tren Garı'nda biraraya gelen madenci aileleri, siyasi partiler ve demokratik kitle örgütü temsilcileri ile HDP İzmir Milletvekilleri Serpil Kemalbay ve Murat Çepni, CHP İstanbul Milletvekili Melda Onur, CHP Manisa Milletvekili Özgür Özel ve CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, 301 maden işçisinin isminin yazılı pankart ve "301'in hesabı sorulacak", "Gün gelecek devram dönecek katiller halka hesap verecek" sloganlarıyla duruşmanın görüleceği Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi önüne yürüdü.

Avukat Can Atalay'ın konuşmasının ardından Soma 301 Madenciler Sosyal Yardımlaşma Derneği Çaşkanı İsmail Çolak basın açıklamasını okudu.

'EVLATLARIMIZIN KATİLLERİNİ ÇIKARDINIZ'
Çolak, "Tekmelediniz bizleri sonraysa kendinize seçim yatırımı yapmak için bir özür dilettirdiniz. Kuru bir özür müydü o tekmenin acısını bizim yüreğimizden sökecek olan? O tekmeyi her gün attınız yüreklerimize… Mahkeme salonlarında verdiğiniz kararlarla, HSK önüne evlatlarımızın toprağını götürürken bizlere biber gazı sıkarak tekmelediniz. Avukatlarımıza şiddet gösterilmesine göz yumarak, dava karar aşamasına gelmişken, hakimi değiştirerek tekmelediniz. ‘İnfaz yasası' adı altında 6 gün biçtiğiniz cezayı bile çok görüp bu kararı bozdunuz. Çıkardınız evlatlarımızın katillerini…" diye konuştu.

Yargıtay'ın bozduğu kararı hatırlatan Çolak, "2 yıl sonra tekrar mahkeme salonlarını doldurma nedenimiz ise kamu görevlilerince yargı yolunun yeniden açılmasıdır. Biz adalet arayışımıza tam 7 yıl önce başladık, katliamından sorumlu tüm sanıklar kamu görevlileri Hukukun üstünlüğü gözetilerek yargılanmalıdır. Adalet sadece sermaye sınıfına ya da nüfuz sahibi olan insanlara olmamalıdır" diyerek yeniden tüm kamuoyunu davaya sahip çıkmaya davet etti.

Adaleti bu ülkede herkes için aramaya devam edeceklerini söyleyen Çolak, "Soma'dan sonra yüzlerce işçi kaybettik, hepsinin ailesinin yanındaydık. Biz yaşatmak ve onları korumak için yola çıktıkça başka haberlerde yıkıldık. Ne olursa olsun mücadele etmeye ve bu mücadeleyi büyütmeye devam edeceğiz" dedi.

'ADALET ARAYIŞINI SÜRDÜRMEKTEYİZ'
Madenci aileleri adına söz alan madende babası Erdoğan Köse’yi kaybeden Berkan Köse ise, "Babalarımızın, abilerimizin, amcalarımızın, ekmek davası mücadelesinde hayatlarını canlarını ortaya koyarak bedel ödedikleri bu katliamda aileler ve olaya duyarsız kalmayan siz dostlarla bu katliamın adalet arayışını sürdürmekteyiz" dedi.

Katliamın üzerinden 7 yıl geçtiğini hatırlatan Köse, "Maden katliamında ihmal yüzünden, patronun daha fazla kar hırsı yüzünden can verdi 301 maden emekçisi. Patronlar, bu katliamın gerçek sorumlularıdır ve yargılanmalıdır. Yargıtay'ın verdiği karar bir kez daha bizi derinden yaraladı. Canlarımızı alanlar ellerini kollarını sallaya sallaya geziyor. Bunun adı adalet değil bunun adı sosyal cinayet düzenidir... Ne olursa olsun adalet sağlanana kadar buradayız! Bizler, gerçek adaletin peşinde koşanlar, bu sosyal cinayet düzeni son bulsun, maden işçisi göçük altında kalmasın, bir daha Soma yaşanmasın diye haykırıyoruz. Bizim adalet mücadelemiz işte bunun içindir" diye belirtti.

Bu davanın sadece 301 Somalı madencinin davası olmadığını vurgulayan Köse, "Bu dava hukuğun davası, bu dava emeğin alın terinin davası, bu dava gözyaşının hüznün davası, bu dava gözyaşı hiç dinmeyen toprakların davası" diye kaydetti. Köse, "Çünkü bizlerin döktüğü gözyaşlarını artık başkaları döksün istemiyoruz, bizlerin aramak zorunda olduğu adaleti başkaları aramak zorunda kalsın istemiyoruz ve bizilerin yaşadığı çaresizliği başkaları yaşasın istemiyoruz. İşçinin değil sadece patronun ve yandaşlarının söz hakkı olduğu bir düzen istemiyoruz. Alın teri dökmüş, emeklerinin karşılığını alamayan işçilerin karanlık bir geleceği olsun istemiyoruz Evet, bizler birazdan içerde dik duruşumuzla davamızı takip edeceğiz. Bütün olumsuzluklar bizden yana olsa da inancımızla savunmamızla ve adalete olan inancımızla katilleri yüzleştiriceğiz" diye konuştu.

Açıklamanın ardından madenci yakınları, koronavirüs tedbirleri kapsamında HES Kodu kontrolüyle duruşma salonuna alındı.