19 Eylül 2024 Perşembe

Van'da bölgesel 1 Mayıs: Savaşa ayrılan bütçenin halka aktarılması için alanlardayız

Milyonların katıldığı Newroz kutlamasının ardından Serhat bölgesinde merkezi olarak Van'da 1 Mayıs kutlaması yapıldı. Mitinge katılan ESP'lilerin bayraklarıyla alana girmesi engellendi. "Emek bizim söz bizim" şiarıyla düzenlenen mitingde söz alan KESK Eşbaşkanı Ahmet Karagöz, Taksim iradesi sergileyenlere yönelik polis saldırısına tepki gösterdi. Karagöz, "Kürt sorunun çözülmesi, cezaevlerindeki insanlık dışı uygulamalara karşı, savaşa harcanan bütçenin halka aktarılması için bu alanlardayız" dedi.

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Van Barosu, Van-Hakkari Tabip Odası, Diş Hekimleri Odası ile Türk Mimar ve Mühendisler Odaları Birliği (TMMOB), "Emek bizim söz bizim" şiarıyla Van'da Serhat bölgesinin merkezi 1 Mayıs mitingini düzenledi. Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) üyelerinin katıldığı mitinge ESP bayrakları alınmadı. Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi'nden (DEM Parti) kadınlar, Eş Genel Başkan Tülay Hatimoğulları'nın da katılımıyla oluşturdukları kortejle mitingde yerini aldı.

1 Mayıs Van Bölge Mitingi için binlerce emekçi sabah saatlerinde Günpaş AVM önünde bir araya geldi. "Bijî 1'ê Gulanê", "Yaşasın 1 Mayıs", "Bijî berxwedana zindanan", "Bijî serok Apo", "Emek bizim, söz bizim", "KHK'lar gidecek biz kalacağız" sloganları atan emekçiler, ardından mitingin yapılacağı Musa Anter Parkı'na doğru yürüyüşe geçti. Sendika, siyasi parti ve kitle örgütlerinin katıldığı kortejin en önünde ise Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) ile Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği (MKG) yer aldı. "Susturamayacaksınız" pankartı, fotoğraf makinaları ve mikrofonları ile yürüyen özgür basın emekçileri, "Özgür basın susturulamaz" sloganını attı.

Binlerce emekçinin katıldığı Van mitinginde, alana "Örgütlenen kadın, özgürleşen toplumdur", "Dem dema rizgarkirina rojê ye" pankartlarının da aralarında bulunduğu çok sayıda pankart açıldı. Serhat kentlerinden emekçilerin katıldığı miting saygı duruşu ile başladı.

TEKİN: TEK ADAM REJİMİNE SON VERECEĞİZ
Tertip Komitesi adına konuşan DİSK Genel-İş Temsilcisi Ömer Tekin, 31 Mart yerel seçimlerinde 14'te 14 yapan Van halkının iradesinin gasp edilmek istenmesine karşı sergilenen direnişi hatırlattı. "Van halkının 31 Mart'ta gösterdiği direniş sonrası 1 Mayıs'ı kutluyoruz. 10 yıldır belediyelerimiz gasp edilmiş, arkadaşlarımız işlerinden atıldı. Buna karşı direnmek meşrudur. Bir kez daha yılmayacağımızı ve geri adım atmayacağımızı haykırıyoruz" diye konuşan Tekin, demokrasi ve özgürlük için birlik ve dayanışma içinde mücadele edeceklerini, tek adam rejimine son vereceklerini vurguladı.

ŞEDAL: HALKIMIZ BÜYÜK BİR DİRENİŞ GÖSTERDİ
Van Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Neslihan Şedal, gasp edilen iradelerini geri kazanmak için bu alanda 3 Nisan'da halkla birlikte sergiledikleri direnişi hatırlattı. Yüzlerce kamu emekçisinin ihraç edildiğini hatırlatan Şedal, "İrademizi ve emeğimizi gasp etmeye çalışanlara karşı büyük bir direniş göstereceğiz. Ne olursa olsun biz halkımızın iradesine sahip çıkacak ve yaşamımızı emekle öreceğiz. Bizim mücadelemiz, özel savaş politikaları, doğanın yok edilmesi ve kadın kırımına karşıdır" diye konuştu.

KARAGÖZ: KARŞI MÜCADELEYİ BÜYÜTMEKTEN BAŞKA ÇIKIŞ YOLUMUZ YOK
KESK Eşbaşkanı Ahmet Karagöz konuşmasında, Taksim'e yürüyenlere yönelik polis saldırısına tepki gösterdi. İhraç edilen kamu emekçilerini hatırlatan Karagöz, görevlerine dönmeleri için mücadeleyi sürdüreceklerini vurguladı. Ülkede toplu krizlerin yaşandığını söyleyen Karagöz, "Milyonlarca işçi ve emekçi sömürülüyor. Tüm fatura halka kesiliyor ve kaynaklar yandaşlara akıtılıyor. 31 Mart'ta halkımızı bunlara bir kez daha 'yeter' dedi. Van halkı iki kez bu politikalara 'hayır' dedi. Hepinizi tebrik ediyoruz. Karşı mücadeleyi büyütmekten başka çıkış yolumuz yok" dedi.

Barış, kardeşlik, anadilinde eğitim, halkın bir arada kardeşçe yaşadığı bir ülke istediklerini söyleyen Karagöz, "Kürt sorunun çözülmesi, cezaevlerindeki insanlık dışı uygulamalara karşı, savaşa harcanan bütçenin halka aktarılması için bu alanlardayız" diye ekledi.

BAYINDIR: ZULME KARŞI HALKLARIN BİRLİĞİNİ SAĞLAYALIM
Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır da, zulme karşı halkların birliğini sağlayarak mücadele etmek gerektiğini vurguladı.

"Biz el ele vererek bu zülme karşı haklarımızı alacağız ve özgürlüğümüzü kazanacağız" diyen Bayındır, "Van halkı nasıl direndiyse tüm halkların bir olması ve direnmesi gerekiyor. Bu birliktelik olursa onları yenebiliriz. Yıllardır süren bu mücadelemizi özgürlük ve barışla sonuçlandırma zamanıdır" dedi.

'SORUN ÖCALAN İLE ÇÖZÜLMELİ'
Savaşa ayrılan bütçeye işaret eden Bayındır, "Kürt halkına karşı savaşta neleri varsa harcadılar. Kürt meselesi demokratik yöntemlerle çözülmezse bu ülkede kriz devam eder. Bu meseleyi de sayın Öcalan ile çözmeniz gerekiyor. Bizim mücadelemiz bu sorunun çözülmesidir. Kürt sorunu çözülmezse bu savaşı daha da derinleştirecekler" dedi.

HATİMOĞULLARI: EN BÜYÜK SORUN YOKSULLUK VE İŞSİZLİK
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları ise, ülkede en büyük sorunlarının başında işsizlik ve yoksulluk geldiğini söyledi. Hatimoğulları, "Bugün Türkiye'de 50 milyona yakın insan açlık ve yoksulluk sınırında yaşıyor. AKP saraylarda yandaşlarına ülkenin bütün varlıklarını ve kaynaklarını peşkeş çekerken, işçilere ve emekçilere açlığı ve yoksulluğu reva gördü" dedi.

ERDOĞAN'A MERMİ FİYATI TEPKİSİ
Türkiye'de işçilerin ekmeğinin küçülmesinin en büyük nedenlerinden birinin devam etmekte olan savaş ve çatışma politikaları olduğunu ifade eden Hatimoğulları, "Bu ülkede 40 yılı aşkındır devam eden Kürt sorununun barışçıl ve demokratik yöntemlerle çözülmesi konusundaki taleplerimize tankla, topla, mermiyle, silahla yanıt verdi bu iktidar. Bir kadın pazarda soğanın ne kadar pahalı olduğunu söyledi, Erdoğan dedi ki 'sen merminin fiyatını biliyor musun?' Patates pahalı, soğan pahalı, çocuklarımıza yemek yapamıyoruz diyen kadına cumhurbaşkanın verdiği cevap mermi fiyatı oldu. Ey Erdoğan biz mermi fiyatını bilmiyoruz. Öğrenmek de istemiyoruz. Çünkü biz savaş istemiyoruz. Biz barış istiyoruz, Türk, Kürt işçileri arasında nifak tohumları ekmeyi amaçlayan çatışmacı zihniyete karşı barış diyoruz. Kürt sorunu barışçıl ve demokratik yöntemlerle çözülürse emin olun ki ayrılan o devasa bütçeler işçiye kalır, bizim ekmeğimiz daha çok büyür" dedi.

'DAYANIŞMAYI BÜYÜTELİM'
Van mitinginden Türkiye halklarına, Türk işçi ve emekçilerine seslenen Hatimoğulları, "Sizler herhangi bir eylem yaptığınızda o eylemleri kırmak için hemen 'terör' diyorlar. Kürt işçileri ve Türk işçileri birbirinden ayırıyorlar. Oysa Kürt'ün, Türk'ün, Arap'ın, bütün hakların ekmeği eşit bir şekilde küçülüyor. Buradan Kürdistan'ın bağrından Türk işçi kardeşlerimize sesleniyoruz. İşçilerin ve emekçilerin arasındaki dayanışmayı, halkların arasındaki dayanışmayı ortadan kaldırmaya çalışan bu anlayışa karşı bize düşen en büyük görev dayanışmayı daha çok büyütmektir. Birlikte aç kalıyor, birlikte susuz kalıyorsak birlikte mücadele edeceğiz" diye konuştu.

Miting, Fazıl Demir, Koma Janya ve Babetna'nın sahne almasıyla son buldu.