21 Eylül 2024 Cumartesi

Uluslararası Af Örgütü: İhraçlar hukuki değil

Uluslararası Af Örgütü, OHAL kararnameleri ile ihraç edilen yaklaşık 130 bin kamu emekçisinin süreçlerini ele alan bir rapor yayımladı.
Uluslararası Af Örgütü'nün İstanbul Tophane'deki şubesinde yapılan basın toplantısında "Dönüşü olmayan ihraçlar: Türkiye'de kamuda ihraç edilenler için çözüm yok" adlı rapor yayımladı. OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu'nun kararları ve ihraçlara karşı sunulan hukuk yolları da ele alınan rapora geçilmeden önce Uluslararası Af Örgütü'nden Andrew Gardner söz aldı.
 
GARDNER: İHRAÇLAR KEYFİ
 
Gardner, OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu'nun beklentileri karşılamadığını söyledi. Gardner, idari mahkemelerden de beklentilerin vurgulayarak: "Hiçbir gerekçe olmadan insanlar keyfi bir şekilde ihraç edildi. Komisyon kararları bu ihraçların ne kadar keyfi olduğuna ilişkin açıklık getirdi. Dolayısıyla yenibir çözüm gerekiyor. OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu bir çözüm değil. İdari mahkemelerden de bir beklenti yok. Bazı komisyon kararları oldukça az bir gerekçe gösteriyor. Bylock iddiası, Bank Asya ve bazılarında da çevresel araştırma... Buralardan bir çözüm gözükmüyor. İhraç edilenler herkes işe iade edilmeli."
 
İşten çıkarılmanın somut deliller olmak zorunda olduğuna vurgu yapan Gardner, "OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu'nun Avrupa Komisyonu'nun tavsiyesiyle kuruldu. Hükümet bu komisyondan eminse bir kez daha Venedik Komisyonu'ndan görüş alabilir. Bence Venedik Komisyonu da OHAL Komisyonu'nun etkin bir çözüm olmayacağı kararında olacak. Yetkililerle bu konuda görüştüğümüzde hiç geri adım atacakları görünmüyor. İlk başta ne diyorlarsa aynısını tekrar ediyorlar. Bu sessizlik ile ihraç süreçleri artacak" dedi.
 
Af Örgütü'nün açıkladığı raporda hak ihlalleri şöyle yer aldı:
 
-Anayasa ve Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerde korunan bazı temel hak ve özgürlükleri güvence altına alma yükümlülüğünü askıya alma imkanı verdi.
 
-Ülkedeki insan hakları durumu süratle kötüye gitti.
 
-Keyfi gözaltılar ve istismar edici nitelikteki kovuşturmalar arttı.
 
-En az 203 medya organı kapatıldı, 150'den fazla gazeteci ve medya çalışanı cezaevine konuldu.
 
-İnsan haklarının içinde bulunduğu ortam giderek düşmanca bir hal aldı.
 
-Binlerce dernek, vakıf, sendika ve diğer sivil toplum örgütü kapatıldı.
 
SAYILARLA KAMU SEKTÖRÜNDEKİ İHRAÇLAR
 
Yaklaşık 130 bin kamu çalışanının ihraç edildiği sektörler raporda şöyle verildi:
 
-33 bin 500 öğretmen
 
-7 bin sağlık çalışanı
 
-31 bin 500 polis
 
-6 bin akademisyen
 
-13 bin silahlı kuvvetler mensubu
 
-39 bin diğer kamu çalışanı
 
İhraçların kamu sektöründe neredeyse her alanı etkilediği belirtilen raporda, ihraçların sürebileceğine işaret edildi. Raporda, "OHAL sona ermiş olsa da Türkiye'deki hükümet kitlesel nitelikli bu ihraçlara devam etmeye kararlı görünüyor" ifadeleri yer aldı.
 
KURUL BAĞIMSIZ VE TARAFSIZ OLMALI
 
Raporda Venedik Komisyonu görüşleri de hatırlatıldı ve şunlar da yer aldı: "Böyle bir kurulun esas amacı tüm vakalarda kişiye özgü muamele etmesi olacak. Bu kurulun hukuk kurallarının temel ilkelerine saygılı olması, somut kanıtları incelemesi ve gerekçeli kararlar vermesi gerekecek. Bu kurul bağımsız ve tarafsız olmalı."
 
İhraç edilmiş kişilerin ihraç sürecinde neler yaşadıklarına dair görüşler de raporda yer aldı. İhraç edilen bir öğretmenin girişleri şu şekilde yer aldı: "Düşünün bir sabah uyanmışsınız hem siz hem eşiniz ihraç edilmiş. Yapabileceğiniz başka hiçbir iş yok. Nasıl geçineceğiniz bilmiyorsunuz? İnsanlar size selam vermekten bile çekiniyorlar. Komşularınız size farklı bir gözle bakıyor."
 
Daha önce Maliye Bakanlığı'nda görevli bir memurun ifadesi de şöyle: "İhraç edildikten sonra iş bulmaya çalıştım. Özel sektörde, her yerde iş bulmaya çalıştım ama insanlar sizi işe almaktan çekiniyorlar. Sizinle ilişkilendirilmekten çekiniyorlar. Borçlarımızı ödemekte güçlük çektiğimiz için evimizi satıp, eşimin ailesinin yanına taşınmak zorunda kaldık. Kombi tamiri yapmak için kursa yazıldım ve şimdi kombi tamiri yaparak geçimimi sağlıyorum. Maliye Bakanlığı'nda masa başında çalışırken, şimdi ise kapı kapı gezip insanların evlerinde kombilerini tamir ediyorum. Geçinmekte zorlansak bile yine de şükür ediyoruz çünkü para kazanmanın bir yolunu bulduk ve iki çocuğumuza bakabiliyoruz."
 
Görüşülen başka bir kişi ise ihraç edilen bir akademisyen. Söz konusu akademisyen, komisyondan hala sonuç beklediğini söylüyor: "Komisyon kendisine yapılan başvurularla ilgili olarak karar vermesi için bir zaman sınırı da belirlenmiş değil. İki yıldan daha uzun bir süre önce ihraç edilmiş ya da komisyona bir yıldan önce başvuru yapmış birçok kişi halen komisyondan yanıt bekliyor. Haklarında herhangi bir karar verilmemiş ve başvuruda bulunanların büyük çoğunluğunu teşkil eden başvuru sahipleri ise haklarında ne zaman karar verileceğini bilmiyor."
 
İHRAÇLARA HUKUKİ ERİŞİM SAĞLANMALI
 
Raporun sonuç bölümünde şu ifadeler yer alıyor: "Yaşanan ihraçlar, bu ihraçlara maruz kalanlar ile onların aileleri üzerinde yıkıcı etkiler yaratmaya devam ediyor. OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu görünüşte bu kişilere çözüm için bir başvuru yolu sağlamak amacıyla kuruldu; ancak Komisyon'un prosedürleri ihraç edilenlere etkin bir itirazda bulunma imkanı vermedi ve komisyon zararsız olan fiilleri yasaklı gruplarla 'irtibatlı' olunduğuna dair delil olarak gösteren hükümetin keyfi olarak gerçekleştirdiği ihraçları otomotiv olarak onaylayan bir mekanizmaya dönüştü. Komisyonca itirazlar hakkında olumlu karar verilen kişilere bile tam onarım ve tazminat garantisi yok. Dahası komisyon tarafından verilmesinden sonra bile kişiler hakkında isnat ve delilere ilişkin tüm ayrıntıların verilmiyor oluşu da, itiraz başvuruları reddedilen kamu çalışanlarının idari mahkemeler nezdinde yapacakları bir sonraki itirazı da güçleştiriyor. Uluslararası Af Örgütü, uluslararası topluma Türkiye yetkililerinim böylesi bir değişikliği gerçekleştirme yönünde adımlar atmaması halinde, bu raporda yer verilen kaygıları dile getirme ve yetkililerinden ihraç edilen tüm kamu sektörü çalışanlarının adalet ve onarım da dahil olmak üzere uygun hukuki usule yeterli erişimlerinin sağlanmasını isteme çağrısında bulunuyor."
 
KEYFİ İHRAÇLAR SONLANDIRILMALI
 
Raporda AKP/Saray iktidarına tavsiyeler de yer aldı. Tavsiyeler ise şu şekilde: "İhraç edilen kamu sektöründe çalışanları görevlerine iade edilmelidir. İhraç edilen kamu sektöründe çalışanlarının eski hale iade ve maddi tazminat da dahil olmak üzere tam bir onarıma erişimlerinin sağlanması güvence altına alınmalıdır. Keyfi ihraçlara son verilmelidir" denildi.