21 Eylül 2024 Cumartesi

Türkdoğan: İnsanlar kaybettirilmeye çalışılıyor

Kayıp yakınlarının eyleminde konuşan İHD Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, gazeteci Kaşıkçı cinayetine dikkat çekerek, Türkiye'de cezasızlık politikalarının sürdürülmesiyle yeni cinayetlerin işlendiğini ve insanların kaybettirilmeye çalışıldığını söyledi.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınları, "Kayıplar bulunsun, failler yargılansın" şiarıyla her hafta düzenledikleri oturma eyleminin 506'ncısı gerçekleştirdi.
 
Diyarbakır Valiliği tarafından Koşuyolu Parkı'ndaki İnsan Hakları Anıtı önünde gerçekleştirilmesine izin verilmeyen eylem, İHD Şube binasında yapıldı. Kayıpların fotoğraflarının açıldığı eyleme, kayıp yakınları, İHD Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, İHD Şube üyeleri ve SES Şubesi yönetici ve üyeleri katıldı.
 
Eylemde konuşan İHD Şube Başkanı Abdullah Zeytun, annelerin yürüttüğü mücadelenin mekana ve zamana sığmayacağını belirterek, "Onlar sürekli baskıya, zulme ve işkenceye uğradılar. Bazen yakınları kaybedildi, bazen de cezalandırıldı. Galatasaray Meydanı'nda, Koşuyolu'nda, Cizre'de, Yüksekova'da, Van'da, Batman'da her yerde bu mücadelelerini sürdüler" dedi.
 
'NİYE TÜRKİYE SEÇİLDİ?'
 
İHD Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan ise siyasal iktidarın insan hakları savunucularının binalara hapsettiğini, ancak adalet ve hak arayışlarından vazgeçmeyeceklerini vurgulayarak, "Gazeteci Cemal Kaşıkçı, İstanbul'da Suudi Arabistan Başkonsolosluğu'nda alı konuldu ve dün yapılan bir açıklamayla öldürüldüğü kabul edildi. Aslında zorla kaybetme vakıası gerçekleşti. Niye Türkiye seçildi? İşte burada yer alan bu yüzlerce fotoğraf ve burada yazılanlar niye Türkiye'nin seçildiğini gösteriyor. Eğer bu ülkede cezasızlığı sürdürürseniz, kayıpların akıbetini açıklamazsanız, failleri yargı önüne çıkarmaz ve hesap sormazsanız, işte başka ülkelerin istihbarat servisleri ve ajanları sizin ülkeniz de suç işlemeye devam ederler. Çünkü sizin ülkenizde bu suçlar işlenmeye devam ediyor. Türkiye'de halen özellikle Fethullah Gülen soruşturması kapsamında zorla kaybettirilmeye çalışılan insanların olduğunu biliyor musunuz? Bu pratik halen devam ediyor. Cumartesi Annelerini İstanbul'da bizim şube binamızın önüne sıkıştıran polis, işte bütün dünyanın gözü önünde konsoloslukta bir cinayetin işlenmesine engel olamadı. Çünkü zaten bu pratikle olamazsınız. Herkes için adalet gerekir. Türkiye'nin BM'nin kayıplar sözleşmesine taraf oluncaya kadar bu mücadele sürecek" diye konuştu.
 
NAZIM GÜLMEZ NEREDE?
 
Dersim'in Hozat ilçesine bağlı Taşıtlı köyünde 1994 yılında askerlerce alınan ve kendisinden bir daha haber alınamayan Nazım Gülmez'in hikayesini anlatan İHD Şube Kayıp Komisyonu Üyesi Hasan Yalçın, "Taşıtlı köyünde yaşayan evli ve 9 çocuk babası Nazım Gülmez (61), 15 Ekim 1994 tarihinde Bolu Komando Tugayına bağlı askerler tarafından köye yapılan baskınla Nazım Gülmez'i kendilerine arazide kılavuzluk yapması gerekçesiyle evinden alılar. Zorla götürülen Gülmez'den bir daha haber alınmaz. Gülmez'in eşi Garip Gülmez, olaydan bir ay sonra Hozat'taki binbaşıya eşinin akıbetini sorar. Binbaşı tarafından kendisine şu yanıt verilir: 'Biz onları elimizde bir süre tuttuktan sonra serbest bıraktık, şimdi biz de onu arıyoruz.' İç hukuk yollarından herhangi bir sonuç alamayan Gülmez Ailesi, davayı avukatları aracılığı ile 26 Marta 2016 tarihinde AİHM'e taşıdı. AİHM başvurunun 6 aylık süre sınırına uyulmadığı gerekçesiyle, başvurunun kabul edilemeyeceği bildirilir" diye konuştu.
 
Kayıp yakınları, açıklamaların ardından 5 dakikalık oturma eylemi gerçekleştirdi.