24 Eylül 2024 Salı

TMMOB Diyarbakır: Usulsüz yıkım işlemlerine ilişkin hukuki süreç başlatacağız

Maraş merkezli depremler sonrası Diyarbakır'daki hasarlı binaların yıkım süreçlerinin yönetmeliğe uygun gerçekleştirilmediğini vurgulayan TMMOB Diyarbakır İl Koordinasyon Kurulu, ilgili yetkililer hakkında hukuki süreç başlatacaklarını duyurdu.

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Diyarbakır İl Koordinasyon Kurulu, Maraş merkezli depremler sonrası hasarlı binaların yıkımına ilişkin Mimarlar Odası'nda basın toplantısı düzenledi.

Basın açıklamasını okuyan Çevre Mühendisleri Odası Nujiyan Yıldırım, depremlerde Diyarbakır'ın ciddi hasar gördüğünü belirterek, son verilere göre 152 bin 937 binada hasar tespit çalışması yapıldığını, 22 binanın yıkıldığını, 66 binanın acil yıkılması gerektiğini, 3 bin 252 binanın ağır, 2 bin 828 binanın orta, 32 bin 652 binanın az hasarlı olduğunu aktardı.

Tespitlerin tamamlanmasından sonra Valilik, AFAD, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü, büyükşehir belediyesi ve ilçe belediyeleri koordinasyonunda yıkım kararı verilen binalarla ilgili çalışmaların başlatıldığının duyurulduğunu hatırlatan Yıldırım, depremin ilk gününden bugüne sürecin yönetilemediğini vurguladı.

Yıkım işleminin plansız yapıldığını ve molozların kontrolsüz bir şekilde hafriyat alanına boşaltıldığını belirten Yıldırım, yıkım sırasında yönetmeliğe uyulmadığını dile getirdi. Yıkım çalışmaları sırasında neredeyse her gün çökmeler meydana geldiğini ve aşırı toz oluştuğunu söyleyen Yıldırım, "Bu kontrolsüz ve usulsüz gerçekleştirilen yıkım işlemleri sırasında asbest başta olmak üzere insan sağlığı için zararlı olan birçok tehlikeli yapı malzemesi toz şeklinde etrafa saçılmaktadır. Yıkım esnasında 'kesintisiz sulama' yapılması zorunlu iken sulama araçlarını yıkımda olmadığını görmekteyiz" dedi.

Sahada yaptıkları gözlemlere de değinen Yıldırım, "Geri dönüşümü paraya çevrilebilecek malzemeler dışında başka malzeme sökümü yapılmadığını görmekteyiz. Tüm bunlarla beraber yıkım yapılan alanlarda çevre güvenliğinin alınmaması, iş sağlığı ve güvenliğine uyulmaması alanda çalışan emekçiler başta olmak üzere bütün vatandaşlar için çok ciddi tehlikeler oluşturmaktadır" dedi.

Yaşanan olumsuz tablo karşısında vatandaşların şikayet edebileceği bir muhatap bulamadığını belirten Yıldırım, "Kentteki belediyelere kayyumlar atandığından ve kayyumların halka hesap verebilirlik kaygısı olmadığından dolayı yaşanan mağduriyetler görmezden gelinmektedir" ifadelerini kullandı.

Yıldırım şöyle devam etti: "İlgili odalarımızın yapmış olduğu uyarılar çerçevesinde yıkılan ve yıkılacak binaların birçoğunun eski tarihli binalar olduğu, molozların bertaraf ve taşıma işlemlerinin eğitilmiş personellerce yapılması gerektiği, ayrıca molozların götürüleceği depolama alanlarında saha düzenlemeleri yapılarak, her türlü sızıntı ve çevre kirliliğinin önüne geçilmesi gerektiğini özellikle belirtiyoruz. Gerekli bütün tedbirlerin alınarak yıkımların tamamlanması konusunda yetkilileri uyarıyor, yasal mevzuatlara aykırı davrananlar ve kamu adına denetim sorumluluğu olanlar hakkında görevini yerine getirmemeleri sebebiyle hukuki süreçlerin başlatılacağını kamuoyunun bilgisine sunarız."