24 Eylül 2024 Salı

TKŞ: 19 Temmuz Rojava Devrimi dünya ezilenlerinin umududur

Rojava Devriminin 11. yılında açıklama yapan TKŞ, devrimi can feda savunanların izinden mücadeleyi yürüteceklerini kaydetti. TKŞ, "ojava devrimi, yeni devrimlerin deniz feneri olmaya devam edecek. İşçiler, emekçiler, ezilen halklar ve kadınlar kazanacak" dedi.

Devrimci Komünist Hareket (TKŞ), Rojava Devriminin 11. yılına ilişkin açıklama yaptı. 19 Temmuz 2012 yılında Kobanê'de ilan edilen Rojava kadın devriminin tüm ezilen halkların, kadınların, gençlerin, işçi ve emekçilerin umudu olmaya devam ettiğini kaydetti ve dünya halklarının Rojava Devrimini kutladı.

TKŞ'nin açıklamasında şu ifadeler yer aldı: "Kapitalist ideologlar, 20 yüzyılın son çeyreğinde ‘devrimler çağının sona erdiğini' ilan etmişti. Ancak tarih, ezen ve ezilen çelişkisi sürdüğü müddetçe devrimlerin sona ermeyeceğini gösterdi. Tunus'ta 2011 yılında başlayan eylemler, Kuzey Afrika ve Ortadoğu ülkelerini saran Arap halk ayaklanmalarını tetikledi. Halkın diktatöre karşı isyanı, bölge devriminin ateşini harladı. Suriye'de ise Esad ailesinin yönetimindeki BAAS rejimi diktatörlüğüne karşı da halk eylemleri başladı. Ayaklanma tüm Suriye kentlerine yayılırken, emperyalistler ve bölge devletlerin müdahalesi ile gerici bir iç savaş başladı.

'BİNLERCE KADIN DEVRİMİN FEDAİLERİ OLARAK ÖLÜMSÜZLEŞTİ'
"Rojava topraklarında mücadele deneyimine sahip Kürt halkımız, bu süreci bir devrime dönüştürdü. Silahlanarak topraklarını savundu, ulusal özgürlüğüne kavuştu. Kürt halkının başlattığı devrime, bölgede bulunan Süryani, Asuri, Türkmen, Ermeni ve Arap halkları da katıldı. Özgür ve gönüllü birliktelikle bölgedeki tüm halkları ve inançları kapsayan halkçı, demokratik bir sistem geliştirildi. Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi büyük bedeller ödenerek inşa edildi. Rojava Devrimi, kendini aynı zamanda bir kadın devrimi olarak da var etti. Kadınlar, özgürlükleri için YPJ bayrağı altında bir araya geldi. Bu adım, devrimimizin kadın rengini almasında önemli bir rol oynadı. Kadınlar başından itibaren devrimin inşası ve savunmasında her aşamada yerlerini aldı. Büyük kahramanlıklar sergiledi. Barin Kobanê, Sarya Özgür, Avaşin Tekoşin Güneş, Hevrîn Xelef, Zehra Berkel, Jiyan Tolhildan ve Lîman Şiwêş gibi binlerce kadın, devrimin fedaileri olarak ölümsüzleştiler.

"Türk devletinin beslediği DAİŞ çetesine karşı Kobanê direnişi ile adını tarihe yazdıran Rojava devrimi, aynı zamanda tüm dünyadan ezilenlerin dayanışmasına da tanık oldu. Farklı ülkelerden yüzlerce kişi devrime dokunmak ve savunmak için savaş mevzilerinde yer aldı, inşa çalışmalarına katıldı. Onlarca enternasyonalist savaşçı devrimi savunmak için canlarını feda etti. Türkiye-Kuzey Kürdistan'dan yola çıkarak Suruç'a gelen sosyalist gençler de 'Beraber savunduk, beraber inşa edeceğiz' kampanyaları ile devrimin yaralarını sarmak istediler. Suruç'ta DAİŞ-AKP ortaklığıyla gerçekleştirilen saldırıda katledilen 33 düş yolcusu, Rojava devriminin şehitleridir.

'YENİ LOZANLARA İZİN VERMEYECEĞİZ'
"Kürdistan toprakları, 100 yıl önce imzalanan Lozan Antlaşması ile dört parçaya bölündü ve her parça sömürgeleştirildi. Devrimimizin 11. yılında Kürdistan'ın küçük parçasında halklarımızın sürdürdüğü Rojava Devrimi, emperyalistler ve gerici bölge devletlerinin yeni anlaşmalarıyla yok edilmek isteniyor. Halkçı, demokratik ve kadın özgürlükçü devrim, sömürgecilerin ve emperyalistlerin gerici politikalarına karşı bir direniş odağı olarak gelişiyor. Ortadoğu halklarına özgürlüğün yolunu gösteriyor.

"Kürt halkımızın kazanımlarını yok etmek ve bölge halklarının eşit-gönüllü birliğini tasfiye etmek isteyen sömürgeciler, devrime karşı yeni savaş planları hazırlıyor. Sömürgeci faşist Türk devleti, DAİŞ eliyle yapamadığını, kendisi devrim topraklarımıza saldırarak gerçekleştirmek istiyor. NATO ülkeleriyle Rojava devrimine karşı pazarlıklar yapıyor. Efrîn, Serêkaniyê ve Gire Spî'yi işgal eden faşist Türk devleti, bölgenin demografik yapısını değiştirmek istiyor. İşgal edilen kentlerimizde, kadınlar başta olmak üzere halklarımıza karşı dünyanın gözleri önünde insanlık suçları işleniyor. Uluslararası kuruluşlar ise Türk devletinin saldırılarını sessizlik politikasıyla onaylıyor.

"Emperyalistler ve gerici bölge devletleri, Rojava devriminin Ortadoğu'ya yayılmasından korkuyor. Tüm dünya halklarına umut taşıyan devrimimiz, onlar için bir tehdit olarak görülüyor. İşte bu nedenle devrimimizi ekonomik abluka altına almayı, tasfiye etmek için Kürt düşmanı faşist şef Erdoğan'ın işgal saldırılarına göz yummayı tercih ediyorlar. Rojava devrim güçleri, tüm saldırılara karşı silahlı halk direnişini büyüterek karşı koyacak güç ve iradeye sahiptir. Xebat Derik, Arin Mirxan, Sosîn Birhat, Ferhat Erebo, Zilan Destan, Baran Serhed ve Ehmed Şoreş gibi binlerce şehidin yolunu takip eden savaşçılarımız, devrimi korumak için kanlarının son damlasına, silahlarının son mermisine kadar savaşmaya kararlıdır.

'EMPERYALİSTLERE KARŞI MÜCADELEYİ ORTAKLAŞTIRACAĞIZ'
"Bedel ödemekten geri durmayan ve hayata dört elle sarılan gazilerimizin mücadele azmi ve iradesiyle, Rojava devrimimizi yaşatmak için tüm enerjimizle direneceğiz. Şehitlerimizin yolundan yürüyerek devrimimizi savunmak ve sosyalizme ilerletmek için durmadan, var gücümüzle mücadele etmeye devam edeceğiz. Halklarımızın, kadınların ve gençlerin örgütlü gücüyle işgalcilere geçit vermeyeceğiz. İşgal edilmiş topraklarımızı yeniden özgürleştireceğiz. Rojava devriminin kapısını araladığı Ortadoğu bölge devrimini örgütlemek için halklarımızın sömürgecilere ve emperyalistlere karşı mücadelesini ortaklaştıracağız.

19 Temmuz Rojava devrimimizin 11. yıldönümü, başta şehit ve gazi ailelerimiz olmak üzere, tüm emeği ve canıyla devrimi var edenlere, Kürt, Arap, Süryani, Asuri, Ermeni ve tüm bölge halklarımıza, kadınlara, Ortadoğu ve dünya ezilenlerine kutlu olsun. Rojava devrimi, yeni devrimlerin deniz feneri olmaya devam edecek. İşçiler, emekçiler, ezilen halklar ve kadınlar kazanacak. Emperyalistler, sömürgeciler ve kadın düşmanları kaybedecek. 11. yılında yaşasın Rojava kadın devrimimiz."