21 Eylül 2024 Cumartesi

Tecrit ve baskılar IPU toplantısında gündeme geldi

Katar'ın başkenti Doha'da 5-10 Nisan tarihleri arasında toplanan Parlamentolararası Birlik'in (IPU- BM Parlamentosu) gündemine bir kez daha Türkiye'deki demokratik muhalefete yönelik baskılar geldi.
Katar'ın başkenti Doha'da 5-10 Nisan tarihleri arasında toplanan Parlamentolararası Birlik'in (IPU- BM Parlamentosu) gündemine bir kez daha Türkiye'deki demokratik muhalefete yönelik baskılar geldi. Hem Parlamenterlerin İnsan Hakları Komitesi hem de genel kurulda HDP milletvekillerine yönelik tutuklama ve baskılar tartışıldı.
 
Komite ve genel kurulda söz alan IPU üyesi Diyarbakır Milletvekili Hişyar Özsoy tutuklamaların keyfi olduğunu ifade ederek, AİHM, Venedik Komisyonu, AKPM, AB ve diğer uluslararası kurumların da benzer görüşte olduğunu örnekleriyle dile getirdi.
 
AÇLIK GREVİ IPU TOPLANTISI GÜNDEMİNE GELDİ
 
Tartışmanın devamında Leyla Güven'in başlattığı açlık grevleri ve Sayın Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit politikası gündeme geldi. Söz alan Avrupalı bazı vekiller de tecridin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine aykırı olduğunu, konu hakkında CPT ve AKPM'nin kararları bulunduğuna işaret ederek, tecridin bir an önce sonlandırılması istedi. HDP Onursal Başkanı Ertuğrul Kürkçü'nün yolladığı görüntülü bir mesaj da tartışma esnasında genel kurula izletildi.
 
TÜRK DELEGASYONU SALONU TERK ETTİ
 
Söz alan Türk delegasyon başkanı AKP'li Ravza Kavakçı Kan, IPU Genel Kurulunda terör propagandası yapıldığını savunarak diğer heyet üyeleri ile birlikte genel kurulu terk etti. 
 
IPU HEYETİ HAZİRAN AYINDA TÜRKİYE'YE GELİYOR
 
IPU Başkanı Türk delegasyon başkanı ile bir görüşme yaptıklarını, uzun zamandır ısrarla talep ettikleri Türkiye'yi ziyaret programının kabul edildiğini ifade etti. Haziran ayında Türkiye'ye gelip tutuklu vekiller hakkında değişik siyasi parti, hükümet temsilcileri ve yargı makamları ile görüşmek isteyen IPU heyetine cezaevindeki milletvekillerini ziyaret için izin verilip verilmeyeceği henüz belli değil. IPU da, AKPM gibi, HDP milletvekilleri tutuklandıktan bu yana ısrarla cezaevlerini ziyaret etmek istediğini bildirmiş; ancak olumlu bir cevap alamamıştı.
 
RAPORTÖR: SUÇLAMALAR HUKUKİ DEĞİL SİYASİ
 
IPU tarafından atanan bir raportör düzenli olarak HDP önceki dönem Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ'ın duruşmalarını takip ediyor. Selahattin Demirtaş'ın bir duruşmasını takip eden raportör, 30 sayfalık gözlem raporunu da IPU genel kuruluna sundu. Raporda, HDP milletvekillerine yönelik davaların hukuki değil siyasi olduğu, adil bir yargılanmanın olmadığı, suçlamaların terörizm ile ilgili değil, HDP'nin farklı bir siyasi program ve ajandası olduğu için yapıldığını, meselenin terörizm değil hükûmetin politikalarına eleştirel düşüncelerini ifade edilmesi olduğu net kelimeler ile belirtildi.
 
KARAR TASARISI GENEL KURULDA KABUL EDİLDİ
 
Tartışmanın sonunda Türkiye'deki milletvekilleri üzerindeki baskılara dair bir karar tasarısı genel kurul tarafından kabul edildi. Tasarıda şu ifadelere yer verildi:
"Komite, özellikle de mahkeme kararlarından görüldüğü üzere HDP parlamenterlerinin temel olarak eleştirel açıklamalar yapmak, tweet atmak, toplantı ve protestolara katılmak, örgütlemek veya çağrı yapmak; PKK ile Türk Hükümeti arasında 2013-2015 arasındaki barış sürecinin bir parçası olarak arabuluculuk yapmak, siyasi özerkliği savunmak ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Güneydoğu Anadolu'daki mevcut çatışmaya ilişkin politikalarını eleştirmek (bu bağlamda Türk güvenlik güçlerinin işlediği suçları kınamak dahil) gibi parlamentodaki görevleri ve parti programının gereği siyasi faaliyetlerinden dolayı suçlandıklarından ve mahkum edildiklerinden derin endişe duymaktadır."