21 Eylül 2024 Cumartesi

Sosyalistler: Devrimci tutsakları faşizmin eline bırakmayacağız

Sosyalistlere yönelik gözaltı saldırılarına İHD İzmir Şubesinde tepki gösterildi. Devrimci tutsakları faşizmin eline teslim etmeyeceklerini, tutsaklarla dayanışmayı ve onların mücadelesini sürdüreceklerini kaydeden ESP ve SGDF üyeleri, saldırılara karşı birlikte mücadelenin önemine dikkat çekti. 

Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) ve Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu'na (SGDF) yönelik gözaltı ve tutuklama saldırıları sürüyor. Mart ayında en az beş gözaltı saldırısıyla karşı karşıya kalan ESP ve SGDF'ye, son olarak 19 Mart sabahı İzmir merkezli bir soruşturma kapsamında ev baskınları gerçekleşti. 

ESP Eş Genel Başkan Yardımcısı Ebru Yiğit, ESP Parti Meclisi üyelerinden Hıdır Ali Kılıç, Birkan Polat ve Özgür Genç Kadın (ÖGK) Merkezi Koordinasyon üyesi Sinem Çelebi gözaltına alındı. 

Gözaltı saldırılarına ilişkin ESP Eş Genel Başkanı Şahin Tümüklü, DEM Parti İzmir Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkan adayı Akın Birdal, Barış Anneleri'nin katılımıyla İnsan Hakları Derneği (iHD) İzmir Şubesinde basın toplantısı düzenlendi.

TÜMÜKLÜ: MÜCADELEYİ TASFİYE ETMEYE ÇALIŞIYORLAR
İlk olarak söz alan Tümüklü, son bir ayda beş operasyonun konusu olduklarını hatırlattı. Yalnızca ESP'nin hedef alınmadığını, birçok kesime yönelik operasyonlara da konu edildiklerini dile getiren Tümüklü, "Operasyonun kapsamına ve içeriğine bakıldığında; faşist rejimin ve onun siyasi polisinin hedefini anlamış oluyoruz. Son beş operasyonun temel gündemi devrimci, siyasi tutsaklarla örgütsel ilişki kurmak. Onlara para yatırmak, onların görüşüne gitmek, onlara mektup yazmak ve onların mahkemelerine katılmak. Aslında bununla şunu yapmaya çalışıyorlar, 24 yıldan fazladır Öcalan üzerinde ağırlaştırılmış bir tecrit politikası var ve bu tecrit politikasını bütün hapishanelere, toplumun dışarıda mücadele eden bütün kesimlerine dönük yaygınlaştırmaya ve derinleştirmeye çalışıyorlar. Bununla da faşist şeflik rejimi esaslı bir biçimde örgütlü mücadele yürüten, faşist rejimle uzlaşmayan, ona karşı mücadele örgütlemeye çalışan, Kürt özgürlük mücadelesinin yanında yer alan; Alevilerin, gençlerin, kadınların, LGBTİ+'ların yanında yer alan herkesi hedef haline getiriyor. Ve o mücadeleyi tasfiye etmeye, kuşatmaya çalışıyor" dedi. 

Bu tasfiyeci kuşatmanın en temel halkasının hapishanelerde açlık grevi direnişiyle tecride yanıt vermeye, örgütlü mücadeleyi sürdürmeye, büyütmeye çalışan devrimci tutsaklar olduğunu dile getiren Tümüklü, bu nedenle de devrimci tutsakların hedef alınmak istendiğini kaydetti. "Devrimci sosyalistler olarak dün Eskişehir'de bugün İzmir'den mücadelimizle, pratikte sokakta söylediğimizi tekrar ediyoruz. Siyasi tutsakları, devrimci tutsakları sahiplenmeye, onların mücadelesini büyütmeye devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.

'DEVRİMCİ TUTSAKLARI SAHİPLENMEYE DEVAM EDECEĞİZ'
Bu zamana kadar yanlarında olan, devrimci dayanışmayı yükseltenlere teşekkür eden Tümüklü, sözlerini şöyle südürdü: "Faşist saray rejimi içinde bulunduğu süreci yönetmek, kendi kudretini, kendi geleceğini garanti altına almak için mücadele edenleri tasfiye etmeye çalışıyor. Bunların başında Kürt özgürlük mücadelesi ve devrimci sosyalistler ve örgütlü yapılar var. Buradan çağrımız olacak, dün de operasyon yapıyorlardı biz sokakta pratiğimizle, mücadelemizle yanıt veriyorduk. Bugün de aynısını söylüyoruz. Bu mücadeleyi inatla, kararlılıkla, cesaretle sürdürenler var. Tabii ki bugün hapishanelerden vazgeçmeyen, inatla mücadeleyi büyüten devrimci tutsakları her durumda sahiplenmeye, onların mücadelesini büyütmeye, dışarıda sesini büyütmeye devam edeceğiz. Devrimci tutsaklara dönük tasfiyeci kuşatmaya karşı tüm ezilenleri, emekçileri, siyasi tutsakları sahiplenmeye çağırıyoruz. Yanlarında yer almak gerekiyor. Bu çağrı bu sorumluluğu daha fazla büyütme çağrısıdır. Mahkeme salonlarında, sokaklarda siyasi tutsakları sahiplenmeye, mücadelelerini sahiplenmeye, örgütlenmeye devam edeceğiz."

KAYACI: TÜM HESAPLARIMIZ, TELEFON KONUŞMALARIMIZ TAKİP EDİLMİŞ
27 Şubat sabahı İstanbul'daki evinden gözaltına alınarak İzmir'e getirilen ve devrimci tutsaklarla dayanıştığı için tutuklanan, 19 Mart'ta tahliye edilen Birleşik İşçi Hareketi (BİH) Dönem Sözcüsü Meliha Kayacı söz aldı. Aliağa Şakran Hapishanesindeki tutsakların selamını ileten Kayacı, mücadele edenlere yönelik komplovari bir süreç yaşandığını kaydetti. Kendisiyle birlikte gözaltına alınan ve tutuklananların tutsak yakınlarına para yatırdıklarını, tutsak çocuğunun görüşüne gittiğini, suçlama gerekçesi olarak bunların gösterildiğinin altını çizen Kayacı, "Kaç para, ya da kaç hesap olduğu önemli değil. Bütün hesaplarımızın hareketlerinin takip edildiğini öğrendik. Telefon görüşmelerimiz takip edilmiş. Örneğin vasim olan Kerim Altınmakas'ı aramışım ya da ESP Eş Genel Başkanı Şahin Tümüklü'yü aramışım. 'Niye konuştunuz, tanıyor musun, ne konuştunuz' diye soruldu. Özel hayatın gizliliğinin ihlali, iletimiş hakkımızın engellenmesi" ifadelerini kullandı.

'TUTSAK YOLDAŞLARIMIZI FAŞİZMİN ELİNE TESLİM ETMEYECECEĞİZ'
Dışarıdaki artan bu tecrit hali göz önünde bulundurulduğunda dahi tutsaklara yönelik hak ihlallerinin ve tecrit işkencesinin daha da derinleştiğinin anlaşılacağının altını çizen Kayacı, "Biz bugüne kadar tutsak yoldaşlarımızı hiçbir şekilde faşizmin eline teslim etmedik. Bundan sonra da etmeyeceğiz. Toplumsal muhalefeti zapturapt altına almak istemelerine, komplovari yöntemleri karşısında durmaya devam edeceğiz. İçerisi, dışarısı fark etmeksizin faşizme karşı mücadeleyi yükselteceğiz" vurgusu yaptı. 

BİRDAL: MÜCADELE EDENLERİ BASKILAMAYA ÇALIŞIYORLAR
DEM Parti İzmir Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkan adayı Akın Birdal da iktidarın kendisine karşı olan, itiraz eden mücadele edenleri, gazetecileri saldırılarla baskılamaya çalıştığını dile getirdi. Mezopotamya Ajansı ve ajansımız ETHA'ya yönelik saldırıları hatırlatan Birdal, "Onlar bizim sesimiz, sözümüz. Bu saldırılar rastlantı değil. Sadece basın özgürlüğü değil bizim de halklarla buluşmamız, bilgi almamız engelleniyor. Seçim sürecinde bu daha da artıyor" dedi. Birdal, bu saldırılara karşı sosyalistlerin, Kürtlerin, devrimcilerin birlikte mücadele yürütmesi gerektiğini söyledi. 

ALTAN: HER GÖZALTIYI KENDİMİZEYMİŞ GİBİ KABUL ETMELİYİZ
İHD İzmir Şube Yönetecilerinden Bahadır Altan da son günlerde hızlanan bu saldırıların hangi kesimlere yapıldığına iyi bakmak gerektiğini belirtti. Altan, "Bir sürü komplo teorisi ortalıkta dolaşıyor. AKP ile DEM Parti anlaştı vs gibi dedikoduları yayanlar, kimlere AKP-MHP faşist diktatörlüğünün baskı yaptığına bir baksın. Sıranın kendine geleceğini anlamaları gereken bir örnek var ortada. Sırf tutsaklara para yatırdıkları, onlarla dayanıştıkları için insanların gözaltına alınmasının hukuksuzluğu birkaç gün sonra çoğu mahkemeden geri dönmesinden anlaşıyor. Mücadele eden insanlara yapılan baskıyı, gözaltıyı kendilerine yapılmış gibi almadıkları sürece kendilerine de sıra gelecek. Demokrasi sadece seçimden ibaret değil. İnsan hakları ihlalleri başkasına yapıldığında sessiz kalanlar, yarın kendilerine yöneldiğinde bu baskılar yanlarında kimseyi bulamayacaklar. O yüzden çok kıymetlidir. Her gözaltıyı bize yapılmış gibi kabul etmemiz ve tepki göstermemiz gereken birhukuksuzluk, ihlaldir. Biz İHD olarak bu hukuksuzluğun karşısında mücadeleye hazırız ve dayanışma içinde olacağız" diye kaydetti.