24 Eylül 2024 Salı

SKB: 33'lerin düşlerine sahip çık!

Suruç için adalet mücadelesinin yalnızca gençlik örgütlerinin, Suruç aileleri, tanıkları ve yaralılarının olmadığının altını çizen SKB, "Suruç katliamının 8. yılında Suruç'ta ölümsüzleşen yoldaşlarımızı anıyoruz. Mücadelelerini, özlemlerini ve düşlerini sahipleniyoruz" dedi.

Sosyalist Kadınlar Birliği (SKB), Suruç katliamının 8. yılında yaptığı açıklama ile 33 düş yolcularına sahip çıkmaya çağırdı.

'ONLAR YENİ BİR YAŞAMI İNŞA ETMEK İÇİN VARDILAR SURUÇ'A'
Açıklamada şu ifadeler yer aldı: "Onlar, 2015'in Temmuz sıcağında, yüreklerindeki devrim ateşini, özgür yarınları kurmak için mücadele edenlerin yanına taşımak için çıktılar yola… 8 yıl önce bugün gençler, SGDF'nin çağrısıyla Kobanê'ye gitmek için yola çıktılar. Aylarca IŞİD saldırılarına direnenlerle dayanışmak, ağzından salyalar akarak 'Kobanê düştü, düşecek!' diyenlere inat, halkların kardeşliğini yükseltmek, çocuklarla, kadınlarla, yeni bir yaşamı inşa edenlerle buluşmak için vardılar Suruç'a. Hedefleri oradan Kobanê'ye geçmekti… Ama olmadı. Faşizm barbarlığını, zulüm ve ölüm kusan yüzünü tüm pervasızlığıyla bir kez daha gösterdi. Suruç'taki basın toplantısı sırasında IŞİD'li bombacının intihar saldırısıyla, 33 yoldaşımız ölümsüzleşti, onlarcası yaralandı.

'ADALET SOKAKTA OMUZ OMUZA ALINACAK'
"Suruç katliamının üzerinden 8 yıl geçti. Ama adalet hala sağlanmadı. Göstermelik mahkemelerde IŞİD'li sanıklar ya hiçbir ceza almadan ya da mükafat sayılacak sözde cezalarla salıverildi. Biz elbette biliyoruz IŞİD-AKP hükümetinin aynı hamurdan olduğunu… Onların bize adalet sağlamayacağını biliyoruz. Yaşam hakkı ve özgürlüğün ancak sokakta ve omuz omuza durarak alınacağını biliyoruz.

'DEVLETİN SURUÇ KATLİAMININ SORUMLUSU OLDUĞUNU KANITLADILAR'
"8 yıldır, Suruçlu Aileler, SGDF'li gençler, adalet aramaya, Suruç katliamının gerçek faillerinin yargılanması, saklanmaya çalışılan gerçeklerin açığa çıkması için mücadele ediyorlar. Mahkemelerde hesap soruyorlar, sokaklara çıkıyorlar, adalet arayışlarını her ortamda dile getirmekten, polis ablukasıyla kuşatılmaktan, işkence ile gözaltına alınıp, tutuklanmaktan korkmuyorlar. Bu sene de Türkiye'nin farklı şehirlerinde Suruç'un hesabını soran, adalet arayan gençlere, ailelere devlet saldırdı. İŞİD'in işbirlikçisi, Suruç katliamının sorumlusu olduğunu kanıtladı.

'BU HEPİMİZİN MÜCADELESİ'
"Ancak bu mücadele hepimizin mücadelesi… Seçimlerden önce ve sonra gittikçe pervasızlaşan; işçi, emekçileri zam ve vergi olarak ezen, öğrencileri ve gençleri yarınsız, baskıcı bir geleceğe mahkum eden, sokakta hakkını arayana jop ve işkence olarak görünen, oğlunu, kardeşini, sevdiğini aramaktan vazgeçmeyen Cumartesi Annelerini her hafta gözaltına alan, kadına şiddeti ve tacizi normalleştiren, LGBT+ bireyleri yok sayan bu faşist sisteme karşı mücadele etmek hepimizin görevi. Suruç'un katillerini koruyan devlet ile Soma'da yerdeki emekçiyi tekmeleyen aynı devlet. Mahkeme kararıyla Suruç katliamında parmağı olan IŞİD'liyi salan devletle, kız çocuklarına eğitimi peyderpey yasaklamayı hedefleyen aynı devlet…

'SURUÇ'TA ÖLÜMSÜZLEŞEN YOLDAŞLARIMIZI ARIYORUZ'
"İşte bu yüzden 'Suruç için adalet herkes için adalet' diyoruz. Biliyoruz ki tek başına kurtuluş yok. Özgür yarınlara dair düşlerimizi ancak ortak mücadeleyle gerçekleştirebiliriz. Bu yüzden 'Suruç'a sahip çık, unutma, unutturma' diyoruz. Suruç katliamının 8. yılında Suruç'ta ölümsüzleşen yoldaşlarımızı anıyoruz. Mücadelelerini, özlemlerini ve düşlerini sahipleniyoruz. 33'ler hep bizimle, bilincimizde, öfkemizde, yarınlara olan inancımızda… Suruç'u unutma, unutturma! Suruç için adalet, herkes için adalet!"