24 Eylül 2024 Salı

Sığınmacılar zorla sınır dışı ettiriliyor

İnsan Hakları Derneği ve Birlikte Yaşamak İstiyoruz İnisiyatifi, "Sınır dışı uygulamalarına ve mültecilere yönelik hak ihlallerine son verilsin" talebi ile bir açıklama yaptı.

İstanbul Valiliği'nin, kaydı İstanbul dışında olan göçmenlerin kayıtlı oldukları illere geri dönmesi yönündeki kararının mühleti 30 Ekim'de doldu. Konuya ilişkin yapılan basın toplantısına HDP Milletvekilleri Züleyha Gülüm ve Oya Ersoy katıldı.

İHD İstanbul Şubesi Başkanı Gülseren Yoleri, kararın alındığı Temmuz ayından bu yana zorla gönderilmeyi içeren ve yaşam hakkının ihlal edildiği uygulamaların yaşandığını belirtti. Suriyeli sığınmacılar arasında kayıp vakalarının olduğunu da bildiren Yoleri, bir insanlık trajedisinin yaşandığını söyledi.

HDP milletvekili Gülüm de, zaten çok zor şartlarda çalışmak zorunda kalan insanların İstanbul'dan gönderilmesini eleştirdi. Gülüm, mülteciler için AB'den alınan fonların bu yönde kullanılmadığı ifade ederken özellikle yerel yönetimlerden mülteciler için yaşanabilir bir İstanbul talep ettiklerini belirtti.

Oya Ersoy ise insanca yaşama koşullarının sağlanması ve sığınmacıların 'yaşama entegrasyonu'nun sağlanması gerektiğine vurgu yaptı. Sığınmacıların politikacılar tarafından pazarlık konusu yapılmasını da eleştiren Ersoy, ayrıca milliyetçi histerinin kışkırtılması ile Türkiye'de mültecilere bakışın değiştiğine dikkat çekti.

Basın toplantısında dört aydır yaşanan hak ihlallerine yer verilen rapor basınla paylaşıldı. Buna göre, Türkiye’de halen, 3.674.588’ü Suriye’li olmak üzere kayıtlı 4 milyon sığınmacı var. 12 Temmuz’dan bu yana 364.663 Suriye’li göçmen halen savaşın devam ettiği Suriye’ye geri gönderildi.

İstanbul'da kolluk güçleri tarafından günde ortalama 1000 kayıtsız göçmen tespit ediliyor. Sadece Bab al Hawa sınır kapısından Ağustos ayında 8901, Temmuz’da 6160, Haziran’da ise 4370 Suriyeli sınır dışı edilmiş.

4 milyon sığınmacıdan sadece 65 bininin çalışma izni var. 2019 yılı içinde 91 göçmen/mülteci işçi iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi.

Kurumlar konuya ilişkin şu talepleri sıraladı:

-Kolluk kuvvetlerinin, göçmenlere yönelik, ev baskınları, kimlik kontrolü, alıkoyma, zorla ‘Gönüllü Geri Dönüş Belgesi’ imzalatma, sınır dışı uygulamaları ve kötü muamele derhal sonlandırılmalıdır.

-Göçmenleri kriminalize eden, suçlayıcı, damgalayıcı ve ötekileştirici her türlü söylem ve uygulamaya son verilmelidir.

-Sınır dışı edilenlerin hızla Türkiye’ye tekrar yasal yollardan girişleri sağlanmalıdır.

-Göçmenlere seçtikleri şehirlerde kayıt yaptırma hakkı ve koşulsuz seyahat özgürlüğü sağlanmalıdır.

-Farklı illerde ikamet eden aile fertlerinin istedikleri illerde birleşimi sağlanmalıdır.

-İdari gözetim uygulamasına son verilmelidir.

-Geri gönderme merkezlerindeki insan hakları ihlalleri derhal son bulmalıdır, geri gönderme merkezlerinin kapatılması için çalışmalara başlanmalıdır.

-Türkiye, Cenevre Mülteci Sözleşmesi'ne koyduğu sınırlamayı kaldırmalı, zulümden kaçan herkese mültecilik statüsü tanımalıdır.

-Mültecileri Türkiye’ye hapseden AB-Türkiye arasındaki Geri Kabul Anlaşması iptal edilmelidir. Kimse nedensiz göçmez, bütün sınırlar açılmalıdır.