22 Eylül 2024 Pazar

Şekarî'nin idamı sonrası İran halkı sokaklarda

İran'da aylardır süren halk ayaklanması, ayaklanmaya katılan Mohsen Şekarî'nin idam edilmesi sonrası yeniden yoğunlaştı, halk ülke çapında sokaklara dökülerek mücadele çağrısı yaptı.

İran'da Jîna Mahsa Amini'nin ahlak polisleri tarafından katledilmesi sonrası patlak veren halk ayaklanması, faşist molla rejimin tüm saldırı ve katliamlarına rağmen devam ediyor. Son olarak ayaklanmalara bağlı ilk idam cezasının infazının ardından, halk yine Rojhilat ve İran kentlerinde sokaklardaydı.

Rojhilat'ın Sine, Seqiz, Diwandere, Mahabad, Urmiye, Kirmanşan, Şabat, Merivan'ın da aralarında bulunduğu çok sayıda kentte sokaklarda direnmeye devam eden halk, hükümet binalarını ateşe verdi. "Molla rejimine ölüm" ve "Jin, jiyan, azadî" sloganlarını yükselten halk, pek çok noktada rejim güçleriyle çatıştı.

Başkent Tahran'ın yanı sıra Sistan, Belucistan, Meşhed, İsfahan, Şiraz, Ahmuz, Kerman, Mezanderan, Reşt, Tebriz, Sari, Kum, Kazvanu'nun da aralarında bulunduğu çok sayıda kentte de Mohsen Şekarî'nin idam edilmesi sonrası halk sokaklara çıktı. "Mohsen'imizi bizden aldılar ve cesedini geri verdiler" diyen halk, mücadeleyi büyütme çağrısı yaptı. Rejim güçleri halka saldırırken, halk kurdukları barikatları ateşe vererek direndi.

Af Örgütü, Birleşmiş Milletler ve çok sayıda uluslararası örgüt, idam cezasını kınayarak İran rejimine halka dönük saldırılarını durdurması çağrısı yaptı.

İran İnsan Hakları örgütüne göre; ayaklanmada en az 458 kişi katledildi. Eylemlerde tutuklanan binlerce insan arasında idam riski altında olan çok sayıda kişi de var.

KÜRT MÜZİSYEN SAMAN YASİN İDAM EDİLMEK İSTENİYOR
Yargı Sözcüsü Mesud Setayişi, 6 Aralık'ta IRNA'ya yaptığı açıklamada 7 kişi hakkında idam kararı verildiğini açıklamıştı. Şekarî'nin idam edilmesinin ardından hakkında idam kararı verilen Kürt müzisyen Saman Yasin'in de idam edilmesinden endişe ediliyor. Racayî Şehr Hapishanesinde hücrede tutulan Yasin, avukatlarıyla görüştürülmedi.

Saman Yasin, Tahran'da 2 Ekim'de evine yapılan baskın sonucu gözaltına alındı. Gözaltında üç gün boyunca üstü açık soğuk bir yerde tutulan, aralıksız şiddete maruz kalan ve yüksek bir yerden atılan Yasin'in verdiği ifade idam kararına gerekçe yapıldı.

"Allah'a düşmanlık" ve "ülkenin güvenliğine karşı hareket etmek amacıyla toplanma ve gizli anlaşma" iddialarıyla yargılanan Yasin, ailesi ve avukatlarıyla görüştürülmemesi üzerine tutsak edildiği hapishanede açlık grevi eylemine başladı. Eylemin ikinci günü hapishane idaresi, Saman Yasin'i ailesiyle görüştürdü.

Uzun süre Evin Hapishanesinde tutulan Saman Yasin, Racayî Şehr Hapishanesine sürgün sevk edilerek tek kişilik hücrede tutulmaya başlandı. Saman Yasin'in annesi sosyal medyada paylaştığı videoda, herkese çağrıda bulunarak oğlunu idamdan kurtarmalarını istedi. Anne, "Ben Saman Seyidi'nin annesiyim. Sizler onu Saman Yasin olarak tanıyorsunuz. Oğluma idam cezası verildi. Avukat hakkı tanınmadı. Sizlere, insan hakları örgütlerine, herkese çağrımdır: Oğluma kavuşmama yardım edin. Dünyanın neresinde bir çöp tenekesi için öldürülen bir insan gördünüz? Oğlum idam edilmesin" çağrısında bulundu.

EYLEME KATILANLAR HAKKINDA İDAM KARARLARI VERİLİYOR
Ali Moazzami Goudarzî, Muhammed Biroqanî ve doktor Hemîd Qarahesenlu hakkında da idam cezası verildiği öğrenilirken, 3 Kasım'da Karac-Kazvin Karayolunu trafiğe kapatan kitleye yönelik saldırıda polis (Besic) Ruhullah Acmaîn'i öldürdüğü iddiasıyla gözaltına alınan 16 kişiden 5'i hakkında da idam cezası verildi. 18 yaşından küçük üç çocuğun da aralarında bulunduğu 11 kişiye de 25 yıla kadar ağır hapis cezaları verildi.