Sağlık emekçilerinden maaş promosyonları ve servis hakları için açıklama
Maaş promosyonlarında enflasyon farkını isteyen ve servis haklarından vazgeçmeyeceklerini kaydeden sağlık emekçileri Çapa'da bulunan İstanbul Tıp Fakültesi önünde yaptıkları açıklamada, iktidara "kamudaki şatafatı kaldırın" uyarısı yapıldı.
Sağlık emekçileri, maaş promosyonlarında enflasyon farkını almak ve servis hakkının korumak için Çapa'da bulunan İstanbul Tıp Fakültesi önünde açıklama yaptı. SES İstanbul Aksaray Şubesinin çağrısıyla yapılan eylemde, "Maaş promosyonlarında enflasyon farkını istiyoruz. Emekçinin servis hakkını değil kamudaki şatafatı kaldırın" pankartı ile, "Sağlıkçılar tükeniyor. Yoğun ve tehlikeli işler yapmamıza rağmen karşılığını alamıyoruz. Performans değil tek kalemde, insanca yaşayacak ücret istiyoruz", "Emekçinin örgütlü gücü sermayeyi yenecek", "Maaş promosyonları güncellensin" sloganlarının öne çıktığı dövizler taşındı.
'EKONOMİK GELİŞMELERE UYGUN BİR TUTAR DEĞİL'
Okunan basın metninde İstanbul üniversitesi rektörlüğü ve Halkbank arasında Mart 2023 tarihinde imzalanan banka promosyon protokolü ile 4 yıl için her bir personele 41 bin 350 lira promosyon ödemesi yapıldığı hatırlatıldı, "TÜİK'in Mart 2023'te açıklamış olduğu enflasyon oranı yüzde 50 buçuk iken, 2024 Mayıs ayı itibariyle 1 aylık enflasyon yüzde 3'ün üzerindedir. 12 aylık enflasyon yüzde 75'in üzerinde ve yıllık enflasyon ise yüzde 62 üzerinde artış göstermiştir. Mart 2023'ten bugüne TÜİK tarafından açıklanan enflasyonun çok çok üzerinde bir hayat pahalılığı ile mücadele etmekteyiz. Açıkça her geçen gün derinleşen bir ekonomik kriz içindeyiz. Üniversitemizde personele promosyon dağıtılmasının sözü bile edilmezken sendikamızın verdiği mücadele ile İstanbul üniversitesinde ilk defa 2005 yılında emekçilere banka promosyonu verilmiştir. Gelinen noktada son imzalanan protokoldeki tutar bu dönemde gerçek anlamda değerini yitirmiş ve ekonomik gelişmelere uygun bir tutar değildir" denildi.
'PROMOSYONUMUZDAN, SERVİS HAKKIMIZDAN VAZGEÇMEYECEĞİZ'
Mevcut banka promosyonunun; hayat pahalılığının geldiği seviye ve 2024 yılı Ocak ayı itibariyle memur ve işçilere yapılan maaş zammı göz önünde bulundurularak, güncellenmesi için gerekli çalışmaların başlatılması ve mevcut rasyonel ekonomik veriler göz önüne alınarak gerçekçi bir promosyon ödemesinin hemen şimdi en öncelikli talep olduğunun altı çizilen eylemde, "Bu konuda en yakın emsal örnekler Boğaziçi Üniversitesi, Milli Eğitim Bakanlığı merkez teşkilatı ve müdürlükleridir. Talep ettiğimiz güncellemeler bu kurumlarda yapılmıştır. Ayrıca; taleplerimize Halkbank'ın, sözleşmedeki bazı maddeleri bahane ederek verdiği olumsuz cevaplar, güncelleme talebimize engel hukuksal bir durum oluşturmamaktadır. En öncelikli ve acil bir başka talebimiz; Kamuda ulaşım servisi hakkının elimizden alınmamasıdır. Sabah gün doğmadan yollara düşen, bütün gün hastalar ve hastanemiz için kötü fiziki ve ruhsal koşullarda canını dişine takan sağlık emekçilerinin ve diğer kamu emekçilerinin haklarının iyileştirilmesi gerekirken, tasarruf adı altında servis hakkımızın kaldırılmasını kabul etmiyoruz! Pandemi döneminde çok açık şekilde görüldü ki sağlık emekçisi hayati risklerle çalışma sürdürmektedir. Servis kullanımına engelliler başta olmak üzere yüksek ihtiyaç duyan personellerimiz vardır. Bu ekonomik koşullarda yaşamaya çalışan kamu emekçisine bir de ulaşım harcaması yükü yükleyemezsiniz" ifadeleri yer aldı.
'İNSANCA YAŞAYACAK TEMEL ÜCRET İSTİYORUZ'
Yıllardır hükümetin uyguladığı işçi ve emekçi düşmanı politikaların faturasının emekçilerin ödemek zorunda olmadığına dikkat çekilen eylemde, hükümetin ekonomi politikalarını halkın, emekçinin lehine değil, her zaman olduğu gibi sermaye sahiplerinin, patronların lehine belirlediği ve uyguladığı kaydedildi. Son olarak şunlar söylendi: "Kazandığımız haklarımızın hiçbirinden vazgeçmeyeceğimizi bir kez daha ilan ediyoruz. Sağlık emekçileri olarak bir kez daha yineliyoruz, banka promosyonlarımızın güncel ekonomik koşullara göre güncellenmesini farkların bir an önce ödenmesini istiyoruz. Servis hakkımız gasp edilemez! Tasarrufu emekçiden değil patronlara verilen teşviklerden yapın! İnsanca yaşayacak temek ücret istiyoruz."
Eylem, "Yaşasın SES, yaşasın KESK", "Sağlıkta tasarruf ölüm demektir", "Emekçinin birliği sermayeyi yenecek", "Emekçiler burada Halkbankası nerede" sloganlarıyla sona erdi.