Rojavalı komünistler Dirbêsîyê'de 1 Mayıs paneli düzenledi
Komünist Devrimci Hareket (TKŞ), Dirbêsîyê'de 1 Mayıs paneli düzenledi. Panelde TKŞ sözcülerinden Fadya Sîdo konuştu. Fadya Sîdo konuşmasında, 1 Mayıs'ın işçilerin ödediği ağır bedellerle kazanıldığını ve kadın işçilerin bu tarihin bir öznesi olduğunu vurguladı. Panele Kürt ve Arap işçiler katıldı. Katılımcılar da 1 Mayıs'a ilişkin değerlendirmeler yaptı.
Komünist Devrimci Hareket (TKŞ), Dirbêsîyê'de 1 Mayıs paneli düzenledi. TKŞ kurumunda yapılan panelde, TKŞ sözcülerinden Fadya Sîdo sunum yaptı. Devrim şehitleri için yapılan saygı duruşu ardından 1 Mayıs'ın tarihçesinin anlatıldığı sînevîzyon gösterildi.
Söz alan Fadya Sîdo, "1 Mayıs, kapitalist sömürüyü durdurmak için harekete geçen işçilerin kanla yazılan tarihidir. 1 Mayıs emek sömürüsüne karşı isyan eden işçilerin ödediği bedellerle kazanıldı" dedi. Fadya Sîdo günde 16 saat çalıştırılan ve iliklerine kadar sömürülen, mülksüz işçilerin 10 saatlik işgünü için mücadele başlattıklarını ve bu mücadelede çok can kaybettiklerini ifade etti. Burjuva sınıfın bu mücadele karşısında geri adım attığını söyleyen Fadya Sîdo bu durumun tarihsel olarak işçiler için çok büyük bir kazanım olduğunu ve daha büyük mücadelelere kapı araladığını ifade etti.
Fadya Sîdo, Avusturalyalı işçilerin 1856'da 8 saatlik işgünü mücadelesi başlatarak, bir işçi bayramı günü talep ettiklerini söyledi. İlk kez 21 Nisan 1856'da yapılan kutlamanın çok büyük etkisinin olduğunu hatırlatan Fadya Sîdo bu eylemin bütün dünyada yankı uyandırdığını söyledi.
'İŞÇİLERİN HEDEFİ 8 SAATLİK İŞ GÜNÜ'
Bu dönemde kapitalizmin hızla büyüdüğünün altını çizen Fadya Sîdo, buna bağlı olarak işçilerin yaşam koşullarının da giderek ağırlaştığını belirtti. 1881'de Amerika'da işçi sendikalarının 8 saatlik iş günü talep ettiğini 40 bin tekstil işçisinin eylem yaptığını hatırlatan Fadya Sîdo bu eylemin hem ülke geneline, hem de farklı ülkelere yayıldığını ve 1 Mayıs'ın grev günü ilan edildiğini hatırlatarak burjuvazinin işçi önderlerini katlederek bu direnişi kırmaya çalıştığını söyledi. Bu mücadelenin sönmediğini ifade eden Sîdo, 1 Mayıs'ın bu bedeller ile kazanıldığını dile getirdi.
'KADINLAR 1 MAYIS'IN ÖZNESİDİR'
Burjuvazinin işçi sınıfının emeğinin sömürmesi ile ayakta kaldığını vurgulayan Fadya Sîdo, şöyle devam etti: "Aynı zamanda kadın emeğine yönelik bir sömürü politikası uygulanıyordu. Kadınlar buna karşı çok büyük mücadeleler yürüttüler. Kadınlar işçi sınıfının emek mücadelesinin ve 1 Mayıs'ın temel özneleri olmuştur. İşçi sınıfının kapitalizme karşı emek mücadelesinde ve isyanlarında çok büyük bir kadın emeği vardır. Emek sömürüsüne karşı Amerika'da şalterleri indiren ve greve giden 40 bin tekstil işçisinin çoğunluğu kadındır. Örneğin 8 Mart'ın tarihçesi kadınların emek mücadelesine dayalıdır. 8 Mart'ta kadınların emeği ile yaratılmıştır. Eşitlik ve özgürlük, 8 saatlik işgünü, eşit işe eşit ücret mücadelesi yürüten kadınlar katledildiler, yakıldılar."
Bugün de bütün dünyada işçi sınıfının kapitalistler tarafından büyük bir emek sömürüsüne maruz kaldığını söyleyen Fadya Sîdo, "İşçi sınıfının temel ihtiyacı işçi sınıfı ve emekçiler içerisinde güçlü bir birliğin kurulması gerekir. Bu birlikteliği inşa edemezsek amacımıza ulaşamayız. Ancak mücadeleyi ve kapitalizme karşı birliğimizi inşa ederek ve savaşarak kapitalizm tarafından bize dayatılan kölelik düzenini yıkabiliriz. Biz kendi haklarımızın mücadelesini vermediğimiz sürece kimse bizim adımıza haklarımızı savunmaz" dedi.
İşçi ve emekçilerin mücadelesinin ve gerçek toplumsal kurtuluşunun ancak sosyalizm ve komünizm ile sağlanabileceğini vurgulayan Sîdo, bütün işçilere, emekçilere ve kadınlara sosyalizm ve komünizm mücadelesine katılma çağrısı yaptı. Fadya Sîdo, işçi ve emekçileri 1 Mayıs'ta Hesekê'de örgütlenecek merkezi 1 Mayıs kutlamasına çağırdı.
Kürt ve Arap işçilerinin katıldığı panel "Yaşasın 1 Mayıs" sloganı ile bitirildi.