24 Eylül 2024 Salı

Rojava Kadın Devrimi 11. yılında: Üniversiteler bu ülkenin geleceğidir

2016 yılında kurulan Rojava Üniversitesi bugün ortalama iki bin öğrenciye eğitim veriyor. Üniversite Eşbaşkanlarından Şînda Dawûd, üniversitenin kuruluş amacının toplumun ihtiyaçlarına cevap olabilmek olduğunu belirtti.

Rojava devriminin 11. yılını geride bırakırken Kuzey ve Doğu Suriye topraklarında ilan edilen demokratik halkçı devrimin kazanımlarından biri de eğitim alanı. Rojava Üniversitesi devrim topraklarındaki öğrencilerin bilimsel ve akademik eğitim almaları için kuruldukları ilk andan itibaren özel bir yönelim içerisinde. Rojava Üniversitesi Eşbaşkanlarından Şînda Dawûd tüm bu gelişim sürecini ve BAAS rejim üniversiteleri ile farkları ETHA'ya değerlendirdi.

2016 yılında Qamişlo kentinde kurulan Rojava Üniversitesi 3 temel fakülteyle başladı. Eğitim Bilimleri, Ziraat ve Petrol-Petrokimya bölümleriyle başlayan üniversitenin şu an 11 bölümü ve 3 enstitüsü bulunmakta. Bölümler; "Doktorluk, Petrol-Petrokimya Mühendisliği, Ekoloji ve Mimari Mühendisliği, Ziraat, Toplumsal Bilimler, Doğa Bilimleri ve Teknoloji, Eğitim, Hukuk, Siyasi Bilimler, Din Bilimleri Fakülteleri ile Gazetecilik, İdare ve Yönetim Enstitüleri"

Üniversite Eşbaşkanı Şînda Dawûd, Rojava Üniversitesinde ortalama iki bin öğrencinin olduğunu belirtti. Şînda Dawûd fakülte ve enstitülerin Qamişlo merkezli olmadığını kaydetti. Hesekê ve Rimêlan'da bölümler olduğunu söyledi. Şînda Dawûd üniversite kurulması ihtiyacını şöyle tarif etti: "Devrimden sonra eğitim alanında okulları açtık. Okullarda Kürtçe eğitim başladı. Öğrenciler mezun olduktan sonra hazırlanıp üniversiteye başlamaları gerekiyordu. Rejim üniversiteleri kabul etmiyordu. Bu yüzden Kuzey ve Doğu Suriye'de üniversite açılmasına ihtiyaç vardı."

'KUZEY VE DOĞU SURİYE'DEKİ TÜM ÖĞRENCİLERİ KAPSAMAYI AMAÇLADIK'
Bölümlerin farklılıklarına ve ihtiyaçlarına göre değerlendirmeler yapıldığını ifade eden Şînda Dawûd, "Biz tüm bölümlerde ihtiyaca göre pratik eğitimi esas alıyoruz. Birçok bölümde pratik sınavlar yapılıyor. Son yılı olan öğrencilerde mezun olmadan önce mezuniyet projelerini sunuyorlar. Birçok öğrenci projelerini sundu" dedi.

Üniversitenin kuruluş amacının toplumun ihtiyaçlarına cevap olabilmek olduğunu vurgulayan Şînda Dawûd, "Hangi alanda boşluk varsa o alanı eğitim görmüş bir nesille doldurmak istiyoruz" şeklinde konuştu. Şînda Dawûd üniversitelerin kuruluşuna ilişkin şu bilgileri verdi: "İlk kurulan üniversite 2015 yılında Efrîn'de idi. Maalesef Türk devletinin saldırısından sonra Efrîn işgal edildi ve üniversite kapatıldı. 2016 yılında Rojava Üniversitesi açıldı. Ardından 2017 yılında Kobanê Üniversitesi açıldı. 2021 yılında Rakka kentinde Doğu Üniversitesi açıldı. Onlar da bir ihtiyaç doğrultusunda açıldı. Çünkü Rojava Üniversitesi tek başına yetemiyordu. Bu yüzden diğer kentlerde başka üniversiteler açıp Kuzey ve Doğu Suriye'deki tüm öğrencileri kapsamayı amaçladık."

'ÖĞRENCİLERİMİZİN YÜZDE 75'İ KADIN'
Rojava Üniversitesi'nin toplum içerisinde yer edindiğini vurgulayan Şînda Dawûd, "Her yıl daha fazla genç, yüzünü Kuzey ve Doğu Suriye'deki üniversitelere özellikle Rojava Üniversitesi'ne dönüyor. Aralarında da en başarılılar çoğunlukla kadınlardı. Üniversitemizde kadın öğrencilerin sayısı çoktu gerçekten. Öğrencilerimizin yüzde 75'i kadın öğrenciydi. Bugün genç ya da daha ileri yaştaki kadınlarımız da okumaya yöneliyorlar. Kendilerini eğitmek, akademik şekilde çalışıp bu toplumu yönetmek istiyorlar. Bizler de Rojava Üniversitesi olarak bu konuya önem veriyoruz ve bu öğrencilere başka bir özen gösteriyoruz. Her zaman kadın öğrencilerle ilişkimiz çok daha güçlü. Bildiğiniz gibi Rojava Üniversitesi'nde özerk bir kadın meclisimiz var. Üniversitedeki tüm kadınlar bu mecliste yer alıyorlar. Her 2 ayda bir ya da her dönemde bir kez toplanıyorlar. Bütün kadın öğretmenler, öğrenciler ve çalışanlar bu meclisteler. İşlerine, eğitimlerine dair tüm sorunlar tartışılıyor, ilgileniliyor ve birçok sorun da çözülüyor" dedi.

'ROJAVA DEVRİMİ DİLİMİZE SAHİP ÇIKMAK İÇİN BİR İMKANDI'
Rojava devriminin eğitim ve yaşamın birçok yerinde bir devrim olduğunu söyleyen Şînda Dawûd, dil konusunda da büyük bir değişim ve gelişim yaşandığını vurguladı. Şînda Dawûd şunları ifade etti: "Kürt halkı olarak Arap bir ülkede dilimizi konuşmamız, anadilimizde eğitim görmemiz yasaktı. Rojava devrimi dilimize sahip çıkmak, dilimizin akademik seviyesini geliştirmek için bir imkandı. Bu yüzden Rojava Üniversitesi Kürt diline çok önem veriyor. Çünkü bu aynı zamanda okullardaki çalışmaların da devamlılığı anlamına geliyor. Şuan Rojava Üniversitesi olarak tüm branşlarda Kürtçe eğitim veriliyor. Gerçekleşen bütün seminerlerin de, materyallerimizin de Kürtçe olması için çabalıyoruz. Hepsi Kürtçe değil maalesef çünkü birçok akademisyen ve kadromuzun yaşları çok ileri. Belki 50 yıl Arapça eğitim görmüşler ve Kürtçe ders vermekte çok zorlanıyorlar. Bu yüzden bu alanda bazı zorluklar yaşıyoruz. Yavaş yavaş bu konuda adımlar atıyoruz. Mezun olan öğrencilerimiz üniversite kadrosunda yer alacaklar. Kürtçe okudular, Kürtçe düşündüler. Böylece omuzlarımızdaki bu yükü rahatça alabilecekler."

'ÖĞRENCİLER RAHATLIKLA HOCASINI, DİĞER ÖĞRENCİLERİ ELEŞTİREBİLİR'
Rojava Üniversitesi ile eski rejim üniversiteleri arasındaki farkları aktaran Şînda Dawûd, "Biz rejim üniversitesinde okuduk. Hem paylaşımlar, hem eğitim açısından farklılıklar var. Paylaşımlar açısından mesela bir öğrenci hocasıyla rahat rahat konuşamazdı. Açıklıkla sorusunu soramaz ya da fikrini rahatlıkla belirtemezdi. Paylaşımlarda engel ve sertlik vardı. Bir öğrenci o fakültenin ya da üniversitenin başkanını tanımazdı, görmezdi. Kuzey ve Doğu Suriye üniversitelerinde bu şeyi yıktığımızı söyleyebiliriz. Öğrenciler rahatlıkla hocasını eleştirebilir. Kendi arasında diğer öğrencileri eleştirebilir. Özel olarak öğrenci meclisleri var. Bütün fakülte sözcüleri de içerisinde. Orada sorunlarını tartışıyorlar. Önerilerini dile getiriyorlar. Planlamalarını yapıyorlar. Bizim bakımımızdan çok önemli bir rol de oynuyorlar. Ayrıca istedikleri zaman üniversite yönetimini, öğretim görevlilerini görebiliyorlar. Hepsi de yardımcı olmak için hazır. Rahatlıkla sorunlarını dile getirebilirler ve gerçekten bunun üzerinde duruluyor, tartışılıyor ve çoğu zaman çözüm de bulunuyor" dedi.

'ÖĞRENCİLERİMİZE BİLİMSEL BİR EĞİTİM VERMEMİZ LAZIM Kİ DEVRİMİ DEVAM ETTİREBİLSİNLER'
Eğitim yönünden farklılıkları da aktaran Şînda Dawûd şunları belirtti: "Rejim zamanında öğrenci okula devam ediyor mu etmiyor mu, öğrendi mi öğrenmedi mi çok önemli değildi. Sadece dönem sonunda sınavına girsin yeterdi. O da yüzde 60'ı başarılıydı. Şu an burada öğrencilerin hazırlığına çok önem veriyoruz. Çünkü gelişimleri, bilinçlenmelerini istiyoruz. Ne kadar dersleriyle ilgililer, hocalarıyla paylaşımları ne kadar var? Tartışmaları var mı? Pratik açısından derslerini ne kadar yerine getirdiler? Bunlara çok önem veriyoruz. Bir öğrencinin devamsızlığı olmamalı. O nasıl son sınavlarda başarılı olur, bitirebilir? Nasıl yeterli bilgi almış olur? Buna çok önem veriyoruz."

Şînda Dawûd, eğitim sistemi içerisinde öğrencilerin yazılı sınavlarının, dönem sonu projelerinin, derslerle, arkadaşları ve öğretmenleriyle ilişkilerinin de değerlendirme konusu olduğunu vurguladı. Üniversitelerin yetkinleşme ve gelişme için büyük bir rol oynadığını kaydeden Şînda Dawûd, son olarak şunları vurguladı: "Üniversiteler toplumun inşası yönünden bu ülkenin geleceğidir. Bu yüzden Kuzey ve Doğu Suriye'deki üniversitelerin rolleri bu kadar önemli. Devrim koşullarında yükleri hala ağır çünkü normal olmayan şartlarda kuruldular. Feodalizm içinde kuruldular. Bu yüzden yükümüz çok ağır, iyi çalışmamız lazım. Çok iyi biliyoruz ki öğrencilerimize dolu dolu bilimsel bir eğitim vermemiz lazım ki bu devrimi devam ettirebilsinler. Ve aydınlığa doğru gitsinler. Bu halkın geleceği olsunlar."