24 Eylül 2024 Salı

Rojava Devrimi 11. yılında: Rojava Devrimini devrimin emekçileri anlatıyor

Rojava devriminin başından itibaren yer alan Fırat Bölgesi Özerk Yönetimi Eşbaşkanı Mihimet Şahîn, "Demokratik, halkçı, özgürlükçü bir sistem inşa edildi. İnanıyoruz ki devrimimiz dünya halklarına ve bütün insanlığa örnek olacaktır. Bu inançla 19 Temmuz devrimini savunuyoruz. Toplumun emeğiyle, iradesiyle, kanıyla inşa edilen devrim asla yenilmeyecek" dedi.

Rojava Devriminin 11. yılını kutlamaya hazırlanırken "Rojava Devrimi" konulu hazırladığımız dosyanın "devrimin emekçileri" başlıyla olan bölümü yayınlıyoruz. Devrimin ilk gününden itibaren inşasında yer alan, yeri geldiğinde savunmasına dahil olan devrimin emekçileri gözünden anlatılan devrime ait yaşanmışları okurlarımıza aktarıyoruz.

TÜRK DEVLETİNİN İRADESİ KOBANÊ'DE KIRILDI
Faşist şef Erdoğan, Kobanê onur ve özgürlük savaşı sürecinde "Kobanê düştü düşecek" diyerek müjde veriyordu. O'nun bu hevesini kursağında bırakan YPG-YPJ-MLKP savaşçılarının öncülüğünde süren, enternasyonalist devrimcilerin de can verdiği onur ve özgürlük savaşı oldu. Ödenen büyük bedellere ve büyük kahramanlıklara tanıklık etti Kobanê sokakları. Faşist DAİŞ ve ona destek veren faşist Türk devletinin iradeleri Kobanê'de kırıldı. Büyük bir yenilgi aldılar. Bu yenilgiyi yaşatan Kobanê halkından intikam alırcasına Türk devletinin desteğiyle faşist DAİŞ ikinci bir saldırı düzenledi. Bu saldırıda yüzlerce Kobanê'li katledildi.

Faşist DAİŞ tarafından yakılan, yıkılan kent, yurtsever Kobanê halkının emeği, sosyalist yurtseverlerin, komünistlerin, devrimci enternasyonalistlerin kıymetli çabasıyla yeniden inşa edildi.

ROJAVA DEVRİMİ 11. YILINDA
Kobanê'de devrim kurumlarında çalışan, devrimin inşasında yer alanlarla yaptığımız görüşmelerde bir devrimin nasıl inşa edildiğini, işgal ve ambargo kuşatması altında nasıl ayakta kaldığını anlattı. Rojava Devrimi, Rojava-Kuzey ve Doğu Suriye'den, Kürt, Arap, Süryani, Asuri, Ermeni halklarının eseridir. Rojava devrimi, yurtseverlerin, sosyalist yurtseverlerin, enternasyonalist devrimcilerin can siperane fedai duruşları, yüksek irade, büyük kararlılık, devrime olan inançla bezenmiş, ödenen büyük bedellerle kuruldu ve bugüne getirildi. 11 yılında Rojava devrimini anlamak, devrim gerçekliğine dokunmak, devrime dönük işgalci saldırılara, kuşatmalara karşı enternasyonalist devrimci dayanışmayı büyütmekle mümkün olacaktır.

'TÜM DÜNYA KÜRT HALKINI DAHA İYİ TANIDI'
Rojava devriminin başından itibaren yer alan Mihemed Şahîn, Fırat Bölgesi Özerk Yönetimi Eşbaşkanı olarak görev yapıyor. Devrim öncesinden itibaren halkın özgürlüğü için mücadele eden Şahîn, 19 Temmuz devrimi ve Özerk Yönetim sisteminin inşa sürecini anlatan Şahîn, Rojava devriminin tarihi bir kazanım olduğunu dile getirdi. DAİŞ'in yenilgisiyle dünyanın Kürt halkını ve Rojava devrimini daha iyi tanıdığını belirtti.

Devrimin ilk dönemlerini hatırlatan Şahîn, Kürdistan topraklarının sömürgeci dört devlet tarafından işgal altında tutulduğunu, Kürt halkının haklarının ve özgürlüğünün gasp edildiğini söyledi. Şahîn, "Halklarımızın hakları, demokrasi ve özgürlük, insan hakları, eşitlik ve adalet için dört ülke tarafından işgal edilen Kürdistan'da, var olan sistemde değişim, bir devrim gerekiyordu" dedi.

'TOPLUMU KENDİ HAKLARI İÇİN MÜCADELEYE ÇEKEBİLMEKTİ'
Bir hareketin başlatılması gerektiğini düşündüğünü diye getiren Şahîn, devrimin ilk adımlarını şöyle tarif etti: "Bundan dolayı ben de devrimin başında 2011'de çalışmalara başladım. İlk örgütlenme kurumları başladı. Toplumsal çalışmalara katıldık. Ölçü ve değerlerimizi topluma tanıtabilmek, toplumu örgütleyebilmek için. Değişim ve dönüşümü Suriye'de gerçekleştirebilmek için çalışmalara katıldık. Bundan dolayı da devrimin başında çok kurumda çalışmalar yaptık. Öncelikli görevimiz, toplumumuzu bilgilendirmeydi. Toplumu kendi hakları için mücadele edebileceği, devrim yapabileceği düzeye çekebilmekti. Sadece siyasal alanda değil, hizmet, savunma, siyasi, diplomasi yani yaşamın bütün alanlarında kendi kendini yönetebilsin diye, aynı zamanda meşru hakları için çalışmalar yaptık. Ulusal, siyasal, demokratik ve halklarımızın kendi kimliğini tanıyıp, savunabileceği bir sistem için çalıştık."

19 Temmuz devriminin ilk dönemlerinde gençlik ve kadın çalışmalarının yanı sıra diğer kurumlar ve siyasi hareketlerle belli bir düzeye kadar örgütlenme sağlandığını dile getiren Şahîn, "Sonra hizmet, toplumsal, adalet ve savunma komiteleri yönünden nasıl örgütlenebileceğine yoğunlaştık" dedi.

'REJİMİ TEMİZLEDİKTEN SONRA DEMOKRATİK BİR SİSTEM İNŞA EDİLDİ'
Devrimle birlikte BAAS rejimi kurumlarının Rojava topraklarında tasfiye edildiğini belirten Şahîn şöyle devam etti: "Devletin kurumları yerine demokratik kurumlar inşa edebilelim diye çalışmalar yaptık. 2011'de devlet kurumlarını temizleyebilmek için bir fırsat oluştu. En başta eğitim, güvenlik, adalet, hizmet komitesiyle başladık. Kurumları bu şekilde inşa ettik. Onlarca yıl halklara cevap olamayan şovenist ve faşist devletin kurumları yerine böyle komiteler inşa edebilir, örgütlenmemizi güçlendirebilirdik. Rejimi temizlendikten sonra yerine gördüğünüz gibi demokratik bir sistem, demokratik kurumlar inşa edildi. Halk o kurumlarda yer aldı. Bir yandan da YPG-YPJ gibi askeri kurumlarını inşa ettiler, yanı sıra asayiş inşa edildi. Aynı zamanda düzenin sağlanması için hizmet kurumları geliştirildi. İnşa edilen kurumlar, halk kendi kendini yönetebilsin diyeydi."

'DAİŞ KOBANÊ'DE KIRILDI VE DÜNYA ROJAVA DEVRİMİNİ TANIDI'
2013 ve 2014 yıllarında Rojava devrim topraklarını hedef alan saldırıları hatırlatan Fırat Bölgesi Özerk Yönetimi Eşbaşkanı Şahîn, DAİŞ çetesinin Türk devletinin desteğini alarak Kobanê'ye büyük bir saldırı başlattığını söyledi. Şahîn, "Başta Türk devleti tarafından desteklenen DAİŞ ve başka çeteler bölgeye saldırılar yaptı. Sonra özellikle 2014'te DAİŞ Kobanê'ye saldırdı. Halkın direniş iradesi, davaya inancı karşısında DAİŞ Kobanê'de kırıldı. Bütün dünya ilk defa Kürtleri ve Rojava devrimini tanıdılar" şeklinde konuştu.

DAİŞ'e karşı Kobanê direnişine farklı ülkelerden pek çok kişinin de katıldığını belirten Şahîn, "Kobanê'de bir direniş oldu, bütün demokratik güçler yanımızda toplandı. Ve DAİŞ'i Kobanê'de yendik. 19 Temmuz devrimi ve demokratik güçlerin desteğiyle DAİŞ gücünü yendik. Ve dünyaya devrimimizi tanıttık" ifadelerini kullandı.

'BU SİSTEM ŞEHİTLER VE HALKIN EMEKLERİYLE İNŞA EDİLMİŞTİR'
19 Temmuz devriminin halkın iradesiyle inşa edildiğini ve başarıya ulaştığını dile getiren Şahîn şunları söyledi: "Halk kendi kurumlarını inşa etti, kendini özgürleştirdi. Demokratik olarak kendi kendini yönetebildi. On yıllarca toplum üzerinde yürütülen diktatör, ırkçı, şovenist tarzları 19 Temmuz devrimiyle, halkın iradesiyle atabildi. Demokratik, halkçı, özgürlükçü bir sistemi inşa etti. 19 Temmuz devriminin üstünden 11 yıl geçti."

'ÇOK FAZLA ÖZNE BU SİSTEMDE YER ALIYOR'
Kuzey ve Doğu Suriye'de elde edilen kazanımların önemine vurgu yapan Şahîn, bölgedeki farklı halklar ve inançların da devrime katıldıklarını dile getirdi. Şahîn, "Çok fazla özne bu sistemde yer alıyor. Toplumun kendi imkanlarıyla kendi kendini yönetebildiği bir sistem olarak kendini dünyaya ispatlamıştır. Ben 11 yıldır 24 saat çalışma yürütüyorum. Devrim sürecinde çok fazla dostumuzun gülüşlerini şehadete uğurladık. Binlerce şehidimizin emekleriyle tarihsel kazanımlar elde ettik. Kuzey ve Doğu Suriye'de inşa edilen demokratik sistem, gerçekten şehitler ve halkın emekleriyle inşa edilmiştir" diye konuştu.

Şahîn, Ortadoğu'da zorlu bir denge olduğunu dile getirdi ve "İnşa edilen sistem, bugüne kadar zorluklarla ve 19 Temmuz devrimine yönelik saldırılar karşısında var oldu" diye ekledi. Suriye'de iç savaşın çözümsüzlük yarattığını dile getiren Şahîn, "Herkes görüyor ve biliyor, hiçbir çözüm olmuyor. Eğer Kuzey ve Doğu Suriye sistemi esas alınmazsa Suriye için hiçbir çözüm geliştirilemez" diye vurguladı.

'DEVRİM ASLA YENİLMEYECEK'
Devrimle önemli kazanımlar elde ettiklerini belirten Şahîn son olarak şunları dile getirdi: "Umut ve inançla bu devrime katıldık. Emeğimizi bu devrime verdik. Özellikle bu devrime canlarını veren genç kadın ve erkekler için söylüyorum. Verilen emek gerçekten çok değerliydi. Karşılık olarak da diyebiliriz ki gerçekten tarihsel kazanımlar elde ettik. O kazanımları savunabilmek için hala o çizgide yürüyoruz. Bugün on binlerce insan inançla, umutla Özerk Yönetim kurumlarında çalışma yürütüyor. On binlerce genç kadın ve erkek, savunma kurumlarımızda amansızca büyük bir emek veriyorlar. İnanıyoruz ki devrimimiz prensipleriyle, ahlakıyla, kültürüyle dünya halklarına ve bütün insanlığa örnek olacaktır. Ve dünyadaki var olan egemen sistemin değişimi için bir neden olacaktır. Biz bu inançla hareket ediyoruz; bu inançla 19 Temmuz devrim sistemini savunuyoruz. Bu umut ve inançtayız. 19 Temmuz devrime yaşamını veren şehitler örnek olacak. Devrimin içinde yer edinmiş bir kişi ve halk olarak bu sözü veriyoruz. Bundan dolayı diyoruz ki; toplumun emeğiyle, iradesiyle, kanıyla inşa edilen devrim asla yenilmeyecek."