Rîham Heco: Êzîdî kadınlara sahip çıkmak her kadının görevidir
TAJÊ sözcüsü Rîham Heco, Êzidî Fermanı'nı 9. yılında değerlendirdi. Rîham Heco, "9 Ekim Antlaşmasının ve ittifak gerçekleştirmek isteyenlerin önünde önce TAJÊ durdu" dedi. "Sokaklara çıkıp direnişimizi ve mücadelemizi büyütmemiz gerekiyor" diyen Heco, Esirlerin özgürleştirilmesi, Şengal hava sahasının uçuşlara yasaklanması için, Şengal üzerine yürütülen siyaset için mücadele etmek her Kürdün ve yurtseverin görevidir" diye belirtti.
Politik-İslamcı DAİŞ çetelerinin Êzidî halkına yönelik gerçekleştirdiği 73. fermanın üzerinden 9 yıl geçti. Saldırının ardından büyük bir katliam gerçekleştirildi. Hayatta kalan kadınlar ve çocuklara tecavüz edildi, köle pazarlarında satıldı. Halkın önemli bir bölümü Şengal Dağına sığınarak katliamdan kurtulmayı başardı ancak yaşlılar, hastalar ve çocuklar başka bir felaketle karşı karşıya kaldı. Yollarda sıcaktan, susuzluktan yaşamını yitirenler oldu. Şengal, YPG/YPJ, savaşçıları ve HPG/YJA Star, MLKP/KKÖ gerilla güçlerinin direnişiyle özgürleştirildi.
Fermanın 9. yılında Êzidî Kadın Özgürlük Hareketi (TAJÊ) sözcüsü Rîham Heco, Êzidîlerin fermanda katledilmesinde KDP ve Irak Hükümeti'nin rolünü, geçen 9 yılın ardından fermanın etkilerini ve TAJÊ'nin çalışmalarını ETHA'ya değerlendirdi.
Rîham Heco, ferman günlerinde KDP ve Irak hükümetinin Êzidîlere yönelik saldırılarda sorumluluklarını yerine getirmediklerini ve kaçtıklarını dile getirdi. Rîham Heco sürece dair şunları hatırlattı: "Özellikle KDP hükümetini kınıyoruz, çünkü sadece Êzidî halkını savunmasız bırakmadılar aynı zamanda DAİŞ ile ittifak yaptılar ve Êzidîleri DAİŞ'e teslim ettiler. Irak hükümeti Şengal'de sorumluluğunu yerine getirmedi. Uluslararası güçler sorumluluklarını yerine getirmedi. Tarihsel olarak Êzidîlere karşı çok büyük bir utanca imza attılar."
'GERİLLALAR ÖLÜMÜ GÖZE ALARAK BİZİ KURTARMAK İÇİN İMDADIMIZA YETİŞTİLER'
DAİŞ'in saldırılarına gerillaların Êzidî halkını savunduklarını hatırlatan Rîham Heco, "En dar günümüzde, en zahmetli, zorlu ve acılı günlerimizde bizi yalnız bırakmadılar. Herkesin ölümden kaçtığı günlerde onlar ölümü göze alarak bizi kurtarmak için imdadımıza yetiştiler" dedi.
TAJÊ'nin 2015 yılında inşa edildiğini kaydeden Rîham Heco, Êzidî kadınların fermandan sonra kendi kendilerini yönetmelerinin gerekliliği ve özsavunma geliştirmelerinin zorunluluğunu gördüklerini belirtti.
Kuruluşunda meclis olarak örgütlendiklerini ifade eden Rîham Heco, 2016 yılının eylül ayında yapılan konferansla birlikte hareket olarak örgütlenmeye devam ettiklerini kaydetti. Rîham Heco, "Êzidî toplumu kadın nasıl silah kaldırıyor, kadınlar nasıl siyaset yapıyor, kadınlar nasıl çalışma yapıyor gördü ve bu büyük bir etkide bulundu. Çalışmalar genişliyordu, halk Şengal'e geri dönüyordu" dedi.
'TAJÊ 9 EKİM ANTLAŞMASININ GERÇEKLEŞMESİNE İZİN VERMEDİ'
TAJÊ'nin 9 yıllık çalışmasında kadınların sorunlarını çözmek, eğitimler vermek, ekonomik olarak yeni imkanlar yaratmak için çalışmalar yürüttüğünü hatırlatan Rîham Heco, diplomasi alanında konferanslar örgütlediklerini ve çalışmalar yürüttüklerini söyledi.
"Bütün köylerde TAJÊ Meclisleri var" diyen Rîham Heco, "O meclisler hem kendi içinde savunma, örgütlenme ve eğitim çalışmaları yürütüyor. Hem de kültür alanında çalışmalar yürütüyor.
Şengal'in üzerindeki komplonun TAJÊ öncülüğünde boşa çıkarıldığını ifade eden Rîham Heco, "Bunun örneği de Xanesor üzerine gerçekleştirilen saldırılardı. Peşmerge Xanesor'a girmek istediğinde Şengalli kadınlar olarak onların önünde canlı kalkan olundu. 9 Ekim Antlaşması bunun bir diğer örneği. O anlaşmayı ve ittifakı gerçekleştirmek istediklerinde önce TAJÊ onların önünde durdu. O saldırıların, 9 Ekim Antlaşmasının gerçekleşmesine izin vermedi. Şengal'e yönelik bütün kirli planlamalar TAJÊ öncülüğünde boşa çıkartıldı" dedi.
'ANCAK KADIN KENDİ KENDİSİNİ SAVUNABİLİR'
3 Ağustos Fermanında her şeyin görüldüğünü belirten Rîham Heco, şu ifadeleri kullandı: "Bizler Êzidî kadınları olarak şu kanaate vardık ki ne erkekler ne de egemen güçler kadını koruyamaz. Ancak kadın kendi kendisini savunabilir. Kadın kendi kendisine sahip çıkabilir. Ancak kendi kendisine özgür bir yaşam yaratabilir. Bu yüzden de biz TAJÊ'de örgütlenen kadınlar olarak hiçbir zaman bizi savunması için kimseden medet ummayız. Bizler bu kanaate vardık ki biz kendi kendimizi savunuruz, yaşamın imkanlarını yaratabiliriz."
Êzidî kadınların bir kısmının Avrupa'da, bir kısmının Bakûr Kürdistan'da kamplarda yaşadığını hatırlatan Rîham Heco, "Gerçekten de çok kirli bir siyaset bu kadınlar üzerinden yürütülüyor. DAİŞ Êzidîleri katlederek yok etmek istedi ama yapamadı, yenildi. Bugün Başûr Kürdistan kamplarında Êzidî kültürünü çürütmeye yönelik bir siyaset yürütülüyor. Êzidî toplumunu kendi kültüründen, ahlakından, ölçülerinden uzaklaştırmak istiyorlar. Elbette ki biz bu siyaseti boşa çıkartacağız" ifadelerini kullandı.
Binlerce Êzidî kadının Avrupa'ya gidip yerleştiğini belirten Rîham Heco, "Bizler biliyoruz onlar kaşımıza gözümüze hayran değiller ki bizi oralara götürsünler. Bizi topraklarımızdan uzaklaştırmak istiyorlar. Bizi göçmen bir şekilde yaşamaya itiyorlar. Bu yüzden bizim Êzidî kadınlara yönelik göçmenlik siyasetine de karşı çıkmamız gerekiyor. Gelip topraklarımızda özgürce yaşamamız gerekir" dedi.
'SOKAKLARA ÇIKIP DİRENİŞİMİZİ VE MÜCADELEMİZİ BÜYÜTMEMİZ GEREKİYOR'
Rîham Heco dünyanın dört bir yanına dağılmış olan Êzidîlere, şu çağrıyı yaptı: "Her bir Kürdün köklerine sahip çıkmak gibi bir görevi vardır. Bu nedenle dünyanın neresinde olursa olsun Êzidî kadınlara sahip çıkmak her kadının görevidir. Êzidîlere ve Êzidî kadınlara sahip çıkmak kimliğine, ülkesine ve topraklarına sahip çıkmaktır. Bu nedenle bütün kadınlara ve özellikle Bakur, Başûr ve 4 parça Kürdistan kadınlarına çağrımız var: Fermanın bir daha tekrarlanmaması için, düşmanın bizi yok edememesi için bizim kendi birliğimizi inşa etmemiz gerekiyor. Sokaklara çıkıp direnişimizi ve mücadelemizi büyütmemiz gerekiyor. Esir kadınlar için mücadele etmek her kadının ve özellikle Kürt kadınlarının görevidir. Esirlerin özgürleştirilmesi, Şengal hava sahasının uçuşlara yasaklanması için Şengal üzerine yürütülen siyaset için mücadele etmek her Kürdün ve yurtseverin görevidir."