28 Eylül 2024 Cumartesi

Önder Babat katledilişinin 16. yılında anıldı

3 Mart 2004'te İstiklal Caddesi'nde katledilen Önder Babat, gençlik örgütleri tarafından İstanbul Üniversitesi ana kapısı önünde yapılan eylemle anıldı.

Gençlik örgütleri, 3 Mart 2004'te İstiklal Caddesi'nde katledilen Önder Babat için, öğrencisi olduğu İstanbul Üniversitesi ana kapısı önünde adalet talebiyle basın açıklaması yaptı.

"Önder Babat ölümsüzdür" yazılı pankart ve dövizlerin taşındığı eylemde "Yaşasın devrimci dayanışma", "Beyazıt faşizme mezar olacak", "Önder Babat ölümsüzdür" sloganları atıldı.

Önder Babat şahsında devrimci mücadelede yaşamını yitirenler anısına yapılan saygı duruşunun ardından yapılan basın açıklamasında "İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi son sınıf öğrencisi arkadaşımız Önder Babat'ın polis kurşunu ile öldürülmesinin üzerinden tam 16 yıl geçti. Önder, 16 yıl önce 3 Mart günü, çalışanı olduğu Devrimci Hareket dergi bürosundan çıktığı sırada İstiklal Caddesi İmam Adnan Sokak'ta başından tek kurşunla vurularak katledildi. Cinayetin işlendiği günden itibaren olayın üstünü örtmek ve suçunu gizlemek isteyen devlet; hukuki süreci baltalamak için otopsi yapılmasını bile engellemeye çalıştı. Önder'in bilinçli ve kasıtlı şekilde doğrudan hedef alınarak katledildiği uzun mücadeleler sonucu ortaya çıkarıldı ancak buna rağmen tek bir kişi hakkında dahi herhangi bir yargılama yapılmadı" diye belirtildi.

AKP'nin baskı araçlarını kullanarak memlekette kendisine muhalefet oluşturan tüm kesimleri sindirmeye çalıştığını, gençliğe ve üniversitelere yönelttiği saldırılara her gün bir yenisini eklerken, faşist politikalara karşı gelen herkesi hedef tahtasına koyduğu vurgulanan açıklamada, "2 yıldır İstanbul Üniversitesi'nde Önder'in sıra arkadaşları tarafından yapılan anmalara sistematik olarak polis saldırıyor ve arkadaşlarımız kendi üniversitelerinde yerlere yatırılarak, işkence ile gözaltına alınıyor" diye kaydedildi.

Türkiye'de şu an bariz bir adaletsizlik yaşandığının altı çizilen açıklamada, "Her yaştan, her meslekten muhalifler, hapishane tehdidiyle yüzleşiyor. Belediyelere kayyumlar atanıyor; milletvekilleri, sanatçılar, gazeteciler ve öğrenciler tutuklanıyor. Yargısız infazlar yaşanıyor, kadın katilleri cezasız bırakılıyor. Yargı sıradan yurttaşların hak arama mücadelelerine yüzlerce yıllık hapis cezaları verirken yandaşlar ne suç işlerlerse işlesin bir yaptırımla karşılaşmıyor" diye belirtildi.

Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi: "16 yıldır Önder'in katillerini bulmak adına dosyada tek bir ilerleme dahi kaydedilmemiş olması bugün memleketin içinden geçtiği adalet krizinin açık örneklerinden biri. Önder'in anılmasının 'suç' sayılması bize bu memleket için sadece bir mahkeme kararı beklentisinden ibaret olmayan gerçek bir adalet sağlamanın, bu noktada sorumluluk almanın önemini özetliyor. Aradan geçen 16 yıl onun özleminin yanında onu katledenlere karşı duyduğumuz öfkeyi arttırdı, hesap sorma bilincimizi keskinleştirdi. Sözümüz ve ahdımız net: Yitirdiğimiz arkadaşlarımızın, ödenen bedellerimizin hesabını soracağız, faili meçhullerin olmadığı bir ülkeyi kuracak, katledilen arkadaşlarımız için nihai adaleti sağlayacağız!"