23 Kasım 2024 Cumartesi

Öğrenciler adliye önünde açıklama yaptı: Boğaziçi Üniversitesi'ne özgürlük

Çağlayan adliyesinde görülecek olan Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin davası için adliye önünde basın açıklaması yapan öğrenciler, arkadaşlarının serbest bırakılmasını istedi, "Boğaziçi'ne özgürlük" istedi.
Boğaziçi Üniversitesi'nde provakasyon yaratmak isteyen faşistlere karşı "işgalin lokumu olmaz" diyerek müdahale eden öğrenciler, tutuklandıktan sonra ilk defa hakim karşısına çıkarılıyor.
 
Mankeme öncesinde Çağlayan Adliyesi'nin önünde bir araya gelen öğrenciler basın açıklaması yaptı.
 
"Baskılara-tutuklamalara öğrenim hakkımızın engellemesine TAMAM" pankartının açıldığı eylemde "Boğaziçi'ye özgürlük", "Üniversite biat etmez", "Eğitim hakkı engellenemez" dövizleri ile tutuklu yargılanan öğrencilerin fotoğrafları taşındı.
 
Açıklamaya Boğaziçi'li öğrencilerin aileleri, Barış Akademisyenleri, üniversiteli öğrenciler, HDP milletvekili Hüda Kaya, milletvekili adayları Sema Uçar, Oya Ersoy, Ahmet Şık, Erkan Baş ile CHP  milletvekili milletvekili Zeynep Altok Akatlı, Sezgin Tanrıkulu, Ali Şeker ve CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu da katıldı. 
 
Üniversiteli öğrenciler adına Demet Koca basın metnini okudu. Koca, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın "Komünistlere okuma hakkı vermeyeceğiz" diyerek hedef gösterdiği barışın sesini yükselten 14 öğrenci tutuklandığını ve 8 öğrenci tutuksuz yargılandığını hatırlattı.
 
"Özgürlük ve adalet" için adliyenin önünde buluştuklarını söyleyen  Koca, "Üniversiteler her zaman özgür düşüncenin serpildiği; baskılara, sömürüye, savaşa karşı mücadelenin yükseldiği alanlar olmuştur. Bu tutuklamalar ile gençlik mücadelesini bitirebileceğini sananlar büyük bir yanılgının içindedir; "ODTÜ Ayakta"dan tutun da Kayyum Rektörprotestolarına 'üniversitelerin bölünmesine karşı üniversitelerin savunulmasına' kadar gençlik dikta rejimine karşı boyun eğmediğini çoktan göstermiştir" dedi.
 
GENÇLİĞİ TUTUKLAMALARLA SİNDİREMEZSİNİZ
 
"Baskı ve operasyonlarla farklı beklentiler içine giren iktidara ve ortaklarına karşı bir çift sözümüz var" diyen Koca, "Çabalarınız boşuna. Uydurma gerekçelerle tutukladığınız arkadaşlarımızı derhal serbest bırakın! Gençliği tutuklamalarla sindiremezsiniz. Her türlü sömürü-savaş-baskı politikanızın karşısındayız" şeklinde konuştu.
 
Ardından konuşan Sezgin Tanrıkulu, Erdoğan için "Türkiye başsavcısı" tanımını yaptı, "İnsanları önceden mahkum ediyor. Suçluyor, kararı veriyor sonra da arkamızda bulunan adliyedeki savcılar harekete geçiyor. Boğaziçi Üniversitesi'ndeki arkadaşlarımızın başına da bu geldi. Önce kararı verdi, sonra savcılar harekete geçtiler ve haksız bir şekilde tutuklandılar. Dünyanın her yerinde barış talep etmek insanın en temel hakkıdır" dedi.
 
Milletvekili adayı Oya Ersoy ise güzel bir Türkiye için herkesin barış demeye devam etmesi gerektiğini belirterek, "Ülkedeki üniversitelerin tarihi faşizme karşı demokrasi, özgürlük  mücadelesi tarihidir. Hiçbir iktidar hiçbir faşizm bunu englleyememiştir bu iktidar da engelleyemeyecektir" dedi.
 
KOŞULSUZ TESLİM OLAN BİR TOPLUM İSTİYORLAR
 
Ersoy'un ardından konuşan Zeynep Altıok Akatlı kendi kültürel devrimlerini yaratamayanların aydınlanmanın temeli olan laik bilimsel eğitimi, düşünceyi ve özgürlükleri kısıtladığını vurguladı, "Sorgulamayan düşünmeyen ve koşullsuz teslim olan bir toplum yaratmak istiyorlar. Bunun için üniversitelerimizi muhalif öğrencilerimizi hedef alıyorlar. Buna izin vermeyeveğiz" diye konuştu.
 
Son olarak konuşan HDP milletvekili adayı ve KHK mağduru Sema Uçar da şunları söyledi: "Nasıl ki barış akademisyenleri bu topraklarda barış istedikleri için tutuklandılarsa, nasıl ki biz öğretmenler 'çocuklar ölmesin anneler ağlamasın akan kan dursun' dediğimiz için KHK'larla bir gecede işimizden atıldıysak tıpkı bizler gibi öğrencilerimizde 'işgalin lokumu olmaz' diyerek bu kan ve zülüm düzenine baş kaldırmıştır. İktidara biat etmemiştir. Boyun eğmemiştir."
 
Eyleme katılanlar yanlarında getirdikleri balonları havaya bırakarak mahkeme salonuna gittiler.